My Bad Teacher

- Tanıtım -

Dans, müzik, notalar...... Hayatım sanırım bundan ibaret. Evet bir ailem yok 8 yaşındayken trafik kazasında öldürler. Ailemden sağ kalan tek kişi abim Jack. O da okul için New York ' a gitti. Burası güzel ya sakin, tatlı biryer. Bu arada Adım Katie ama kısaca Kat derler. 19 yaşındayım. Burada bir müzik okulu var oraya gitmek için çok çalışıyorum. Bir de misafirim var. Justin Bieber. Vay canına ismi bile ürkütücü. Justin 'in başından geçen olayları biliyorsunuzdur sanırım. Sevgilisinin onu aldatması üzerine uyuşturucu alıp onu dövmesi daha sonra intahar etmesi, Belieber'lara saldırması. Daha birçok şey var. Sonra uyuşturucu için tedavi gördü, rehabilitasyona girdi ve bam! İşte sakinleşmesi için bizim bu ufak kasaba türü şirin şehrimize geldi. Ve bir 'bam!' daha benim evimde kalacak. Ondan korkuyorum ama sanırım yardıma ihtiyacı var . Olanları bende bilmiyorum, göreceğiz .......

1. Bölüm

~Justin~

Ahh Hadi ama lanet olsun! Bu kadar da şanssız olunmaz ki, sikiyim yani. Bi valizi taşımayı bile beceremiyorsun Bieber, burada acaba nasıl kalacaksın?! Çok düşünüyorum doğrusu! Çok! Hep o Emily ( doktoru. ) yüzünden. NEYMİŞ ' İyi olman için gitmem lazımmış' bak bak sen . GICIK işte GICIK. Neyse, karşımdaki o saçma eve baktım. Orta gelirli bi aile evi olduğu belliydi. Zaten lüks bir şey beklemiyordum, hatta daha kötü olacağını bile düşünmüştüm. Kapıyı çaldım... Bi süre sonra bir kız kapıyı açtı, benim yaşlarımda falan herhalde. Bana bakarak gülüyordu, bende ise en ufak bir tepki yok. Sıfır yani sıfır.

~ Katie~

Gerçekten de bu çocuğun sorunları var. En içten şekilde güldüm ama onun yüzünde ufacık bir hareket bile yok. Neyse biraz kenara çekildim.

" İçeri gelsene " dedim ona

" Hiç söylemiyceksin sandım " gözlerini devirip salona gitti. Ve kendini kanpeye attı.

" valizi kim taşıycak " şaşkınlıkla sordum.

" ben olmadığıma göre?" ukala ne olacak. G*tü kalkmış ( yolarım la bu kızı ben) . Ne yani onun valizini ben mi taşıyacaktım, daha neler artık.

" Ben de taşımayacağıma göre orada kalacak, güzel" ve kapıyı tek parmağımla kapattım.

" Uyuşuk sürtük " diye tıslayarak yerinden kalktı ve valizi içeri aldı. İşte böyle... Hey o bana sürtük mü dedi demin? !

" Odam nerde?!"

" ilerde soldaki 2. kapı" ah lanet olsun! Beni deli ediyor, sanki sanki bunun için yaratılmış gibi, ona programlı yani. İnsanları delirtmek tek amacı bu gibi bir şey.. Saçmaladım neyse .

Akşam 03;00

su içmek için mutfapa gittiğimde gördüğüm manzara çok tatlıydı, justin dolabın önüne geçmiş bir şeyler arıyordu.

" ohom ohom " korkmustu, elindeki su şişesini düşürdüğü yerden geri aldı.

" senin amacın ne?!" dedi kollarını açarak.

" bi amacım yok sadece, sadece.... Evet amacım yok "

" ben acıktım ve yiyecek bir şey yok"

" yap o zaman"

" ne? Ben mi yapacağım yani? Genelde insanlara bu iş için para veririm ben" dedi burnu havada bir şekilde.

" sen para verirsin" iyiyce yaklaştım " ama burda o paran geçerli değil" ağzımdan çıkan her kelimenin sonunda işaret parmağımı göğüsüne vuruyordum.

" tamam şunu kes ve git! " burnundan soluyordu " başımın çaresine bakarım" bu çocuğu sinir etmek gerçekten çok zevkli yani nasıl anlatıyım baya zevkli xd.

SABAH

"Gün-" karşımda gördüğüm manzara ile çığlık atmam bir oldu " justinnnnnnnnnnn!" yataktan düştü ve örtüyü üstüne çekti.

" hey insan gelmeden önce haber verir dimi? "

" böyle bir şey ile karşılaşacağımı bilemezdim "

" burası benim odam ve istediğimi yaparın!" aslında haklıydı. O manzara hâlâ aklımdan çıkmıyor yani, çüş artık.

Doğrusu Yeni Bölümü yayınlamak için sabırsızlanıyorum :)