1990 Bir kalp hastasıydım, fakat mutluluk boğazıma kadar dolmuştu. Herkes bana değer veriyordu, seviliyordum. Arkadaşlarım, akrabalarım hep yanımdaydı. Ben bu ülkede en zengin insanlardan biriydim. Fakat varlığımdan ötürü hiç kibirlenmedim, sevginin mutluluğun paradan daha değerli ve daha samimi olduğunu biliyordum. Ekvador'un Baños şehirinde yaşamaktaydım. İsmim Hayati Duman bir TÜRKÜM fakat ailemin yabancı ülke merakı yüzünden vatanımızı terk etmiş zavallı insanlardık en çokta üzüldüğüm şey bu hayatımda. Şimdi soracaksınız madem üzülüyorsun neden TÜRKİYE'YE dönmüyorsun? Ben bu şehire yılların anısını yazmış bir insanım terk edemem üstelik ailemde buranın toprakları altında yatıyor. Bırakamam tarihime ihanet edecek değilim. Ama bi kerede olsa Türkiye'ye gitmeye isterim. Annem babam yok diye üzülmüyorum çünkü annemi hiç görmedim beni doğururken ölmüş. Babamsa para yüzünden kendini kaybedip şerefsiz karaktersiz bir adam olmuş çıkmıştı. Bende babamı sevmiyordum ölmesini istiyordum zaten. Günlerden birgün kalbim sıkıştı az kaldı ölecektim o anda şoförümün kızı evi mi gezmek için kapıyı çaldı. Ben açamadım kapıyı canımın derdine düşmüş bir hayli ölüyordum adeta, kapının çalması kesildi bir müddet umudumu tamamen kaybetmiştim ki birisi anahtarla kapıyı açtı ve bu aşık olduğum kadın şoförümün kızı o kadar güzeldi ki gözleri gözlerime deydiğinde kalbim rahatladı sanki yeni doğmuş bebek misali gözlerimi ilk kez açtım çığlıklarıyla bütün herkesi başıma topladı hayatımı kurtardı. Aradan çok geçmedi evlendik beni mutlu etti fakat huyları çok değişti durmadan alışveriş yapar oldu oysaki evlenmeden önce her gün giydiği güllü kazağı aldığı herşeyden güzeldi. O beni en mutlu insan etmeye yetti. Her gün yüzündeki tebessüm bana yetiyor artıyordu. Ameliyat oldum. Yaşlı bir teyzenin ölmüş oğlundan alınan kalbi bana naklettiler. Hayatıma ara vermiş kaldığım yerden devam ediyordum sanki. Karımın adı lisbeth idi. Tam 3 sene oldu evleneli bir çocuk bekliyorduk gün geldi çattı karım doğurdu. Bir kızdı o çok güzel bir bebek adını koymadım karımın koymasını daha uygun buluyordum çünkü. Karım taburcu oldu aradan 3 gün geçti.. işten erken geldim yatak odama giriyordum ki içerden bir erkek sesi karımla konuşuyor. Meğerse kızım sandığım bebek benim kızın değilmiş. Yıkıldım be evimin kadını beni aldatmış baba olamamışım demek. Hemen boşandım altı ay sürdü o iğrenç kadından ayrılmam. İşlerim krize girdi heryere borcum iflas ettim. Ne dost kaldı ne sevgili ne akraba meğerse hepsi param sayesinde beni adam yerine koymuş. İflas etmem bana bi ödüldü sanki gözüm açıldı. Mutluluk bu değildi.