Yakamozun aydınlattığı sahilin içinde şarkı söyleyen kuşlar ile yürüyoruz.
Kızıl ile sarının uyumu rüzgarda birbirinin içine geçerek savrulan saçlarımız ile belli oluyor.
Kızıl ile sarıyız biz.
Okulda ,genelde öyle seslenirler bize.
"KIZIL İLE SARI"
Başımızı eğip , önümüze gelen saçlarımızın arasından karşıya bakıyoruz.
Karşıdan gelen şahsiyet gereksiz bir insan ama kızıl selam vermeyi tercih ediyor.
-N'aber?Karşıdaki "irem" denilen, ve şu an benim kankamla konuşan insan neden benim yüzüme bu kadar pis bir bakış attı çözemiyorum.
İrem:
-İyi kızıl. Sen?Kızıl mı? Ona sadece ben kızıl diyebilirim. Sadece ben.
-Bende iyi . Öyle Cansu ile geziyoruz.
Cansu mu?
İlk defa bana adımla hitap ediyor. Sarı demesi gerekirdi.!_!-Hadi gidelim kızıl. Hani işimiz var ya.
Diye bitirmeye çalışıyorum konuşmayı ve başarıyorum. Saçlarımız artık pembe birer toka ile öylesine toplanmış. Ama artık bakımıyoruz eğlenerek karşıya. Keyfimiz kaçırdı o gıcık insan.Başımıza kim bilir neler getirecek.
* Bu hikaye birbirini çok seven arkadaslara. ..
Espirileri ile iç ısıtan dostalara. ...
Ve canım sınıf arkadaşlarıma
Özellikle yakın dostum aleyna ve bana -_- bu simgenin tatlılığını öğreten Nil'e ithaf ediyorum. ...TATLI DOSTLUKLAR. ..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadece
RandomMutluluk: bazen hayvanlarda, bazen manzarada, bazen yeni alınmış bir kitapta bulunur. Ama bazen mutluluğu en yakın arkadaşınızda ararsınız. Peki ya arkadaşınızda mutluluğu arayan başka biri daha varsa? O zaman sizde onu tutmak için elinizden gelen...