Sabah alarmın sesiyle uyandım. 3. sınıfın ilk günü beni bekliyordu. Bakalım bu sene nasıl geçecek. Geçen sene gibi monoton olmaması temennisiyle yataktan kalktim. Güzel bir duş alıp lavaboda rutin işlerimi hallettikten sonra odama gidip dolabımın önüne geçtim. Siyah diz kapaklarıma kadar inen bi tunik giydim siyah pantolon ve bordo converslerimi giydim. Örtümüde ayakkabım gibi bordo seçtim. Sadece rumel çekip odamdan çıktım. Aslında okulumuz sivil değildi ama pekte takan yoktu açıkçası. Mutfağa gittiğimde Çiçeği'm in herzamanki muhteşem kahvaltısıyla karşılaştım.Küçük kardeşim Yağmur un yanağını sıkıp kahvaltımı yapmaya başladım. Masada abim ve babam yoktu. Abim 2 gün önce İzmir'e okuluna gitmişti. Babamsa herzamanki gibi iş toplantıları için şehir dışındaydı. Ben dalgın dalgın kahvaltımı yaparken annemin sözleriyle irkildim
-Böyle dalgın olursan okulun ilk gününde gene geç kalacaksın kızım "deyip tebessüm etti.
-Off evet zaman ne çabuk geçmiş öyle. Evet hemen gidiyorum. Elveda anne elveda Yağmur elveda kahvaltı masası ve sabah geç kalkıp gece geç yatmalar. 'deyip dudağımı bükerken çantamı koluma takıp kapıya doğru yol almıştım.
-Hadi iyi dersler deli kız diyen anneme el sallayıp Yağmur'a göz kırptım.***
Tabikide servis beklemeyecektim. Sonunda annem ve babamı ikna edip bu sene otobusle gidip gelmeyi kabul ettirmiştim.Artık kocaman kız oldum ve servisin saatlerine uymak istemiyordum. Ancak servis beklemiyorum diye seviniyordum ki otobüs durağında otobüs beklemeye koyulmuştum. Tabii eskiden beklettiğim servis şoförümüz Ahmet amcayı şimdi daha iyi anlıyorum.
-Nerde kaldı bu otobüs.'diye aniden arkamı döndüğümde bir kamyon bana çarpmıstı eminim bir kamyondu.
-Önüne baksana ya.dedim bana çarpan kamyon çocuğa. Daha dikkatli baktığımda çocuğa kamyon dediğim için çok kızdım çünki bu koyu yeşil gözler ancak bir taşta olabilirdi.
-Kusura bakma hergün önüme aniden arkasını dönen hassas pamuk çıkmıyorda. Neyse bundan sonra dikkat ederim. deyip göz kırptı.
Pardon ben az önce kendime mi kızmıştım. Kamyon az gelir bu çocuğa pis egoist delinin teki bu.
Ben şaşkınca suratına bakarken :
-Daha sonra görüşürsek doya doya izlersin beni ancak kusura bakma otobüsüm geldi. 'deyip yanımdan geçti gitti. Arkamı dönüp
-Ne pamuğu bee. Birde hassasmış hıhh! diye bağırdım. Ancak otobüse binmişti bile. Bi dakika ya bu benim beklediğim otobüs. Hemen koşup otobüsü durdurdum ve bindim.
Kamyon egosit boş olan tek koltuğa geçmiş kurulmuş. Gidip başında dikildim ve
-Keşke nazik olsan' dedim
Kulağından kulaklığını çıkarıp
-Pardon birşey mi dedin duyamadım Pamuk. dedi
-Bir ismim Pamuk değil. İki senin yaşındaki kişilerin beyfendi olup kızlara yer vermesi gerekmiyor mu ya. dedim
Bana boş boş bakıp
-Neden bir servis tutmadın.Senin gibi pamuk kızlar için ideal bir yol.Ayakta kalmazsın.deyip otuz iki diş sırıttı. Bir yandan sinir olurken bir yandanda güldüğünde ortaya çıkan muhteşem şekilde dizilmiş dişlerini izliyordum. Neyseki arka taraftan biri durakta inmiştide ayakta kalmamıştım.***
Yaklaşık 20 dakikalık yolculuk sonrasında sonunda okulumuzun önündeki durağa varmıştım. Arka taraftaki kapıdan indim. İnerken bay kamyona bakmayı ihmal etmedim ancak önceki duraklardan birinde inmiş olmali ki göremedim. Okul bahçemiz aralarda turlanacak,oturulup sohbet edilecek kadar büyük ve güzeldi. Gaye ve Cansel herzamanki oturduğumuz çınar ağacının gölgesinde ki banklarda oturuyorlardı. Beni gördüklerinde (sanki yıllardır görüşmüyoruz gibi) koşarak geldiler. Biribirimize sıkıca sarıldık. En sonunda dayanamadım ve
-Kızlar daha 1 hafta önce beraberdik. Durun yaşamam için nefes almam lazım.
-Off kızım 1 hafta kısa bir süre mi? dedi Gaye. Onunla 1 sınıfta tanışmıştık. Bana göre çok süslü püslü kokoş bir kızdı. Cıvıl cıvıl etrafına neşe sacar okulda herkes tarafından sevilirdi.Büyük ablasının yaninda kaliyordu. Tanistigimizdan beri ilişkilerini yerine otutturamamisti. Aslinda sevdimi güzel seviyordu ancak sevilmeyecek kişileri.
-Ne yani bizi özlemedin mi bir haftada? dedi Cansel. Hadi bakalım bayan alınganusa ne deyip kalbini alacaktık. Cansel bazen aşırı alıngan olup çok çabuk karalara bağlardı. Kesinlikle bugunde oyleydi. 1. sınıfın ikinci döneminde nakille gelmişti ve direk kendini sevdirmisti.Evleri bizim alt sokağımızdaydı. Bütün yazı beraber gecirmeyi dusunuyorduk fakat gene onlar memeleketine bizde tatile gitmistik. Ayrıca Cansel geldiğinden beri bizim bir üst sınıfımızdan olan Serdar'dan hoşlanıyordu. Aslında çocukta ona boş gibi gözükmüyordu ancak ikiside utangaç olduklarından birbirlerine acilamiyorlardi. Cansel de ben gibi türbanliydi.
-Hayır canım yani özlemekle alakası yok ta amaan bilmiyor musunuz kızım beni sarmaş dolaşlığa gelemem ben. deyip ikisindende makas aldım ve beraber gülüştük. Kol kola girip hemen bankımıza gittik. Bir hafta önce ayarlayıp beraber alış-verişe çıkmıştık. O zaman bi cafeye oturduğumuz dabütün yaz tatilini konusmustuk ama tabiki gene aynı şeyleri konuşuyorduk. Ben heyecanlı heyecanlı tatildeki olayları anlatırken arkadan aslında tanıdık ama cikaramadigim bir ses duydum.
-Oo Gaye burda miydin?.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Herşey Nasip
Teen FictionKadere inanır mısın? Bu romanı okuduktan sonra inanman gerekecek. ''-Kızım saçmalama öyle biri değil Atakan. Yanılıyorsun bak çok iyidir. -Asıl sen saçmalıyorsun Gaye! Egoist delinin teki O! dedim ve aniden omzuma dokunan ele sinirle baktım. ATAK...