Yılan

72 14 0
                                    

Miranda mutfağa gelince bir an duraksadı.Yerde boylu boyunca uzanan çıngıraklı bir yılan vardı.Gerçekten ürkütücüydü çünkü bu tür yılanlar oldukça zehirliydi.Mel bebeği sandalyenin üstüne oturtmuştu ve ona süt hazırlıyordu bu sırada yılanı görmüş ve çığlığı basmıştı.Normalde de zaten ödlek olan Mel bu sefer kendinden geçmiş gibiydi.

Aslında Miranda da bayağı ürkmüştü ama kaçıp saklanmanın bir yararı yoktu üstelik yılan onları umursuyor gibi değildi.Yavaş yavaş sürünerek Michelleye doğru gidiyordu.Ona çok yaklaşmıştı bunu farkeden Miranda hemen harekete geçti ve ufaklığı kucağına almıştı.

Bunun üzerine yılan gözlerini Mirandaya dikti.Çıngırağını çalıyordu anlasılan öfkelenmişti.Miranda tam Mel den ve diğer mutfak görevlisinden yardım isteyecekti ki onların bembeyaz olduklarını ve yerlerinde mıhlandığını görünce vazgeçti ve merivenlere koştu.Kucağında ki bebek ağlıyordu hemde yüksek sesle,Miranda hemen odasına çıktı ve kapıyı kapatacakken yılan ondan daha çevik davrandı ,sonra içeri daldı.

Miranda bu sefer yeterince sustuğunu anladı ardında çığlığı bastı.Yılan hala ona doğru geliyordu, gözlerini kapattı ve nefesini tuttu.Sonra birden bir ses duydu,arkasına baktı küçük yetim Sera orada durmuştu ve yılana elindeki sopayla darbe vuruyordu.Yılan orada daha fazla durmayıp açık kapıdan kaçtı ve ortadan kayboldu.

Miranda büyük bir "ohh" çekerek kurtarıcısına baktı.Küçük 5 yaşlarında kısa saçlı bir kızdı,geçen yıl gelmişti ama tabi onun gelişi Michelle gibi gizemli değildi.Düşüncelerinden sıyrılarak Sera ile konuştu kucağında Michelle olduğu halde:

-Çok teşşekür ederim Sera cok cesurdun.

-Kucağında ki tuhaf bakışlı bebek kim bayan Forest? Bu söz üzerine Miranda bebeğe baktı gerçektende ürkütücü bakıyordu  Sera ya

-O Michelle yeni geldi.

-Peki niye öyle bakıyor? Şsst Michelle bebeksin sen neo bakışın? Hmm bayan Forest aslında pek bu bebekten haz almadığımı söylemeliyi ama bana katılıp, katılmamanız size kalmış elbette.

Miranda bunu biraz garipsedi,Seranın da pek yaşına uygun konuştuğu söylenemezdi .Tıpkı müdire gibi konuşuyordu,biraz gülümsedi ve cevap verdi:

-Seninde ondan aşağı kalır yanın yok.Bak ne diyeceğim sen müdireyle çok mu takılıyon?Bunu söyledikten sonra bebeği yatağıın üstüne bıraktı.Bakışları hala değişmemişti.İçinden Seraya hak veriyordu.

-Bayan Parker den bahsediyorsun sanırım ama o yaşlı bunakla yüzyüze gelmek bile istemem bir sorun çıksa önce beni ziyaret ediyor mübarek.

-Şimdi olduğu gibi mi? Bunu söyleyen müdireydi tam da Seranin arkasında belirirken.

-Hayır korkarım ki bu olayda konu ben değilim.Diye sırıtı Sera,müdüre ona sinirle bir bakış attı "bu kız ne biçim konuşuyor boya bak sözlerine bak" diye içinden geçirdi ve konuştu:

-Miranda o çığlıklar neydi öyle? birini boğazlıyorlar sandım.Miranda tam ağzını açmıştı ki Sera dan cevap geldi:

-Bence boğazlananın ben olduğumu sanıp sevinçten soruyor bu soruyu.Mudire öfkeyle ona döndü ve :

- Seni küçük sıçan hemen çık bu odadan ,boyuna bak benimle alay ettiğini sanıyor.dedi öfkeyle.

-Bak sen tepkiye günü kurtardım hala bana sıçan diyor Mirandanın anlattıklarını duymadan bir yere gitmiyorum tamammı bende olayı merak ediyorum ayrıca o yılanın nerden geldiğinide.

-Ne yılan mı?
Müdire ve küçük Seranın atışmalarını sonuna kadar dinleyen Miranda cevap verdi:

-Sizin odadan çıktığım da Mel in çığlığını duydum ve hemen mutfağa koştum, birde ne göreyim bir yılan hemde en zehirlisinden.Sonra bebeğe doğru gidiyordu endişelendim ve kaptığım gibi Michelleyi odaya çıktım.Tabi yılan da peşim den odaya girdi çok korktum çünkü hala bize doğru geliyordu.O sırada Sera geldi ve sopayla yılanı hırpaladı.Onu sayesinde kurtulduk bayan Parker.

Müdire bir an affalladı ve en yakın sandelye ye oturdu :

-Bu yılan nereden geldi bizim mutfağa, ne türdü peki?

-Çıngıraklı yılan dı.

-Hmm bu çok tuhaf bu taraflarda ancak zararsız ve çelimsiz yılanlar yaşar .Söze Sera karıştı:

-Aslında bende garipsedim, bahçeye gelen tek tük yılanlar olurdu onlarıda bir darbeyle öldürüyordum ama bu ölmedi o kadar darbeye rağmen.

-Ne ölmedi mi?Bu çok tehlikeli hemen onu bulmamız lazım.Sende benimle gel Sera işini yarım yapmak istemezsin.

-Hmm bu ateşkes mi demek oluyor?

Bu söz üzerine müdire hemen kalktı ve Seranın kolundan sürükledi, dışarı çıkardı.Miranda arkaların dan güldü şüphesiz burda en sevdiği kişi Seray dı.Sonra aklına müdirenin söledikleri geldi acaba yılanı çeken birşey mi vardı burda? Bebeğe baktı uyumuştu,çok masum görünüyordu.Ayakalktı ve kapıya doğru ilerledi.

Bir süre sonra Mirandanın yatağındaki bebek gözlerini açtı ve kapıya baktı yoksa hala uyumamış mıydı??

Not:Hmm bence buraya kadar iyiydi ha nedersiniz bu arada bu ilk hikayem yanlışım varsa lütfen anlayışla karşılayın😃😃

Not:Multide bizim gizemli bebek var☺

ÇIKMAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin