İZİNSİZ ŞİİRLER

ARAYIŞ

Emma o gün çok telaşlıydı.
Apar topar çantasını alıp okuldan çıktı.
Cristie arkasından bağırdıysa da onu duymadı ve hızlıca okul servisine bindi.
Elindeki mektubu sımsıkı kavramış, boş bir yer arıyordu. Arka taraftaki grubun lideri olan Çilli Larsson'un alaycı sözlerine bile aldırış etmeden boş bulduğu yere oturuverdi.
Heyecandan eli ayağı titriyordu.
Öyle ya lise ikinci sınıfa geçmiş bir genç olarak ilk kez karşı cinsten bir mektup almıştı.
Üstünde Jason yazıyor ama hangi Jason?...

Ottawa'ya yeni taşınmıştı Emma ve babası Bay Carter.
Emma'nın babası komiser Fabian Carter'di.
Annesi ise moda tasarımcısı Britney Walmphon.
Üç yıl önce ayrılmışlardı. Tek çocukları vardı oda on altı yaşındaki Emma'ydı.
Bay Carter ve Bayan Walmphon'un ayrılmaları onu çok etkilemişti. Kız evlatların "babacı" olmalarına karşın Emma, ikisiylede geçinemiyordu. Nitekim mahkeme kararı gereği Fabian'la birlikte yaşıyordu.
Annesi ayrıldığı sene başka bir adamla evlenmiş,Fabian'la her görüşmesinde nispet yapar gibi yeni kocasıyla gelir ve korkunç kahkahalar patlatırdı. Fabian'sa hiç aldırmaz,paçayı kurtardığına şükrederdi.
İşkolik bir adamdı Fabian. Dolayısıyla boş vakti yoktu.Hafta sonları ise San Antonio'dan LaMarcus formasını giyer ve bira eşliğinde NBA izlerdi.

Diğer kızlara nazaran, -babasından dolayı- erkeksi bir kızdı Emma.
Eve geldiğinde direk odasına çıkıp mektubu açtı. Kişi bilgilerinde:
"SENDER
Name:Jason McCarty
School:Ottawa Morgan Hutchison High School
Division:Philosophy" yazıyordu.
"Bir gün sırf seni uykuda izlerken bile mutlu olabilen bir adamla karşılaşacaksın...
Ben felsefe sınıfından Jason.Şehre hoşgeldin.Yarın öğle arası yemekhanede...".
Sabahı zor eden Emma süslenmekten az kalsın servisi kaçıracaktı.Babası farkettiği halde bozuntuya vermedi.Kızını ilk defa bu kadar neşeli görüyordu.
Okula geldiğinde eli ayağı titreyen Emma'nın birde yanakları kızarmıştı.
En yakın arkadaşı Cristie'ye gereken açıklamayı yaptı ve anlattıkça da rahatladı. Öyle ya kızlar anlatmak ister...
Nihayet son saat gelmiş ve öğle arası yaklaşmıştı.
Tarih hocası Bay Carrington yoklamayı alıp dersi terk etmişti.
Cristie'den de destek alan Emma titrek ama alımlı adımlarla yemekhaneye gelmişti.
Aklı allak bullak olan Emma sorularla boğuşuyordu.
Acaba hayalindeki Jason muydu gerçekte olan? Yoksa Çilli Larsson'dan daha mı aşağıydı?...