TESADÜF

119 14 3
                                    

İlk Hikayem umarım beğenirsiniz.

Medya da Eylül var.

Bugün de bir umutla uyandım. Bizi terk eden annem dönmüştür,belki diye. Ama dönmemişti. 2 yıl önce bizi terk etmişti.

Saçlarımı topuz yapıp,aşşağıya indim. Zaten babam sabah erkenden işe gitmişti. Birşeyler yiyemedim, çünkü tek başıma yemek yiyemiyordum. İş aramaya çıkmam lazımdı. Odama çıkıp,gömleğimle pantolonumu giydim. Hava soğuk olduğu için kabanımı giyip,aşşağıya indim. Dışarı çıktım. Kar taneleri birer birer yer dökülüyordu. Ana yola vardığımda kırmızı şapkalı dolmuşu durdurdum ve bindim. Her zamanki gibi boş yer yoktu. Tam çıkarıyordum. Benim yaşlarımda esmer bir çocuğun kucağına düştüm.
Hay ben şansıma!
Pardon diyip,kalktım. Çok mahçup olmuştum. Yanaklarımın kızardığını hissedebiliyordum. İneceğim yere geldiğimde indim. Yürümeye başladığımda arkamdan birinin seslendiğini duydum.

"-Eylül."

Arkama baktığımda Elif'i gördüm.

"-Nereye böyle?" Dedi

"-İş aramaya." Dedim

Elif çok sevdiğim en yakın arkadaşımdı. Kıvırcık sarı saçlarını ve yeşil gözlerini çok beğeniyordum.

"-Bizim yandaki kafede işçi aranıyordu, istersen oraya gidelim. "

Güzel fırsat ayağıma gelmişti.

"-Olur. "Dedim.

Beraber yürümeye devam ettik. Kafe yakındı. Kafeye girdik. Çok zengin görünümlü, mavi duvarları,çocuklar için minik sandalyeler, karla kaplanmış bahçesi,şirin bir yerdi. Birde ne göreyim?
Hayır, o-olmaz otobüste kucağına düştüğüm çocuktu. Bu evet İşte oydu.
Elif bizi tanıştırdı.

"-Buranın sahibi Görkem. "Dedi.

"-Görkem bu da Eylül iş için gelmiştik. "Diyerek ardından ekledi.

Görkem bana bakıp gülümsedi ve

"-İsterseniz hemen bugün başlayabilirsiniz. " Dedi.

"-Olur. "Diyerek karşılık verdim.

Bana kafeyi gezdirdi. İşi öğretti. İlk müşterim gelmişti. Masaya doğru gittim.

"-Buyrun ne alırsınız? "Dedim.

"-Senden var mı 'bebeğim'?" Diyerek cevap verdi.

Sinirlerim iyice bozulmuştu. Tam cevap verecektim ki Görkem ' in adamın suratına yumruk atmasıyla irkildim.

"-Ne dedin lan sen." Diyip. Bir tanede kafa attı.
Adamda birkaç kere yumruk attı. Görkemi sakinleştirmeye çalıştım. Adam çoktan gitmişti.

"-İyimisin?" Diye sorduğumda sadece gözlerime bakıyordu. Gözlerim okyanus mavisi gibi birşeydi. Sadece gözlerimi beğeniyordum. Soruma karşılık vermeyince, tekrar sordum.

"-İyimisin?"

"-İyiyim. "Dedi.

Pek iyi gözükmüyordu, ben kalkıp buz getirip morarmış yerlerine koydum.
Buz koyarken birden elimi tuttu ve beni kalbimden vurdu.

"-Bir daha erkek müşterilerle ilgilenmeyeceksin." Dedi.

Tam neden? Diyecekken içimi okumuş gibi cevap verdi.

"-Ben istemiyorum. "Dedi.

Dediklerini anlayamıyordum.
Saat: 18:30 olmuştu.
Bir müşteri gelmişti. Tam ilgilenecektimki büyüleyici sesiyle irkildim.

"-Ben ne dedim sana?" Dedi.

" -Ne dedin?" Dedim.

Çatık kaşlarının altındaki gözleriyle baktı.

"-Dalgamı geçiyorsun. Erkek müsterilerle ilgilenmeyeceksin. "Dedi.

"-Benim burda isim ne o zaman? "Diye mırıldandım.

İyice sinirlendiğini, siyah çatık kaşlarından tahmin edebiliyordum.

"-Eylül." Dedi.

" -Efendim." Diyerek,karşılık verdim.

"-Sus." Dedi

"-Peki." Dedim.

Sonunda bayan müşteri gelmişti tam gidecektim. O gitti. Geldiginde

"-Ben gidiyorum. "Dedim.

"-Nereye?" Dedi sinirli bir sesle.

"-Burda yardımıma ihtiyacın yok." Dedim. Sert bir tavırla.

BAY ÇOK BİLMİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin