Her ne olursa olsun bölümler haftada bir kere ve uzun uzun bölümler gelecek en içtenlikle yazmaya karar verdiğim hikaye bir hayalim var o da gelecekte gerçek bir yazar olmak yani küçük adımlar büyük hayaller.. Ne olursa olsun sizlerde hayallerinizden vazgeçmeyin veya hayallerinizi unutmayın! hayalleriniz için savaşın, düşünmeyin insanlar ne der diye, kimisi olumlu, kimisi olumsuz konuşur bundan dolayı herkese hayallerinizi anlatmak zorunda değilsiniz sizin hayallerinizi saçma bulabilirler fakat o sizin hayaliniz o kişin değil lütfen bunu bir düşünün...
......................................................................
Her şeyin amaçsız olduğu bu dünyada geçinmek zorken yaşadıkları daha da zorlaştırıyordu özlüyordu hemde çok onu seviyordu canını verecek kadar. Fakat bir yıl tam tam tamına bir yıl boyunca dayandı artık onun için vakit gelmişti en azından öyle hissediyordu... Onun yanına gidecekti, ona kavuşacaktı ona hasret kalmıştı, yüzünü artık anımsayamıyordu galiba vaktin gelmesinin sebeplerinden birisi de buydu onun yüzünü atık anımsayamaması bir tane bile fotoğrafı yoktu yangın da herşey yanıp kül olmuştu onu fazlasıyla özlüyordu...
Sandalyenin üzerine çıktı ve halatı boynuna geçirdi ağlıyordu hemde hıçkıra hıçkıra bir yandan da çıldırmışcasına evet evet çıldırmışcasına kahkaha atıyordu mutluydu sevdiklerine kavuşacaktı dahası varmı. Özgüvenini topladı ve ayaklarının altındaki hayata tutunmasını sağlayan sandalyeyi yavaşça kaydırarak itti. Kız debeleniyor, boğuk boğuk sesler çıkartıyor, nefes almakta zorlanıyordu ve yavaş yavaş debelenmesi durdu artık boğuk sesler çıkartamıyor nefes alamıyordu artık onun için yalan dünya yoktu gerçek dünya sevdiklerinin yanı vardı..
Kapı çalıyordu.. daha da çalıyordu ama ne açan var kapıyı ne de içeriden bir ses geliyordu efkan zaten endişeliydi bugün bir çok kez esilla'nın telefonuna arama ve mesajlar bırkamasına rağmen geri dönmemişti . Camın açık olduğunu fark edince cama doğru adımladı adam camın karşısına geçti ve eşsiz manzaraya tanık oldu...
Sevdiği kız Esilla tavanda asılı olan halatın ucunda gözleri kapalı halsiz bir şekilde duruyordu adam ne yapacağını şaşırdı ve bir hışımla pencereden içeri atladı kızın yanına koşar adımlarla yanına ulaştı. Bacaklarından tutup kaldırdı kafasını çıkardı halattan adam yere yatırıp suni tenefüs yapıyordu ağlayarak boşa uğraşıyordu o gelmeden önce son nefesini zaten vermişti. Kız artık nefes almıyordu,kalbi atmıyordu, gözleri kapalıydı.. Adam esillayı uyandırmaya çalışıyordu inandıramıyordu kendine böyle bir şeyin olabileceğine kollarını sardı kızın küçük bedenine adam sevdiği kızın suratına baktı ve söylenmeye başlad
'Ben de yıkıldım yalnızlıkta
Ben de kırıldım paramparça
Bu yolun sonu yok, biliyorum
Üzülsek de, kırılsak da, darılsak da
Sen de kabul et ikimiz de seviyoruz
Sanki bir uçuruma yalınayak yürüyoruz
Yine de bir yerlerde arıyoruz
Ruhumuzu, ufkumuzu, sevgimizi
Yine de bir yerlerde buluyoruz
Geçmişe dair unutulmayan ne varsa
Ben sende yandım, sende söndüm
Çıkar yol bulamadım bu sensizliğe
Geceler doldu içime, cevap veremedim
Sadece gözyaşlarım kaldı sayfalarda.'
Kızın en sevdiği şarkıyı söylemişti onların şarkısıydı adam kızın uyanmasını bekliyordu, adam kafayı yiğcek gibi hissediyordu, adam sevdiği kızın gözlerini açmasını ve ona o minicik kollarıyla sarılmasını istiyordu. Adam bekliyordu, adam sadece beklemekten başka hiçbir şey yapamıyordu...
Kucağına aldı sevdiği kadını bedenini sardı iyice üşümesin diye. Telefonu çaldı arayan çağrıydı cevap verdi aramaya. ' kardeşim neredesin? esilla senin yanındamı arıyorum cevap vermiyor çikolatalı pastam. Birde kardeşim acil şirkete gelmen lazım toplantı var' dedi. sessizlik oldu cevap veremiyordu adam ne dese bilemedi nasıl diyecekti şimdi ' efkan oradamısın? cevap versene lan it 'dedi. bir hıçkırık koptu efkan kendini tutamadı ağlamaya başladı daha yeni iç çekişlere dönüşen ağlaması şimdi daha da şiddetleniyordu telefondaki çağrı ise meraklanmış ve arkadaşı efkana ne olduğunu soruyordu.' lan esilla kollarımda o öldü ' dedi. ' neredesiniz? sakin ol yanına gelicem 'dedi. Adam esillanın evinde olduğunu söyledikten sonra telefonu kapatır kapatmaz çağrı on dakikaya eve gelmişti kapıyı yumrukluyordu çağrı endişeliydi. Efkan gidip kapıyı açtı çağrı içeri hızlı adımlarla odalara bakarken durdu ve işte esila yerde yatıyordu salonun ortasında tavanda asılı bir halat ve yere düşmüş bir sandalye o eşsiz manzaraya o da tanık olmuştu. Yavaş yavaş yanına yürüdü kızın cansız bedeni öylece yerde seriliydi kızın yanına çöktü çağrı yüzüne dokundu göz altları morarmıştı saçlarını okşadı kelebek tokası saçlarındaydı kızın ona o tokayı abisi almıştı hayla saklıyordu sıcak bir göz damla yaşı aktı gözünden çağrının biliyordu o da sebebini farkındaydı her şeyin. Kıza üzülüyordu ' keşke tüm bunları yaşamamış olsaydın 'dedi içinden.
İçeri sağlık ekipleri ve polisler girdi çağrıyı esilla'dan uzaklaştırdılar efkan zaten delirmiş gibi etrafa saldırıyor böyle bir şeyin olamadığını esillanın ölmediğini vesayre bunun gibi şeyler söylüyordu inanmak istemiyordu hayla oysa ki tavandan indiren oydu o cansız bedeni kolları arasına alanda oydu. Evet! evet! efkan deliriyordu şuan polisler zor zaptediyorlardı. Çağrı ise şoka girmiş gibiydi hemşire bir şeyler soruyor çağrı ise cevap vermiyordu ya da veremiyordu..