Sevdiği kadar sevilmez insan ağlama,unut dibine kadar...
Zilin çalmasıyla kendime geldim. Ders ninni gibi geliyor artık. Hocalar bile şaşırdı. Nasıl olsa bu denli inek bir öğrenci nasıl olurda derste ruh gibi olur değil mi? Kendimden nefret etmeye başladım şu sıralar. Evet çok çalışkan olabilirim ama benim de bir aşk hayatım var. Yani vardı. İçimden gidemeyen o,yanımdan gidene kadar... Çok seviyordum ki hala bitmiş değil. Arkadaşım Beste var onun kuzeni.. Bizim hikayemizi o başlattı zaten. Beste kardeşimdir benim arkadaş değil. Kore hayalleri var. Evet ilk önce saçma bulan çok oldu,ama ben onun yapacağına çok inanıyorum. Onun bir hayatı yok,yani ilişkisi. En son aldatılmanın verdiği güvensizliği taşıyor içinde.. Ama yoluna güvenini yeniden inşa edecek biri de çıkmış değil. Neyse klasik bir okul değil bizimki. Yani okulda bazen türünü tespit edemediğimiz canlılar barınıyor. Teneffüs zili çaldı ya en son,bir huyum var. Teneffüste illaki dışarı çıkmak istiyorum. Belki onu görmek istiyorum belki başka bir şey. Bizimkiler oturuyor, Beste yanıma gelip oturdu. "Kanka hayırdır durgunsun bugün" deyince baktım,masum bir gülümseme takındım yüzüme.. Sonra sessizce "Çok özledim" deyince anladı hemen. Özlediğim oydu çünkü.. Moralimi düzeltmek için hemen konuyu değiştirdi."Kanka ya Kore'ye az kaldı. Sonunda liseden sonra mezuniyet falan beklesin beni Kore" dedi. Ben onun bu dileğine inanlardanım. Çünkü isterseniz yaparsınız. Bu felsefi cümleyi hep kullanırım fakat ben de hayata geçirebilmiş değilim. Ben onla olmayı çok istedim,ama bilmiyorum neden bu hale geldik. Nasıl bir rüzgar savurdu bizi. Bilmediğim kalplerde,bilmediğim bir şekilde geziniyorum. O gülüşünü başka kızlara sevdirttirirken. İçim acıyor ama alışmak zorundayım. Arkadaşlarım var Gece ve Yıldız. Onlar da kardeşim benim. Onların sevdiği sevildiği var. Bizim Beste ile kaderimiz bu galiba. Neyse aklımda bunlar uçuşurken sınıfta çok şey kaçırıyorum. Sınıfa yeni gelmiş yabancı gibiyim. Eski enerjim yok tabii.
~
Okul bitmek üzere zaten. Evlere dağılma vakti geliyor. En sevdiğim ama bir yandan nefret ettiğim... Eve gittim hemen odama kapandım. Derse oturdum aklımda hep o var... Testlerde bile kafayı yiyorum. Neyse çok yorgunum zaten. Sonra birden cama taş geldi. Gittim pencereyi açıp aşağıya baktım. Bu oydu,Çağlar! Aşağı gel özledim deyince bir değişik oldum. Onun sevgilisi var. Neden beni özler ki!" Aşağı in "diye bağırdı, özledim çok özledim dedi. Aşağı indim,bana doğru yaklaştı. Nefesi nefesimdeydi. Sonra sessizce dudaklarını dudaklarıma değdirdi. Gözlerimi kapatıp kendimi ona bıraktım. Birden gözlerimi açma ihtiyacı duydum. Gözlerimi açtığımda odamdaydım. Test başında uyuyakalmışım. Yani Çağlar hala gelmedi,ben de ne bekliyorsam... Onun âşık âşık baktığı bir kız var zaten... Kendime gelemedim. Telefonu açtım,mesaj gelmiş." Canımdan".. Evet benim de var birileri. Ama onu unutmak için. Gördüğümüz gibi işe yaramıyor." Aşkım buluşalım mı?" yazmış. Elim gidemedi telefona... Çünkü Rüzgar yani şimdiki sevgilim bana sarılınca ben Çağlar'ı hatırlıyorum. Derler ya hani insan içinden geleni yazıyorsa içinden giden biri vardır. Ben içimi döksem destan olur... Neyse annem odama geldi,bir kontrol etti. "Naptın kuzum?" dedi. "Hiç annem ya test falan." dedim. Sustum sonra. Çıktı. Ben bizimkilerle mesajlaşıyorum. Adamlar rahat vallahi. Sevgilileri neler yapıyor. Biz de Beste ile yalnız. Aradan bir saat kadar geçti. Yatma vakti geldi. Yatağa kendimi attım. Ama bu gece bir şey var içimde beni uyutmayan. Çünkü o beni düşünmüyor. Ama düşünmeden edemiyorum. Aklıma yaşadıklarımız geliyor. Sarılışım, sarılırken kokusunu içine çekişim. Özlediğim adam şimdi başka kızlara özlettiriyor kendini... Bunları düşünürken kalbimden kopan ılık parçalar gözlerimden düştü.. Gözlerimi kapattım. Ve uykuya daldım.. Sabah kalktım. Elime yüzüme bir su çarptım. Aynada kendime baktığımda yüzümde yaralar olduğunu fark ettim.İlk önce hatırlayamadım, ama sonradan aklıma geldi. Gece kabus görmüştüm. Yine o kızla onu... Sinir krizi geçirmiş olmalıyım.. Allahım ben ne hale geldim. İçimdeki çocuk beni terketti sanki.. Ya da içimde korkudan dışarı çıkamıyor. Yüzümde gördüğüm bu yara buna işaret idi. Formamı giydim,anneme her zamanki yalanımı söyledim, gece duvara vurdum sanırım... Okula gittim. Merdivenleri çıkarken karşıma çıktı. Yüzüme baktı,sonra gözlerini kaçırdı benden güzel gözlü sevdiğim... Yukarı çıktım çantamı falan bıraktım. Aşağı indim. Kızlarla gezdim biraz.. Sonra ders zili. Derse girdik,yine ninni gibi geliyor. Kağıdı falan karalıyorum.. Beste bir dürttü beni. Kaş göz yaptı. Anladım ders dinlemediğim için hoca ilgisini bana yöneltmişti. Hocam başım biraz ağrıyor da. Dedim. Teneffüste dışarı çıktım. Allahım ne dertmiş. Yine geldi karşıma. Sevgilim de benim için aşağı inmiş. Gülüyor bana. Bende zorunlu bir gülümseme takındım. Ama o güzel gülüşümü Çağlar için saklıyorum, Rüzgar için değil. Yukarıya çıkarken onların beden dersi var diye aşağı iniyordu. Merdiven tıka basa dolu. Bir anda çarpıştık. Kafasını merdivene vurdu. Her ne kadar bitmiş olsak da aşığım napayım. Hemen eğildim."Ay iyi misin?" dedim."Bir şeyim yok" deyip kalktı. Yanımdan sertçe geçti.... Yüreğimde sert fırtınalar kopuyor,ama yüzüm alaycı bir tavırla geziyordu. İçim yanıyordu..