SİYAHİST

Okul-Kafe

   Uyandığımda tenefüs olmuştu. Uyanmamda normal olmadı zaten. Gözde sağ olsun.Yeni uyandığımda gözlerimi resmen açamıyordum.
"Beril çıkışta kafeye mi gitsek?" Bir işim yok. O yüzden gidebiliriz.
"Gideriz.Bir planım yok." dememle beraber Çağrı söze atıldı.
"Davetsiz misafir kabulü var mı acaba?"
"Tabikii kab..." daha cümlemi tamamlamadan bu sefer Gözde söze atıldı.
"Tabii ki kabul ediyoruz."
Çağrı gülümsedi ve "Tamamdır o zaman." dedi. Ben o sırada Gözdeye sinirli gözlerle bakarken o ise Çağrıya gülümsüyordu.
Ders zili çaldı.Zaten tenefüste sıramdan hiç kalkmadım. O yüzden benim için birşey farketmedi. Fiziğin ikinci dersiydi. Hoca sınıfa girdi ve sözlüye devam edeceğini söyledi. Bende derste yapmayı en sevdiğim şeyi yapacaktım. Tabii ki müzik dinleyecektim . Bu dediğimi yapmak için çantamdaki kulaklığı aldım ve telefonuma taktım. Müziklere girdim ve en sevdiğim şarkılardan bir tanesini açtım. Ben müzik dinlerken Gözde de bizim sıraya dönmüş bir şekilde Çağrı ile konuşuyordu.
  Gerçekten dinlediğim müzik hem uykumu hem de iç neşemi açmıştı. Müzik dinlerken Gözde ve Çağrıyı izliyordum. Resmen derste kahkaha atıyorlardı. En son bu kahkahalara sebeb olan konuyu merak ettim ve müziği durdurup kulaklığı çıkardım. Hiç birşey söylemeden onları dinlemeye başladım. Konuştukları konu bu kadar kahkaha attıracak bir konu değil. Konu ise çocukluk anıları. Yani bu kadar kahkaha attırcak anı ne olabilirdi?
Çağrı anlatıyor Gözde ise sadece gülüyordu.Çağrı yeni bir anısını anlatmaya başladı.
"Daha altı - yedi yaşlarındaydım. Yaz mevsimiydi. Ben herzamanki gibi mahallede maç oynarken çok güzel bir araba yanaştı. Tabii ki benim gözüm arabaya takılmıştı. Arabanın içinden bir adam,bir kadın ve bir küçük kız çıkmıştı. Kıza arabadan indiği anda aşık olmuştum. Yani tabiki o yaşlarda aşkın ne olduğunu bilmiyordum. Birkaç kez daha mahalleye geldiler ve bizim mahalleye taşındılar. Bu kız hiç dışarıya çıkmıyordu.Ama evlerimiz karşı karşıya olduğu için cama çıkıp onu görebiliyordum.Ama ben bu kızı günden güne daha çok seviyordum.Bu arada kızın adı Seray." duraksadı. Kısa bir nefes alıp devam etti.
"Sonra bu kızı her gördüğümde konuşmaya çalışıyordum ama kız benimle konuşmuyordu. Artık dayanamadım ve gördüğüm ilk fırsatta bırak çıkma teklifini evlenme teklifi ettim." gülmeye başladı. Gözde de aynı şekilde. Benim yüz ifadem ise 'Ne kadar salaksın.' ifadesiydi. Çağrı konuşmaya devam etti.
"E tabii ki kız kabul etmedi.Zaten etseydide birşey olmayacaktı çünkü ben o zamanlar evliliğin ne olduğunu bile bilmiyordum. Kısacası saçma ve komik günlerdi." diye konuşmasını bitirdi. İkisi birbirine gülen gözlerle bakarken zil çaldı.
Bütün gün Çağrının ve Gözdenin anılarını dinlemiştim ve artık başım ağrıyordu. Son derste bitti.
"Eee hangi kafeye gidiyoruz?" dedi Gözde. Benim başım ağırıyordu ve gitmekten vazgeçtim.
"Benim başım çok ağırıyor. Eve gideceğim. Siz ikiniz gidin."
"Beril söz vermiştin ama. Mızmızlanma hadi."
" Tamam ya ama çok durmam." dedim ve deri ceketimi giyip çantamı tek koluma taktım.
Kafeye geldik ve arkalarda bir masaya oturduk. Ben tabiki en sevdiğim tatlıdan yiyeceğim. O da çikolatalı pasta ve tabii ki kahve . Vazgeçilmezlerim. Garson geldi ve ne istediğimizi sordu. Ben aynen çikolatalı pasta ve kahve istedim. Gözde sufle ve limonata istedi. çağrı ise aç olduğunu söyledi ve pizza istedi.
Yaklaşık on dakika sonra yiyeceklerimiz ve içeceklerimiz geldi. Üçümüzde yemeye başladık. Tabii ki Gözde konuşamadan duramadığı için söze atıldı.
"Okula yeni mi geldin Çağrı?"
Çağrı iştahla yediği pizzasından kafasını kaldırdı ve Gözde ye baktı.
"Evet." gülümsedi.
Bencede yeni gelmiştir çünkü bizim okuldakiler benim insanlara karşı ne kadar soğuk olduğumu biliyorlar. Ama o ben normal bir insanmışım gibi davranıyor. Bu arada kendime anormal demedim farklıyım anlamında.
Gözde bu sefer şaşırtıcı bir şekilde çok konuşmadı. Yemeklerimizi yedikten sonra kafeden ayrıldık. Herkes kendi evinin yoluna koyuldu. Bende eve doğru yürümeye başladım.
Eve geldiğimde çok yorgun ve kirliydim. O yüzden kısa bir duş aldım. Duştan sonra saçlarımı kurutmayı hiç sevmem. O yüzden bugünde kurutmadım. Üstümede rahat bir pijama giydim. Sonra yatağıma uzandım ve biraz telefonda dolaştıktan sonra uyudum.