Duman Adam

605 36 13
                                    


Duman Adam


Gecenin karanlığında yıkık dökük sokak lambalarının cızırtılarla yanarak parlattığı ıslak asfalttaki yüksek beygirli yarış motorlarının egzozlarından çıkan dumanlar, üzerine çoktan yorganını çekip uykusuna dalan gökyüzüne yükseliyordu.


Güneşin doğuşundan batışına şahit olan yağmur, gökyüzünün uykuya çekilmesini bekledikten sonra son damlalarını da serpiştirip yer yüzüne tenleri fazla ürpertmeyecek ılık bir soğukluk emanet etmişti.


Gözlerine sürdüğü siyah boya, saçlarının kömür karasıyla yarışırken bedeninde siyahtan başka hiçbir renk taşımayan adamın sahip olduğu tek parlaklık, parmaklarının arasında zarif bir kadının belini okşuyormuş gibi tuttuğu sigarasının ucundaki kırmızılıktı.


Üzerinde damarların dahi belirginleştiği sağ elini nefesini hırsla verdiği pembe dudaklarına yakınlaştırıp bir nefes daha çekti ondan.Çukurlaşan yanaklarını işkence edebilecek bir yavaşlıkta doldururken küçük dudaklardan dumanlar kesik kesik çıkıyordu.


Göz kapaklarını tatlı bir huzurla kapatırken içine çektiği dumanın vücudunda yayılışını hissetti milim milim.Bedenini sarmalayan sigara dumanı dudaklarına şehvet dolu bir gülümseme bırakırken, genç adam duyduğu sesle parmaklarının ucunda duran izmariti ıslanmış zemine bırakıp arkasına döndü.


"Geceyi mi kaçırmak istiyorsun deli adam?"


Siyah saçları denizden yükselen hafif rüzgarların etkisiyle uçuşurken arkadaşına doğru adımlarını attı Sehun.Burun deliklerini az önce içtiği sigarayla denizden kopup gelen yosunların kokusu doldurmuşken dudaklarının arasında asılı kalan son sigara dumanını da üfledi havaya.


"Sahibinden izin almış mı da kaçıyormuş?"


Siyah saçlı adamın kahkahası arkadaşınınkine karışırken adamın arkadaşı ona yaklaşıp kolunu omzuna attı.Boynunu sıkıca kavradığında kulağına doğru uzattı dudaklarını.


"Sana bir sır vermemi ister misin Sehun?" Sorduğu sorunun cevabını beklemeyip Sehun'un kulağına iyice yapıştırdığı dudaklarından tekrar bir kahkaha daha kaçtı ve gür sesiyle bağırdı.


"Sen tam bir kaçıksın Sehun.Hatta sen zır delisin dostum."


Sehun boynundan sallanan eli hiç de nazik olmayan bir hareketle kavradığında Chanyeol sıradaki darbenin karnına yiyeceği yumruk olduğunu anladığında Sehun'dan hızlı davranıp yarış alanındaki kalabalığa doğru koştu.Yardımcıların elindeki üzerinde yanan bir kafatası sembolü olan kaskı Sehun'un kucağına doğru fırlattı.


"Hadi acele et, Sehun.Bu yarışı kazanman lazım ki La Tormenta'nın o giriş biletini elde edelim."


Sehun,havada bir kuş misali süzülen, üzerinde yabani otların ateşler içinde yandığını dramatize olarak şekillendirilmiş kaskını havada yakaladı.Atik bir hareketle yakaladığı kaskını kafasına geçirip yavaş adımlar eşliğinde başlangıç çizgisine doğru yönelmişti.Kaskın göz koruması olan aparatını yukarı kaldırıp Chanyeol'a bakarken dudaklarına fazlasıyla yakışan ukala gülümsemesini taktı.

Duman AdamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin