3. Bölüm

97 8 2
                                    

...ŞEBNEM'DEN...

Sahneye çıkınca heyecanlanmıştım. Kalbim ağzımda atıyordu resmen. Konuklara göz gezdirince abimin de orada olduğunu gördüm. Bitmiştim ben! Abim yaptığım her şeye alışıktı ama bunu benden beklemiyordu kesinlikle. Ah! Ne yapacağım ben? Bana tereddüt ile bakan Dilara ve Selim'i görünce elim ayağım daha çok birbirine dolandı. Neredeyse sahneye kazık gibi dikilmiştim. Gerçekten bu sahneye böyle çıkacağımı bilseydim, asla kulise girmezdim!Bir gün bu zıpırlığımın başıma dert olacağını bilmeliydim. Yapacağım tek şey kaçmak olacaktı. Başka çarem yoktu. Biri beni dürttüğünde kurtuluş şansımın da bittiğini anladım. Ama Şebnem'de çareler bitmezdi. Başımı tuttum. Sonrasında ise bayılıyor numarası yaptım. Yere aniden kendimi bıraktım. Sırtım acımıştı. Sakar Şebnem!Ben bayılma numarası yapınca salak Selim tiyatro gösterisi için yapıyorum sanmıştı!

Selim: Sevgilim,beni bırakma. Sensiz yapamam.

Dilara: Hayır bunu bana yapamazsın Romeo. Juliet ölmüş ya işte beraber hayat kuralım.

Selim: Bana bunu söylemedin değil mi Rosaline? Şebnem yani Juliet ölmedi.

Ah bunlar tamamen mal! Romeo ve Juliet'den Romeo ölüyor,Juliet değil. Juliet ölü numarası yapıyor. Bunların genel kültürü kaç acaba?

Bir şeyler daha demişlerdi ama anlayamadım. Sonra birden dudaklarımda sıcaklık hissettim. Selim malı beni öpüyordu! Hemen itip,tokat attım. Sonrasında ise üzerimdeki şu saçma gelinlikten tutup merdivenlerden inmeye başladım.

Ah! Bir kaçak gelin olmamıştım. Onu da oldum tam oldu. Kolumdan birinin tutması ile başımı çevirdim. Oha! Abim! Geberticek beni. Abim beni çok sevse de ilk günden bunları yaptığım için çok kızıcaktı.

Çınar: Git çabuk üstünü değiştir ben bekliyorum. Bir olay çıkarma sakın!

Çok öfkeliydi. Dediğini ilk defa ikiletmeden kulise doğru yürüdüm. Yavaş olayım da bana kızması geciksin.

Üzerimi değiştim ve abimin yanına gittim. Beni kolumdan tutup arabaya bindirdi. Ah! Canımı yaktın abi! Tabi şuan korkudan bunu ona söyleyemem.

Yanıma oturduğunda ona bakamadım.Bakmamı beklemeyin benden!

Çınar: Bak,ben senin abinin ve seni çok seviyorum Şebnem.Ama bu yaptığın fazla!Benden izin almadan böyle şeylere katılmamalısın.

Ah abi,neden orada olduğunu bilsen!

Şebnem: Ama abi,birçok şeyi bilmiyor-

Çınar: Hiçbir şeyi bilmek istemiyorum ben Şebnem!Eve gidiyoruz,ve seni başka bir okula alıyorum.

Bunu yapamazdı değil mi?İstanbul'da ki en iyi okulu kazanmışken hem de!

Şebnem: Abi saçmalama!Ben ne çabalarla bu okulu kazandım bilmiyor musun sen?Gece gündüz çalıştım.Çalışırken ev için de işe gitmek zorunda kaldım!Neler çektim ben?!Bir tokat yüzünden beni bu okuldan ayıramazsın!Ayrıca,sen git o Selim denen aptala kız!Beni öpmeseydi hiç biri olmayacaktı!

Diyerek içimi kustum ve hızla arabadan indim.Şuan İstanbul'un sokaklarında,bir gelinlikle dolaşıyorum.Abime çok fazla kızdım.Gidip o gerizekalıya kızması gerekirken...
Bir dakika.Sanırım şuan burnum kırıldı.Burnumu bir yere çarptım!

Şebnem: Ay,Öff!

Burnumu tutarak kafamı kaldırdığımda karşımda kim dursun isterdiniz?Tabii ki Selim öküzü!

