Gece'nin Karanlığı

KAAN

Dediği şeyle birlikte daha fazla sinir olmuştum neden bir daha karşılaşalım ki?Ama ya karşılaşırsak ya bana kötü bir şey yaparsa?Bunları düşündük sıra daha çok sinir olmuştum ve o sinirle titremeye başlamıştım.O sırada Mina içeri girdi ve "Ne oldu kuzum sana böyle"dedi ben ise sınıftakilerin bize dönük bakışları arasında çantamı alıp sınıftan çıktım.Sinirlerimi gidermesi için kulaklıklarımı takıp One Direction You and I şarkısını dinlemeye başladım.Bir iki şarkıdan sonra eve girip kendimi koltuğa attım.Daha sonra bugünün yorgunluğunu sıcak suyun altında atmak için kıyafetlerimi alıp banyoya girdim.Sıcak suyu açıp kendimi küvete bıraktım.Bir süre sonra telefon sesiyle irkildim.O anda kafama dank etti.Küvette uyuyakalmıştım Hemen bornozumu giyip telefonun yanına gittim.Arayan tabi ki Mina 'ydı.Açtım ama keşke açmaz olsaydım.Mina karşıdan bağıra bağıra "Kuzum ne oldu o çocuk da kim sen iyi misin kız öldün mü gız konuşsana"sinirle"Biraz susarsan anlatacam be"dedim ve bütün olanları baştan sona anlattım.En sonunda bana dikkat etmemi söyledi.Ben de "Tamam"deyip pjamalarımı giyip kendimi uykunun kollarına bıraktım.
Sabah uyanmamı sağlayan lanet olası güneş ışığıyla "Lanet olsun"deyip yataktan kalktım. Hızla dolabımın önüne gelip dizimin biraz üstündeki siyah eteğimi ve kırmızı kazağımı giyip saçımı sıkı bir at kuyruğu yaptım. Daha sonra evden çıktım. Mina'nın evinin önüne gelip Mina'ya mesaj attım. O ise hasta olduğunu bildiren bir mesaj attı. Ben de mecburen okula tek başıma gittim. Sınıfa girdiğimde herkes bana bakıyordu. Bu bakışlara aldırmadan her zamanki yerime oturdum. Az sonra içeriye Kaan girdi , bana sinir bozucu bir şekilde gülümseyip göz kırptıktan sonra sırasına yöneldi. Önümde oturan kkızların konuşmaları sonucu bugün çıkışı etüt olduğunu öğrendi.
Bugün acayip bir şekilde ders dinleyesim vardı. Derse katılmasam da bugünü uyumadan bitirdim. Etüt öncesi molada kendime bir meyve suyu ve tost alıp yedim. Çalan zille birlikte sınıfa geçip oturdum. Etüt karma olduğu için diğer sınıflardan gelenler de vardı. Üç saat aralıksız test cözmüştüm. Resmen beynim error veriyordu. Ben başımı ovarken zil çaldı. Hemen çantamı alıp okuldan çıktım. Lanet olsun ki hava çok karanlıktı. Neyse diyip evimin yolunu tuttum. Beş dakika kadar yürümüştüm ki bir el ağzımı kapatıp beni duvarla arasına aldı. O can havliyle çırpınmaya başladım. Yüzünü tam olarak seçemesem de bana "Rahat dur Maviş." demesiyle onun kim olduğunu anlamıştım. Çok korkuyordum. Ay ışığı sayesinde yüzünü daha net görmemle birlikte tahminimde yanılmadığımı anladım. Elini bacağımla gezdirmesiyle birlikte göğsünü yumruklamaya başladım. Ama ne fayda Kaan yerinden kıpırdamıyordu ayrıyeten benim bu çırpınışlarım onun hoşuna gidiyordu. Bunu o iğrenç kahkahasından anlamıştım. Sonra birden gülmeyi kesip elini saçıma doladı ve çekti. Sonra " Beni unutmamamı söylemiştim Maviş. Adım ne söyle bakalım?" dedi. Ben de o acıya dayanamayıp lütfen dedim. O da " Dıdıt yanlış cevap. Adım Kaan'dı Maviş.". Dedi ve bana daha da yaklaştı ve bu yakın temas beni rahatsız etmişti. O arada o ise kokumu içime çekiyordu. Çok korkuyordum. Sonumun geldiğini hissedip artık o yorgunlukla çırpınmayı bırakıp gözlerimi kapattım. İşte tam o sırada duyduğum sesle kurtulduğumu anladım. Gözlerimi açtığımda yüzünü tam.l olarak seçemesem de güçlü olduğunu tahmin ettiğim bir gölge Kaan'a ağız burun girip etrafa küfürler savuruyordu. Kafam karışmıştı. Yaklaşık on dakikadır kavga ediyorlardı. Sonunda Kaan geriye doğru sendeleyip bana ve o çocuğa bakıp "Bu burada bitmedi." dedi ve uzaklaştı. O arada ben ise yaşadığım korkuyla yere oturup ağlamaya başlamıştım. Yanıma yaklaşan ve koluma dokunan o çocukla irkilip "Lütfen dokunma, korkuyorum ,bana zarar verne demiştim. O ise fısıltı şeklinde küfredip "Hey lütfen sakin ol sana zarar vermem." dedi ve yavaş yavaş geri çekildi. Sesinin bana verdiği güven sonucu yüzümü ona çevirdim o ise endişeli bakışlarla bana bakıyordu. Bir süre sonra ayağa kalktım. Ben kalkınca o da ayağa kalktı. Yanına doğru yürürken başım dönüyordu , onu iki tane görüyordum. Ona çatallaşmış sesimle " Kimsin sen?" diyip kendimi bıraktım. En son hissettiğim şey belimdeki el ve " Ben Aras da sen kimsin be güzelim "sözleri oldu.