THE WORLD WARS

1.BÖLÜM: SAVAŞ BAŞLIYOR

Savaş başlıyor.Bu savaş hiç bir savaşa benzemez çünkü bu savaş nükleer bir savaş. Bu savaş sonucunda ya insanlığın soyu tükenecek ya da bu son savas olacak.

Bütün ulkeler saflarını belirlemiş durumda. Peki şimdi ne olacak?

Savaşın ilk haftası bitmek üzere bir tarafta:

ABD
TURKİYE
ISVIÇRE
FRANSA
ALMANYA
İSPANYA
PORTEKIZ
AVUSTURALYA
SUDİ ARABISTAN

Diğer bir tarafta ise :

RUSYA
ÇIN
INGILTERE
YUNANISTAN
JAPONYA
ITALYA
SURIYE (ESAD REJİMİ)
BREZILYA
IRAK

Her ülkenin safları belli. Bütün insanlar endişeli. Daha kimse tek kurşun bile sikmadı . Bütün ülkeler son hazırlıklarını yapıyor. İlk kursunun sıkılmasini bekliyorlar. Herkez biribirine bakıyor.Etraf adeta bir asker yığını. Ittifak ulkeler son bir kez savaş planlarının üstünden geçiyor. 2 ittifak gurubununda planları aynı "SAVASMADAN ÖLMEYIN" askerlerine durmadan bu kelimeyi söylüyorlardı.Ama öyle bir komutan varki o. Işte o askerlerine unutamayacakları bir söz söyledi. O kim biliyormusununuz?

İngiliz komutan Alberto Potter :

-Burası bir oyun parkı değil.Burası Ingiltere nin en gelismis üstü .Burada şakaya tahammül yok. Çünkü bu savaş insanlığın kaderini belirleyecek.

Askerler birbirlerine bakıyorlardı. Anlaşmışlardı. Bu savaşın ciddiyetini anlamışlardı . Karşılarında duran komutan Ingilternin en üst seviyedeki komutanlarından biriydi. O kadar iyi bir askerlik eğitimi almıştı ki bütün ulke onu tanırdı. Ama onun gözlerinde bile endişe vardı. Askerler karşılarında duran komutana uzun süre baktılar . Azından çıkan her kelimeyi belleğinde sakladilar. Ortalığı bir sessizlik bastı . Komutan Potter düşündü ve sordu:

-Geride bıraktığınız insanlara ailenize buraya gelmeden önce son bir kere yüzlerine baktınızmı?
Sonra komutan ekledi:

-Ben bakamadım çünkü onların gözlerindeki korkuya asla 1 saniye bile bakamazdim. Ben . Ben nekadar iyi bir komutan olsamda benim arkamda sizin gibi cesur yurkli askerler olmadıkça ben bu savaşta başarılı olamam.

Aradan 1 kaç dk geçti. Askerlerden biri:

-Ailemizin yüzüne son bir kere olsa bile görmek için bu savasi yenmeye ve canımızı feda etmeye hazırız komutanım!!!

Diye bir ses geldi insan yığınının arasından.

Komutan:

-Evet asker haklısın ama bu savaş böyle gaz vermeyle olmaz. Hiç kimse bu savaşın sonunu belirleyemez. Bunu hiç unutmayın.

Derken birden bir uçak sesi geldi. Komutan herşeyin farkındaydı. Savas başlamıştı. Birden bir ses :

-Herkez yerlerine!!Herkez yerlerine!!

Bütün askerler koşarak hayır hayır adeta uçarak yerlerine gidiyordu . Ilk ateşi Isviçre Ingiltere ye açmıştı. Artık savaş resmen başlamıştı. Herkezin gozlerindeki korku 200 m uzaktan bile belli oluyordu artık.

Bütün ulkeler elindeki nükleer silahlarla birbirlerini tehdit ediyorlardı. Peki ya hiç nükleer silahı olmayan ulkeler ne yapacaktı.Ben size soyliyeyim onlar sadece yok olmayı bekleyeceklerdi.

3. Dünya Savaşı çok soğuk geçmesi kadar bu savaşta o kadar şiddetli olacak. Bütün devletler petrol bir yana şu için savasiyorlar. Peki neden. Dünyayı kurutan bu savaşlar. Neyse. 4. Dünya Savaşı böyle atismalarla devam ediyor. Şu ana kadar tek bir saldırı oldu. ABD bu savaşın favorisi. Herkez onun yanımda fakat karşılarında ise çok büyük bir devlet daha var RUSYA... Hiç bir devlet , hiç bir bilim adamı bu savaşın sonunu kestiremiyor. Böyle böyle savaş başladı.

Artık bütün cepheler belliydi...

Ülkeler arası atışmalar bu savaşın başlaması ile iyice yoğunlaştı. ABD ilk saldırısını JAPONYA ya gerçekleştirdi. Japonya Hiroşima nin intikamını almayaı hedefliyor ve ABD için adeta ölüm planları yapıyor. Ama kimse o ülkelerde yaşayan insanları dusunmeyecek kadar kızgın ve ofkleiydi. Çünkü herkez bir avuç toprak parçası için milyarlarca insanı ölümle karşı karşıya getiriyor. Hiç bir askerin gözlerinin içine bakmadan SAVASMADAN GELMEYIN diyorlardı bütün komutanlar .

