1 BÖLÜM

22 4 0
                                    

Annemin odasının kapısını yavaşça araladım. Gıcırdayan kapının sesi, beni her ne kadarda rahatsız etsede unursamadan içeriye girdim. Sessiz olmalıydım çünkü annem odanın sol tarafında bulunan camın kenarındaki yatakta uyuyordu. Annemin uyurken bile melek gibi gözükmesi beni bir kat daha mutlu ediyordu. " Keşke bugün beni hatırlayabilseydi. " diye düşündüğüm zamanlardan birinde olmadığıma seviniyordum. Yanlışlıkla  vazoyu yere düşürdüm ve annemi istemeden uyandırdım. Bana o tatlı yeşil gözleriyle baktı . Sana veda etmeye geldim dediğimde gözleri doldu.

Bana veda etmek istemedi gibi geldi bana ama mecburdum. Ona Amerika'ya gitmeden önce son bi kez sarıldım ve odama çantamı hazırlamaya gittim. çantamın zaten birazını hazırlamıştım. Yine son bir kez bakmak istedim ve içinde herşey tam gözüküyordu.aşağıya indim babam ve annem beni kapının yanında bulunan camın önünde bekliyordu. onlara sarıldım ve dışarıda bulunan arabama binip yol ardım havaalanına varmıştım Meltem beni orada bekliyordu giyinmişti ama ben evden giyinip çıkamamıştım hemen uçağın en arka bölümünde bulunan hostes odasına girip giyindim. Uçağın kalkmasına son 10 dakika vardı ve o 10 dakika çok çabuk geçti. tüm yolcuların kemerlerini takmasını anons ettikten sonra bizde  odaya geçip  bir kenara oturduk. Uçak kalkmıştı uçakta bulunan yolcularımız bizden " Kahve, çay, meyve suyu " istekleri başlamıştı ve bizde onlara getirip götürüyorduk.

                                   *********************************************

              Amerika'ya varmış bulunmaktaydık bizimde artık bir dinlenceye ihtiyaç duyduğumuz her halimizden belliydi. Bizde hotel'e gidip odalarıma geçtik akşam yemeğe lokantaya indiğimizde Meltem annemi sordu . Bugün beni hatırladığını söylediğimde o da çok sevinmişti ve yemeğimiz havadan sudan konuşarak geçti. Sabah  kalktığımızda ise hemen üstümüzü giyinip havaalanına gittik.
Bizi orada bekliyorlardı hemen uçağa binip odaya çantalarımıız koyduktan sonra yolculuk başlasın  sözü hep aklıma geliyordu. Annemle ne zaman uzun bir yolculuğa çıksak hep bu sözü kullanıyordu.  yolculardan birisi beni yanına  çağırdı. "Bana bir bardak su verebilirmisin ? " diye sordu bende tabikide diye cevap verdikten sonra hemen o yolcunun isteğini yerine getirmiştim. İstanbul'a vardığımızda hemen annemin yanına gitek istediğimi Melteme söyledikten sonra  arabamın anahtarını güzenlik personelinden aldıktan sonra arabama bindim eve gittiğimde annem, babam kimse evde yoktu. Sonra aklıma annemin parfüm şirketinde olabileceği aklıma gelmişti annem orada çalışarak kendini daha iyi hissetmesini sağlıyordu. Parfüm şirketine gittiğimde kapıda onun arabasını gördüm sanırım tek başına gelmişti hemen onun odasına çıktım öyle bir çalışmaya başlamıştı ki benim kapıya tıklattığımı bile duymamıştı " ANNE " diyw seslendim bna aymyeşil gözleriyle baktı HOŞGELDİN BONCUĞUM dedi ve anneme sordum alışverişe gitmeye ne dersin dedim annem tabikide beni kırmıyacağını tüm herkes  biliyordu. Akşam eve gittiğimizde babam bana en yakın çocukluk arkadım olan Esili İtalya'dan çağırmış bana sürpriz yapmak için akşamımız onunla eğlenerek geçti....


Kasımpatı BaharıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin