1.bölüm ZOR VEDA

78 10 5
                                    

Ne demek yeni okul , yeni insanlar , yeni arkadaşlar ?
Bıkmıştım babamın şu işinden artık , 2-3 yıl da bir okul , hatta şehir değiştiriyorduk . Artık yeni bir ortam istemiyordum halimden memnundum ben bunu neden anlamak istemiyorlardı ki ?
Tam alıştım bu sefer tamam oldu burası son derken yeniden aynı şeyleri yaşamak hem sıkıcı hemde çok üzücü .
Benim halimden anlamış olacak ki babam odama gelip klasik konuşmasını yaptı " kızım bu benim işim Yapacak bir şey yok buna katlanmak zorundasın En azından Reşit olana kadar . " Bende hemen cevap verdim asla altta kalamazdım " yanlız kalmak istiyorum baba " eminim babam benim ağzımdan bu kelimeler çıkınca çok üzüldü ama yapacak bir şey yok çünkü ben de çok üzgünüm artık yeni bir ortam istemiyodum , Ne olurdu ki babam ve annem taşınmadan önce bana da sorsalar benimde fikrimi alsalar ama ne gerek var ki ben çocuğum daha 16 yaşındaki küçük bir çocuk onların gözünde böyle olduğumu biliyorum onlar ne kadar kabullenmek zorlansalar da artık büyüdüm Bunun farkına varsalar iyi olur .
Tüm sinirimi üzerimden atmaya çalışarak eşyalarımı toplamaya başladım O sırada Beyza'nın almış olduğu hediyeler gözüme çarptı ( Bu arada Beyza benim en yakın arkadaşım , kardeşim ) istemeye istemeye koydum Onları kutuya koyarken Beyza'yla yaşamış olduğum her şey geçti gözümün önünden dalıp gittim .
O sırada Beyza gelmiş , Gelmiş diyorum Çünkü farketmedim dedim ya dalıp gittim diye hiçbir şey görmüyordu o sırada gözüm . Beyza da onun almış olduğu hediyelere baktığımı görünce hemen lafını esirgemedi ve " ne o Ada aldığım şeylere bakıp dalıp gitmişsin hep Buralardan gitmek istiyorum diyordun Ne oldu gidiyorsun işte mutlu musun Senin o hediyelere bakıp üzülmeye hakkın yok istediğin oluyor işte mutlu ol Çok mutlu ol " dedi . Halimden anlamış olacakki hemen " Aslında öyle demek istemedim Sadece bir anda çok sinirlendim biliyorsun " dedi bende kafamı sallayıp onu onayladım biliyordum çünkü Beyza'nın bu kelimeleri sinirli bir şekilde söylediğini .
Eşyalarımı toplamama yardım etti ikimizin de yüzünde birbirimize karşı anlamsız bakışlar vardı . Onu çok seviyordum ve ondan ayrı kalmak bana çok zor gelecekti bunu biliyordum ama yapacak hiçbir şeyim yoktu bunları düşündükçe gözlerim doldu ve ağlamaya başladım Beyza beni teselli etmek için bir sürü kelime söylese de oda en sonunda pes etti ve oda ağlamaya başladı ikimizde ağlıyoduk o sırada odama annem girdi ve bizi öyle görünce gülmeye başladı bizde Beyza'yla kendi halimize ve aynadaki tipimize çok güldük hemen kendimizi toparlayıp biraz da annemin öğütlerini dinledik ya da dinliyor gibi birşey yaptık orası tartışılır :)

Annem odadan çıktı ve Beyza'yla yanlız kaldık biraz oturup muhabbet ettik Beyza " artık ben gideyim geç oldu " diyince ben hemen " hooop dedik burdasın bugün " dedim o da başka seçeneğim yok değil mi deyip güldü Ben de beni ne kadar iyi tanımışsın sen deyip tebrik ettim ve Beyza'nın ailesinden izin aldık bizde kaldı . Beraber film izledik çok güzel zaman geçirdik kısacası dolu dolu bir Beyza yaşadım .