Ilk cephe açıldı. Türkiye ile Yunanistan arasında kalan Ege denizi.

Ege denizin kaybedilmesi belkide Yunanistan in sonu olacaktı. Rusya Yunanistan a askeri güç yardımında bulunuyordu. Türkiye ise Istanbul boğazını gemi geçişlerine kapatıp Rusya nin yardımlarını kesip Yunanistanı fetemeyi düşünüyordu. Yunanistan in saf dışı kalması belki de Rusya nın bütün planlarını tekrardan göz gezdirmesine sebeb olacaktı. O yüzden ABD Türkiye ye destekde sinir tanimazken Rusya yönünü Türkiye nin dogusuna çevirdi . Aradan 1 hafta geçti...

Türkiye Yunanistan'ı nerdeyse saf dışı bırakmak üzereydi. Türkiye bütün güçlerini Ege Denizine yönlendirmiş ve askerlerine ORAYI ALMADAN GELMEYIN emri verilmişti. Türk komutan Ahmet Sam tarafında kontrol edilen bu ordu Türkiyenin en iyi donatılmış ordusuydu. Diğer gün komutan Sam'dan bir mesaj gelmişti.

Ben komutan Sam..

Yunanistan'ı saf dışı bırakmayı başardık. Ben ve ordum ilerlemeye hazırız. Rusya dan gelen askeri güçleri Yunanistan sinirdan geçişleri sırasında esir aldık ve ellerindeki bütün askeri silahlarına el koyduk. Artık ben ve ordum daha güçlüyüz .

Savaşta saf dışı kalan ilk ulke Yunanistan oldu. Rusya ise Yunanistani geri almak için Turkiyeye tehditler savırıyor ve eğer Yunanistan'dan cekilmedikler takdirme Atom Bobası atacaklarını söylüyor. Yunanistan in saf dışı kalması savaşın şiddetini arttırmıştıve bütün devletlerin öfkesini dışarı çıkarmıştı...

Rusya ise bütün güçlerini toplayıp Turkiyeye Kardenizden saldırmanın planlarını yapıyordu . Savaşta çok önemli bir yerde olan Türkiye boğazı kapatınca Rusya ile ittifak ulkeler git gide gucsuzlesiyordu. Rusya ise ittifak ülkelerine yardım eli uzatabilmesi için boğazı ele geçirmesi şarttı . Rusya F46 larını Istanbul boğazına çevirmiş ve 20 Eylül 2065 saat 13.32 Istanbullu top yağmuruna tutmuştu. Türkiye boğazı kaybetmek üzereydi . Istanbul da tam 3.554 kişi hayatını kaybetmişti. Türkiye bu saldırının ardından yasa bogulmuştu. Istanbul'a askeri sevk başlatan Ankara bu duruma oldukça sinirlenmisti. Durumun farkına halkta girmişti. Bu savaşta kimse birbirine acımıyor ve adeta bir kaos ortamı yaratmaya çalışıyorlardı. Rusya ise butun bu saldırıları Türkiye yüzünden yaptıklarını söylüyor ve bütün suçu Turkiye ye yıkıyordu.

Artık bütün ulkeler patlamaya hazır bir volkan gibiydi. Herkez ortalığın karışmasını bekliyor ve yeni toprak parçası almak için en avantajlı yerler asker yıgiyordu.

Savaşın 3. Ayının sonlarına doğru ise Arjantin ABD nin yanında savaşa girme karı almıştı. Arjantinin ABD nin yanında savaşa girmesi sanki bir anda bütün dengeyi bozmuş ve ABD bloğunu daha güçlü kalmıştı . Artik Rusya'nin kendine yeni muteffik bulması gerekiyordu.

Dünya artık tamamen ikiye ayrılmıştı. Bir tarafta ABD diğer bir tarafta ise Rusya. Arjantinin ABD nin tarafına geçmesi ile Rusya gözleri Polonya ya çevirdi. Rusya Polonya ile bir müzakere toplantısı yaptı. Belkide Polonya da savaşa girecekti.

Arjantin kendi kıtasını tamamen ele gecirmeyi planlıyor ve bu yüzden ittifak olduğu ülkelerden yardım istiyordu. Dunya halki ise pretestolarla savasa hayir sloganlari atiyordu. Belkide bu savaşın tek ortak özelliğiydi.

Savaşın 4. Ayindayiz... Tarih...11.11.2065 bugün çok önemli bir gün. Türkiyenin Kütahya ilçesine Rusya tarafından Atom bombası atıldı. Dunya ise bu saldırıyı kınadı. ABD uzaya yerleştirdiği ışın lazarerini test ediyordu. Bu silah dünyanın en tehlikeli. Daha deneme aşamasında olan bu silah sadece KAOS için tasarlanmıştı. Rusya'nin son ürettiği F203 lerden sonra yapılan 2. ışın silahiydi. O yılların yeni kaynağı olan MEZULIUS sıvısı yeşil renkli ve dünyanın cekirdeginin etrafında bulunan bir sividir. Bu sıvı ışın silahlarının çalışmasında benzin , mazot görevi görüyordu. Çıkarılması çok zor olan bu sıvıyı sadece 2 devlet cikarabiliyordu.

Bu sıvı belkide 4. Dunya Savasinin yonu degistirecekti. Savaş git gide kizisiyor ve yeni saldırılar olmaya devam ediyordu.....