Şebnem: Sen ne hakla beni takip ediyorsun ya?Senin yüzünden hem rezil oldum hem de abimle kavga ettim.Üstüne üstlük,bir de bu gelinlikteyim!Ayrıca,ilk öpücüğümü sen aldın!Her şeyi mahvettin ya!

Yanından geçip gitmek isterken hızla beni tuttu.Ya yapmasalar şunu?

Selim: Şebnem asıl sen her şeyi mahvettin.Alt tarafı bir öpücük kondurdum.

Gerçekten mi?Bu harbi öküz!

Şebnem: Canım sen aptallığı hobi olarak mı yapıyorsun,yoksa gerçekten öyle misin?Lan ilk öpücük diyorum!Evli olduğum kişiye saklamak istediğim öpücük!

Selim: Benleyken zor saklarsın.

Dediği şeyle artık gerçekten sinirlenmiştim.Dalga geçmeye gelmişti.

Şebnem: Sen gerçekten çok kötüsün.Bir de dalga geçiyorsun.Her zaman üstte kalmayı nasıl beceriyorsun ya?Yok,unut beni tamam mı!Ayrıca ben seni hatırlıyorum.Aptal değilim.Sana başka kızların ilk öpücüğünü çalmakta başarılar.

O son cümleyi nasıl uydurdum ya ben?Ama şuan ilgilenmem gereken şey o değil.Başka bir ev!
Ve telefonum çalar.Allah'ım,bir kapıyı kapatıp birini açıyorsun!Arayan Azra.
Telefon konuşması.
Şebnem: Azra dur!Bir konuşma.Ben bir her şeyi anlatayım.Şimdi ben okulda merdivenden düştüm çünkü Selim gerizekalısı beni kovaladı sonra uyandığımda konferans salonundaydım sonra kendimi bir anda sahnede buldum bayılmış numarası yaptım mal beni öptü ben de tokat atıp kaçtım abimle kavga ettik sonra ben yolda onunla karşılaştım dalga geçiyor bide şimdi kalacak bir yer arıyorum ne yapmalıyım?

Azra: Şebnem...Ben 'her şeyi anlatayım.' dan sonra koptum.

Şebnem: Kısa kesiyorum.Bana ev lazım!

Azra: Ayıp ettin ama.Gel hadi kız!İyi olur görüşürüz de.

Şebnem: Tamam geliyorum.
Telefon konuşması son.

Telefonu kapatıp karşımdaki durağa yürüdüm.Peki,Akbil nereden bulacağım?Ne yapalım,fazladan basan birini bulurum artık.
Yaklaşan otobüsü gördüğümde hızla gelinliği kaldırdım ve durduğunda bindim.Herkes bana şaşkınlıkla bakıyordu.Yahu hiç mi gelin görmediniz?!

Şebnem: Fazla akbili olan var mı?

Hiç kimse bana bakmazken ben ne kadar cimri insanların olduğunu düşündüm.O sırada benim yaşlarımda bir adam bana gülümseyerek akbilini uzattı.

X(Gökhan): Buyurun.Parası önemli değil.

Gülümseyerek akbili alıp bastım.Geri ona verdim.

Şebnem: Çok teşekkür ederim-Ayh!

Ani frenle üstüne düştüm.Ama yerde değildik.Şaşırtıcı değil mi?

Gökhan: İyi misiniz?

Geri çekilerek üstümü silkeledim.

Şebnem: İyiyim.Saolun.

Etrafına bakındıktan sonra yine o sıcacık gülümsemesiyle bana döndü.

Gökhan: Ben Gökhan Sarıyer.

Aynı sıcaklıkta cevap vermeye çalıştım.

Şebnem: Ben de Şebnem Mercer.
...SELİM'DEN...
Onu takip etmeye bırakmadım.Otobüse bindiğinde bende bindim.Herkes ona şaşkınlıkla bakarken akbil istedi.Bir adam ona uzatınca kıskanmadım değil.
Ve adamın neredeyse üstüne düşüyordu.Çok yakınlardı ve ben sinirden köpürürken hiç bir şey yapamıyordum.
Üstüne üstlük tanışmışlardı!Bu 'Gökhan' sorununu hemen ortadan kaldırmalıyım yoksa Şebnem benim değil,bu i*in olacak!
-----------
Evet,yeni bölüm!Umarım beğenirsiniz.Yeni bölüm bu seferlik Pazar 20.00 da gelecek.

Hayatıma Girdin Aniden (ŞEBSEL)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin