Hotel e varmıştık. Ali aklımdan bir türlü çıkmıyordu. En azından bir daha karşılaşmicaktık. Yani inşallah karşılaşmicaz
______________
Sabah uyandığımda, telefonu elime aldım ve saate baktığımda şok oldum saat daha 3. Yani çok şok olacak bir şey yok ama bırakın saat 3 ben 9 da uyanamam. Telefonu kapattım tam ayağa kalkıcam kapı tıklatıldı. Tabi kapıyı tıklattılar denmez basılıyorum!!? Kapı kırıldı. Bu sabah kaç kere şok olmam gerekiyordu yani. Ölmemi falan istiyorlar galiba.
"İlaydaaa!!Aç şu kapıyııııııı!!?"
"Tamam açıyorum ne bu acele ya? Kızım se-"kapıyı açtığımda karşımda bembeyaz dondurma gördüm. Kapının önünde kala kalmıştım. Alya beni iti ve yatağa oturdu."Alya canım iyi misin?"iyi değildi.
"Hayır iyi değilim. Yani iyi olmamı bekleme hangi insan kafam kadar Örümcekle uyanınca iyi olabilir sence?"Ne diyim yani kıza. Sonra yanımıza Kemalpaşa ve abim geldi. Onlara da olayı anlattım. Abim tın bile etmedi. Ama Kemalpaşa bi üzüldü bi üzüldü. Ya belki hoşlanıyordu Alya dan. Valla bilemicem.
____________
Alya sakinleştikten sonra dışarı çıktık.
Sarı elbise giyindim ayakkabı olarak yeşil babetlerimi giyindim. Kolye olarak pandalı kolyemi taktım. Bir cafe ye girdik çok şirin bir yer. Birde ne göreyim ALİ. Ben şok etrafı kızla dolu. İçimde bir şeyler hissettim ama üstümden aşağıya kahve dökülünce roket gibi ayağa kalktım. Elbisem maffolmuştu. Tuvalete giderken arkamdan Alya da geldi. Elbisemi ne kadar silsemde çıkmadı kahve. Oysa ne kadar seviyorum o elbiseyi.__________________
İşte kalktık sonra hotele giderken telefonum çaldı arayan annemdi. Bize ev ayarlamış sağ olsun. Hotelden bavvullarımızı almaya gittik. Kapının önünde bir kutu vardı. İçine baktığımda bu gün kirlenen elbisem. Ama tabiki temiz bir halde. Kutunun içinde bir de not vardı notun üzerinde kişi adı : Ali Erbil yazıyordu.