Lise Günleri

BÖLÜM 2 : BİR IŞIK GÖZÜKÜYOR

Ve nihayet babamgil gelmişti. Arayıp nerede olduğumu sordular yoğun bakım ünitesinin önündeyim der demez hemen karşımda belirdiler. Tek yapabildiğim Huriye yengeye sarılıp ağlamaktı. Huriye yenge Resul'un annesiydi. Kadriye Halam'ı Samet'in yanına götürdüm. Kadriye Halam ve Samet sarılarak ağlaşıyorlardı. Ben ise hastaneden uzaklaşmak istiyordum. Tam hastane kapısından çıkarken babam seslendi. Kaza yapan adam kim diye sordu bende bilmiyorum ama danışmaya sorup bu hastaneye gelip gelmediğini öğrenebiliriz dedim. Babam ile beraber danışmaya vardık. Sorduk sekreter biraz bekleyin bakıyorum dedi. Bende çay alıp geliyorum dedim babama. Kafeye vardım 8 tane çay aldım. Danışmanın önünde babam yoktu. Bende hemen yoğun bakımın önüne koştum. Baktığımda orada kimse yoktu. Sonra bir hemşire Resul'u ameliyata aldılar dedi. Der demez elimdeki çayları atıp ameliyathaneye koştum. Herkes doktorun çıkıp iyi bir haber vermesini bekliyordu. Saatlerce bekledikten sonra doktor çıktı. Hemen başına toplandıkları. Durumu ilk günkünden biraz daha iyi dedi. Bu tür ameliyatlar daha çok sık yapacağız dedi. Kalbine yakın noktadaki çam parçalanmış onun için ameliyata almışlar. Resul'u tekrar yoğun bakıma almışlardı. Hepimiz çaresizce bekliyorduk. Okula gitmem gerektiğini söyledi babam. Samet'te ayaklanmıştı. Yarın Samet ile birlikte okula giderim dedim. Samet'i hastaneden çıkarıp eve geçtik. Kadriye Halam da bende yorgunduk hemen yatmak istiyorduk. Halam hemen yattı beni ise uyku tutmamıştı. Bir o yana bir bu yana dönüyordum. Uykum yoktu. Bende sabahlamaya çalışıyordum. Hemen buzdolabına koşup cips+soğuk çay alıp odama geçtim. Bilgisayarı açıp her zamanki gibi Pes oynamaya başladım. O kadar sinirlidim ki şampiyonlar liginde her takıma 5-6 gol atıp geçiyordum. Pesten sıkılınca babamı arayıp durumu sordum. Yoğun bakımın önünde bekliyoruz dedi ve telefonu kapattı. Ben ise mutsuzdum. Hemen Selin'i aradım. Selin benim okuldan arkadaşım. Ama Selin telefonu açmadı. Ben ise çok sınırlı ve bir o kadar da mutsuzdum. Hemen bir Ahmet Kaya açtım. Yanında sigara ile beraber çok iyi gidiyordu. En sonunda bilgisayarın başında uyuya kalmışım. Sabah olunca Kadriye Halam kahvaltıyı hazırlamış bizi bekliyordu. Bizde halamı daha fazla bekletmedik ve kahvaltımızı yaptık. Ardından siyah köy ve siyah t-shirt giydim ve evden çıktık. Çıkarken halama kedim ve köpeğimi beslemeyi unutma dedim. Sametle beraber servise gidiyorduk. Samet korkuyordu yürüyerek gidelim deyince kıramadım tamam dedim. Okula varınca Samet Yağmur'u aramaya başladı. Etrafa bakınıyordu napsın adam aşıktı. Bende etrafa bakınıyordum. Bu halim aşık olduğum anlamına gelmez ya da aşıkta olmuş olabilirim. Samet ve ben çaresizce sınıfa gittik. Sınıfa varınca kimse bizi tınlamadı taki o grubun konuşmasına girene dek.

OKUDUKTAN SONRA OYLARINIZI VE YORUMLARINIZI BEKLİYORUM