"-Burda yardımıma ihtiyacın yok. " Dedim. Sert bir tavırla.
"-Gitme." Dedi. Öyle bir dediki, tamam diyesim geldi. Sesini yediğim. Ve birşey demeden gittim.
Saat 00:00 dı tam uyuyacaktım, bilinmeyen bir numaradan mesaj geldi."-Özür dilerim. Lütfen yarın gel.sana ihtiyacım var.
GÖRKEMNumaramı ne ara almıştı.
HEM UKALA HEM DE TATLISonra yeniden mesaj geldi.
"-Tamam mı?"
"-Tamam." Diyerek karşılık verdim.
Ardından yeniden mesaj geldi."-İyi geceler 'GÜZELLİK'"
GÜZELLİK BANA GÜZELLİK DEMİŞTİ.
"-Sana da."Dedim.
Şuan sevinç çığlıkları atmak istiyordum.
Babamın
"-Uyudum mu?" Sesiyle kapıya doğru baktım.
Babamın yorgun ve uykusuzluktan şişmiş gözlerine bakınca içim yandı. Ünlü iş adamı olmasına rağmen çok çalışıyordu.
Bu düşüncelerden kurtulup. Babama cevap verdim."-Hayır." Dedim.
"-Pazar günü misafir gelecek kızım saat 4 te evde ol.
"-Tamam." Dedim.
Babam odadan çıktığında düşüncelere daldım. Yarın pazardı. Fakat ben çalışıyordum. Bunları düşünürken, uykuya dalmışım.
Alarımın ürkütücü sesini duyduktan sonra kalktım. Kıyafetlerimi giyip, aşşağıya indim. Tek başıma kahvaltı yapamazdım. Direk evden çıktım. Hava çok güzeldi. Otobüse bindiğimde Görkemi gördüm."-Günaydın." Dedi.Ve o belediye çukuru gamzeleriyle gülümsedi.Sonra yerinden kalkıp,oturmamı işaret etti.
"-Günaydın." Dedikten sonra oturdum. Ve ardından
"-Sağol."Dedim.Tekrardan belediye çukurlu gamzeleriyle gülerek,
"-Rica ederim." Dedi.
Ay ben senin rica ederim diyen ağzını yerim yaaa. Ah iç ses sapıklaşmaaa...
"-Müsait bir yerde." Dediğini duyduktan sonra, ayağa kalktım.
Araba aniden istop edince, kafam göğsüne yapıştı. Kızardığımı hissedebiliyordum. Onun o erkeksi kokusunu hissedebiliyordum."-Pardon." Diyip. Kendimi göğsünden ayırdım.
"-Önemli değil canım." Dedi.
Ça - canım dedi bana canım dedii.
Kafeye geldiğimizde kahvaltı yapıp yapmadığımı sordu. Yapmadım deyince kahvaltı hazırlamaya başladı. Bende ona yardım ettim. Hazırladıktan sonra
Oturduk."-Görkem. "Dedim.
"-Efendim. "Diyerek gözlerime baktı. Gözlerinin içindeki merakı görebiliyordum.
"-Ben bugün 3 te çıkabilirmiyim. Misafir gelecekmiş. "
"-Olur. Benimde işim vardı zaten. Bugün erken kapatırız. "Dedi.
Anlayışını yerim senin belediye çukurlu gamzelim.
Ben bunu dışımdanmı söyledim. Ya naptın Eylül ya.Gülümseyip "-Sağol." Demişti.
Gözlerimi kaçırıp önümdeki omlete odaklandım. Onun kısık sesli gülüşünü duyunca kafamı biraz kaldırdım. Gülerken belediye çukurları yanaklarını işgal ediyor gözlerinin kenarları tatlı bir şekilde kırışıyordu. Kendimi ona bakıp gülümserken bulduğumda kafamı tekrar eğdim. Sonun da yemeğimizi yiyip. Kafenin kapısında asılı olan "açık" yazan tarafını çevirdik. Müşterilerle ilgilenirken sürekli gülümsüyor, onları kibarca karşılıyordu. Aslında buranın sahibiydi. Ama garsonluk yapmayı sevdiğini söylemişti. Saat 3'e geliyordu. Dükkanı kapatıp, çıktık. Yine aynı dolmuşa bindik.
İşte başlıyor macera. Tam para çıkartıyordum.