Akşam olmuştu. Ben ise acıkmıştım,yorgundum. Uyumak istemiyordum, sokaklar her zaman güvensizdir. Üstelik tek başımayım.
Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Bu acı dolu, sefillik dolu hayat bana ağır geliyordu. İçimde oluşan o hissi anlatamıyordum. Açlıktan mıydı acıdan mı bilmiyordum.
İleride ara sokağa doğru yürümeye başladım. Bacaklarım açlıktan titriyordu, bu yüzden ellerimi yumruk yapıp sıkıyordum. Bir yerden dayanıklı olduğumu kendime inandırmam lazımdı.
Derin bir nefes aldıktan sonra sırtımı duvara yaslayıp, yere oturdum. Torbamıda yanıma bıraktım.
Gecenin bu saatleri sokaklarda sürtükleri ve şerefsizleri görürdünüz. Hepsi içmiş olurdu.Elimle torbayı düzelttikten sonra başımı onun üstüne yasladım. Bu benim yastığımdı. Etrafı kontrol edecek gücü kendimde bulamıyordum, ayaklarımı artık hissetmiyordum. Bugün çok yürümüştüm. Tehlikeli bir durum olsada uykuya dalmıştım.
En fazla on beş dakikalık bir uykudan sonra bir kadının sesiyle gözlerimi açtım. Karşıda duran camda bulanıktı. Ellerimle gözlerimi ovduktan sonra görüntü netleşmişti.
"Git başka yerde uyu!"
"Benim sana ne zararım var?"
"Senin gibiler burada olamaz. S*ktir git şuradan seni pislik! İğrenç kokuyorsundur!"
Dağılan yüreğimle sadece ona baktım. Ardından elimle torbayı tutarak ayağa kalkmaya çalıştım. Bedenimi hissetmiyordum. Zar zor ayağa kalktıktan sonra kadının hakaret dolu sözlerine devam etmesiyle oradan uzaklaşmaya başladım.
Yol boyunca ağladım... Nereye gittiğimi bilmiyordum ama kırılan onurum için ağlıyordum. Böyle olmak istemiyordum. İnsanların gözünde bir köpekten bile aşağı bir durumda olmak ne kadar acı verici bir durumdu oysa.
En sonunda bir ara sokak daha buldum. Artık güçsüzdüm. Ayakta duramıyacak kadar bacaklarım ve kollarım titriyordu. Midemi açlıktan hissetmiyordum. Üstelik hava çok soğuktu, üşüyordum. Yarım bakan gözlerimle tek ve yavaş adımlarla sokağa doğru yürümeye başladım.
Sağa sola giderek yürüyordum. Ciddi manáda kötüydüm.
Sokağa geldiğimde yine belimi duvara yasladım ve oturdum. Her zamanki gibi torbamı yastık yaparak uzandım. Bacaklarımı karnıma doğru çektim çünkü midemin ağrısına dayanamıyordum.
Tekrardan göz yaşlarım kararmış yüzümden akıyordu aşağıya doğru. İçim yanıyordu. Yaşadığım ve alışamadığım şu durum beni öldürüyordu adeta. Bir de Castiel vardı tabi. Adıyla bile içi titreren. Beni öldüren diğer şeyde oydu.
Belkide bu sabah ölü bulunabilşrsim şu sokakta. "Açlıktan ölen bir vatandaş" diye geçerdi belki haberlerde. Haberlerde, belki bizim gibiler için destek olunmasını söylerdi belki beni hiç umursamayıp önemsemezlerdi.
Dakikalar sonra artık bayılabilirdim. Arthur'larla beraberken teneke kutudan azda olsa yemek yiyebiliyordum. Aslında torbamda yiyecek vardı ama yiyemezdim. Çünkü azdı ve ben bu yolda ne yapacağımı bilmiyordum.
Ben bunları düşünürken sokağın sonundaki bir evin kapısı açıldı. İki dakika boyunca kimse gelmedi.
Kimsenin gelmediğini görünce kafamı tekrar torbaya yasladım ve gözlerimi kapattım.
Bir kaç dakika sonra ayak sesi duyuyordum fakat korkmuyordum. Tedirgin olduğum tek konu onunda beni buradan kovalamak istemesiydi.
Ben bunları içimden düşünürken ayak sesleri yanımda son buldu. Omzuma yaklaşan bir şey hissettim en sonunda bir el omzuma dokundu ve:
"Aç mısın?" Dedi.
Ben gözlerim dolu bir şekilde ona baktım.
A-ama bu imkansızdı... Bu o olamazdı... Beni böyle görmesine katlanamazdım. Bana acıyacaktı,küçük gözükecektim. Bunun olmasını istemiyordum ama olmuştu bile. Kalbim çarpıyordu, ağzım açık bir şekilde ona bakıyordum. İçim titriyordu. Mas mavi gözleriyle bana bakıyordu. Ben ise kitlenmiştim sanki. Ne hareket ediyordum, ne de konuşuyordum.
"Hava çok soğuk, gel benimle." Deyip iki eliyle beni kaldırmaya çalıştı. Ben ise tamamen ona kitlenmiştim. Onu burada, şu anda görmek benim en bütük hayalimdi ve o şuan karşımdaydı. Tanrım, ne yapacağımı bilemiyordum.
İçten içe sevinç çığlıkları atıyordum ama dıştan şaşkınlıkla ona bakıyordum. Yüzündeki masumluğu,çekiciliği,içimi yakan,dağıtan bakışları...
Seni seviyordum Castiel, seni çok seviyordum.
Selaaaaaam, biraz geciktim üzgünümmm. Okuyupta mesaj atmamanız beni çok üzdü :( İnanın ağlayacak duruma geldim. Yorumlarınız herşeyiniz benim için çok önemli prensesler bunu hiç unutmayın.
Tekrardan hepinizi çoook seviyooorumm öpüldünüzzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
But Yearn To Stay Away //destiel
ФанфикDean, sokakların acımaz karanlığında büyümüş. Castiel ise zengin bir çocuk. Ayrıca diğer insanlardan farklı doğan bir çocuk, o bir melek. "Bunun sorun olacağını elbet biliyorduk." /Destiel/[Dean'ın Anlatımıyla.]