Sabah oldu .. Bugün karne günü olduğu için hemen üzerimizi giyip okula gittik . Biz arabadan İner inmez Aylin koşup bana sarıldı ve ağlamaya başladı ( bu arada araba dedim çünkü babam öğretmen ve aynı lisedeydik haliyle okula beraber gidip geliyorduk hiçbir zaman dersime girmedi çünkü insanlar " babasıyla aynı sınıfta babası dersine giriyor torpil yapar " derler diye açıkçası çekindik birazcık ) Aylin ağlayınca kendimi tutamayıp Ben de ağladım çok doluydum ağlayıp rahatlamam gerekiyordu ve bu da Aylin'e kısmet oldu bana ne olur gitme diye çaresizce bakışı benim içimi daha çok acıtıyodu . Aylini teselli etmeye çalışırken kullandığım kelimeler çok saçmaydı Aylin Kafasını kaldırıp bana bakınca kendimizi tutamayıp Güldük ve ben de bir daha Ağlamasın istemediğim için hemen onu sınıfa götürdüm sınıftada da yanımdan hiç ayrılmadı taa ki zil çalana kadar farklı sınıflardaydık ama aynı sitede oturuyorduk . Aylin giderken " beni beklemeden gidersen kafanı kırarım hiç gidemezsin " dedi Bunun üzerine gülüp geçtik ve arkasından hemen Lale hoca geldi Lale hoca matematik öğretmenimiz aynı zamanda da sınıf öğretmenimiz di çok iyi bir insandı , insanlığı iyi ama ders anlatışı o kadar iyi değildi . Her neyse şu an arkasından dedikodu yapmak olmaz aaa ayıp :))
Lale hoca karnelerini dağıttı . Ben onur belgesi almıştım hiç zayıfım yoktu Ama buna hiç sevinmedim , Daha doğrusu sevinemedim karnemi alıp arkadaşlarla vedalaştım hepsinden helallik aldım . 2 Senem onlarla geçti hepsinin iyi kötü yanında olmaya çalıştım inşallah Onlar da hakkını helal etmiştir deyip sınıftan çıktım . Benim için en zor an Asıl şimdi başlıyordu .

Benim en sevdiğim aktivite voleyboldu ve bunu bana en iyi ve en verimli şekilde Hiç sıkılmadan usanmadan bıkmadan öğreten tek insan Bilal hocaydı . Spor odasına doğru ilerlerken aslında hep gitmek istediğim yere Şimdi utana sıkıla gitmek bana çok garip geldi istemeye istemeye odanın kapısını çaldım ve içeri girdim Bilal hocam sanki beni bekler gibi hemen " gel kızım buraya " dedi Bende hocama koşup sarıldım ona sarılırken gözümdeki yaşları durduramadım o anda gözümden akan yaşları durdurmayı o kadar istedim ki ama elimde olmayan şeylerden biri de buydu . Bilal hocam hemen kafamı kaldırıp kızdı " sanki dünyanın sonuna gidiyormuşsun gibi ağlayıp durma " dedi ve gülümsemeye çalıştı Ben de onu hiç üzmek istemedim ve kafamı olumlu anlamda salladım . Daha fazla Bilal hocanın yanında durmak istemedim , Çünkü kendimi biliyordum Eğer daha fazla orada kalmış olsaydım sonumuz hastanede bile bitebilirdi o derece duygusal bir insanım odadan çıktığım da beni bekleyen arkadaşlarımı görünce çok sevindim onlarla bizim siteye doğru yürümeye başladık Ve tabii ki Beyza da yanımdaydı .
Bizim siteye gelince Beyza hariç oradaki tüm arkadaşlarımla tekrar vedalaşıp Beyza'yla bir bahçeye girdik ne işin var bahçede diye soracak olursanız Bizim oturduğumuz yer yani Nallıhan kasaba gibi bir yer her yer ağaç , yeşillik , bağ bahçe ... Dediğim gibi bir bahçeye girip erik çaldık . Evet evet Yanlış duymadınız bildiğiniz eriklerin yarısını çaldık . Oturup bir güzel yedik ve en sonunda ayrılma vakti geldi ben hemen " Beyza sakın vedalaşmayalım " deyip ona sadece sarıldım ve öptüm sanki Yarın tekrar görüşecekmişiz gibi ..

Eve girer girmez karnemi yere fırlatıp odama koştum tam kendimi yatağa atmaya hazırken yatağın orda olmadığını gördüğüm an bende şok etkisi yarattı hemen anneme koşup anne yoksa bu kadar erken mi ? bugün mü gidiyoruz diyip tüm yetenegimi kullanıp sesimi hüzünlü bir hale getirdim , annem inanmış olacaktı ki kızım sakin ol bugün Yasemin hocalarda kalıcaz diyince derin bi oh çektim ( yasemin hoca ve mustafa hoca babamın hem öğretmen arkadaşları hemde aile dostlarımızdı ) aksam oldu ve son hazırlıklar da bitince Yasemin hocalara gittik ve geceyi orda geçirdik ...

- Sabah -

Sabah olunca kahvaltımızı yapıp nakliye şirketini aradık " Hadi artık gidebiliriz " dedik ve aile dostlarımıza Veda edip yola çıktık . Nakliye kamyonu arkada biz önde Ankara'ya doğru yola çıktık arabaya biner binmez kulaklığımı takıp müzik dinlemeye başladım ve hayallerimle birlikte yolculuğumuz başladı . Bir süre sonra şarkı hastası olan ben bile şarkı dinlemekten sıkıldım ve Ankara'ya gelene kadar uyumaya karar verdim. Zaten çok yorgundum uyumam sanırım En fazla beş dakika mı almıştır Çünkü benim hafızamda gözümü kapattıktan sonraki 5 dakika dışında hiçbir şekilde hatırlayabildiğim olay yok sanırım Rüya görmedim :))

Ve ANKARA ...

Yine mi ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin