Hepiniz dün geceki çekici Malik vakasını merak ediyorsunuz.Merak etmeyin mükemmel yüzünü yumruklarımla dağıtmadım.Hem dağıtsam beni yaşatmazlardı.En azından öyle düşünüyorum.Tabiki ona beklediği öpücüğü verdim.Hey ben öyle kızlardan değilim.Tabiki yanaktan öptüm ve arabadan indim.Bu dostça bir yemekti yani benim için öyle.Evime ağır adımlarla girdim.Odama koşar adımlarla çıktım ve üstümü bile değiştirmeden yatağıma yattım.Rahat bir uykuya ihtiyacım vardı...
Sabah erkenden kalktım.Dün geceden kalma üstümü değiştirip spor birşeyler giyerek evden çıktım.Her sabah düzenli yürüyüş yapardım.Evimin yakınlarındaki yürüyüş yoluna gittim.Evet temiz hava gerçekten iyi geliyordu.Cebimden telefonumu ve kulaklığımı çıkardım.Yürüyüş yaparken müzik dinlemeyi tercih ederdim.Son ses Selena Gomez - Slow down dinlerken biri beni dürttü.Olduğum yerde durdum,tam arkamı dönecekken biri önüme hızla geçerek 'Meraba' dedi.Şuan karşımda ince bir atlet ve şortle duran Liam'a gözlerimi diktim.
'Selam'
Liam:Burda ne işin var?
'Yürüş yolunda olduğumu sanıyordum.' deyip etrafımı inceledim.Evet yürüyüş yolundayım.
Liam:Evet ama...Sık sık buralarda yürür müsün?
'Yani...Genellikle her sabah.Sen?'
Liam:Bende ama seni buralarda hiç görmemiştim.Neyse beraber yürüyelim mi?
'Olur.'
Evet yan yana yürümeye başladık.Bana kendinden bahsetti.İnanabiliyor musunuz aynı gün doğmuşuz.Bunun bir şans olduğunu düşündüğünü ve ikimizin doğum gününü beraber kutlamamızı önerdi.Kesin bir cevap vermedim.Sonuçta ailemle ya da yakın arkadaşlarımla kutlayabilirdim ve henüz karar vermek için erkendi.
Yürürken birden sağ ayağım burkuldu ve yere sağ omzumun üstüne yarı kıç üstü düştüm.Yeşilliklere düşmem iyi oldmuştu yoksa betonda kalçam ya da omzum kırılabilirdi.Bunun üzerine Liam yanıma eğildi sonra bir anda kucağına aldı beni.
'Ahhh!! Seni ahmak canım yandı!'
Liam:Kusura bakma.Evine götürmemi ister misin?
'Evet lütfen..' diyerek adresi verdim.Evet aslında onun kucağında eve gitmek heleki bu kadar üne sahip birinin kucağında eve gitmek biraz tehlikeliydi ama acımdan önemli değildi.
Eve geldiğimizde ona anahtarı uzattım ve içeri girdik.Beni salondaki koltuğa bıraktı.
Liam:Canın hala acıyor mu?
'Hayır ...Yani biraz ama açım..Yani bana mutfaktan birşeyler getirir misin?'
Liam:Tabi..
O önden giderken ben de arkasından baktım.Benim için o şuandan itibaren süperkahramandı. Batmandi...Birden arkasını döndü.
Liam:Candy..Mutfak tam olarak nerde? diye sordu.
Bu tatlı haline gülerek mutfağı tarif ettim.5 dakika sonra elinde tepsiyle yanıma geldi.Benim için krep yapmış..Hey küçük vazoya gül mü koymuş? Çok sevimli .Krebe şurup dökerken 'Teşekkürler' demeyi ihmal etmedim o gerçekten çok tatlıydı.
Liam:Ayağın nasıl?
'Aslında iyi ama bana televizyonun altındaki çekmeceden kas gevşeticiyi verirsen daha iyi olabilir.' dedim gülümseyerek.
Liam:Tabi...
Ayağıma kremi sürdükten sonra yemeğe devam ettim.Liam yanıma oturdu ve rahatsızca kımıldanmaya başladı.Ona döndüm.
'Bir sorun mu var?'
Liam:Aslında evet.
'Seni dinliyorum.'
Liam:Şey..Be-Ben sen..senden... Derken kapı çaldı.Derin bir of çekerek kapıyı açmak için kalktı.Giriş tarafına dönerken içerigiren Liam'ı ardından Louis'i gördüm.Şaşkınca bana,tepsideki vazonun içindeki güle ve Liam'a baktı.Kaşlarını çatarak bize döndü.
Louis:Burada ne haltlar karıştırıyorsunuz?!!
_______________--------------------____________________-------------------
Yeni bölüm +30 okumada gelecek.......
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MADE IN THE UK
FanfictionMerhaba! Ben Candice Stan! 18 yaşındayım.Evet iyi bir fiziğim var bu yüzden modellik yapıyorum.Vogue dergisinde çalışıyorum.Bakın bu ay dergiye kim konuk oldu? Evet sakin olun! Relax! Hazır mısınız? ONE DIRECTION! Evet bende heycanlıyım.Sonuçta dün...