Kadın olmak çok kolaydır Türkiye de, eğer ki kızlığın bozulmuşsa yaşın kaç olursa olsun o an kadın olursun. Suç her zaman sende olur, öyle saçma sapan adetler vardır ki, baba öz kızını öldürmekten ödünç duyar, neymiş töreymiş, neymiş milletin yüzüne nasıl bakacakmış, neymiş bu utancı ancak böyle kapatabilirmiş. Merak ettim hep, bir baba kızını öldürürken gözlerine bakıyor mu, gözünden yaş akıyor mu ki, eminim kızın yüreği parçalanıyor, sadece o an babasına sarılmayı istiyordur. Çünkü ilk aşkı, koruyucusu, herşeyi tarafından öldürülüyor, o an öleceğini hiç düşünmez, sadece babasına son kez sarılmayı ister...
Bu hikayem de Aslı'nın başından geçenleri anlatacağım. Çileli bir hayata girmenin zorluğunu size hissettireceğim. Hiçbir kız kendi isteğiyle hayatının mahvolmasını istemez, sadece inanır ve inandığı için gözleri kör olur. Suç kızda değildir aslına bakılırsa suç güveni veren erkekte, güvenini verdiği kadar vicdanını da verse emin olun hiç bir kadın cinayeti işlenmez.
Aslı Konya da muhafazakar bir ailenin tek kız çocuğu. Babası giyimine, dışarı çıkmasına aşırı derecede karşı çıkıyor, hatta bazen dövüyordu. Aslı babasını çok severdi, sadece babasına sarılmayı , onu öpmeyi istiyor ama babası kızının ergenliğe girdiği için böyle yapmasına izin vermiyor. Kendisi de erkek olduğu için kızının kötü yola düşmesine izin vermiyor, saçma bir düşünce ama bu ülkede çok saçmalık var. Neyse Aslı okuduğu okulda başarılı bir kızdı, derslerinde oldukça başarılıydı. Hocaları onu çok seviyordu. Hayatı zorluklar içinde geçen Aslı'nın ümitsiz hayallerinin içinde bir çocuğu sever. Çocuk okulun serseri tayfasından biri olan Ali'nin. Ali için sevmek sadece yataktan geçerdi. Aslı Ali'nin böyle olduğunu bilmiyordu. Sadece onu izlerken kalbinin hızlı hızlı attığını hisserdi. Aslı en büyük hatasını yaptığının farkında olmadan sadece Ali'yi sevmek istedi. Günler geçtikçe Aslı platonik aşkı Ali'yi daha çok sevmeye başladı. Aslı'nın en yakın arkadaşı, Gizem Aslı'dan habersiz Ali'ye durumu anlatır, Ali bu fırsatı kaçırmadan Aslı'yı kandırmaya başlar ve onu sevdiğini söyler. Aslı öyle mutlu olur ki mutluluktan göz yaşını tutamaz. Babasının veremediği sevgiyi, sarılmayı istediği halde sarılamadığı, şefkatini hissetmek istediği adamdan değil hayatına yeni giren çocuktan bunların olması için teklifi kabul eder. Öyle mutlu olur ki sitemli hayatın içinde sitemsiz bir günü olmuştu.
Günler Aslı için artık mükemmel geçiyordu. Çünkü sayılabileceği bir erkek vardı hayatında. Mutluluğun bu kadar güzel olduğunu tahmin bile edemezdi. Artık onunda mutlu olacağı günler gelmişti. Ali her fırsatta Aslı'yı öpmek ve tenine dokunmayı istiyordu. Aslı ilk başlarda karşı çıkmasına rağmen Ali'nin üzüldüğünü farkettiği için artık bir şey diyemiyordu. Çünkü Ali'yi kaybetmek istemiyordu. Ali bu fırsatı kaçırmak istemiyordu. Aslı ona aşık olduğu için yapacağı şeylere karşı çıkmayacağını biliyordu.
Bir gün Ali annesi ile tanıştırmak istediğini söyler Aslı'ya ve Aslı'yı kandırmıştı, hayatının hatasına gittiğini bilebilir miydi? O kadar mutlu olur ki anlatılmaz bir duyguya kapılır, Ali onunla ciddi düşünüyormuş, çocuksu bir mutluluk sardı, o kadar heyecanlıydı ki duyguları tarifsizdi. Dakikalar geçmek bilmiyordu. İşte o an gelmişti, Ali ile evlerine gidiyorlardı, içinden annesi ile karşılaşınca ne yapacağını hayal ediyordu. Eve geldiklerinde, evde kimse yoktu. Ali ; gel biraz oturalım annem komşuya gitti birazdan gelir, dedi. Aslı hiç tereddüt etmedi çünkü hayatta sevdiği ikinci erkekti, ona çok güveniyordu. Ali yine öpmeye başladı ve ileriye gittiğini fark eden Aslı eli ile durdurmak istedi, ama Ali elini sıkıca tutup, zorlama bu gün kadınım olacaksın, dedi. Aslı yalvarıyordu; lütfen yapma, ailem beni öldürür, lütfen... Ama artık Aslı kadın olmuştur, sevgilisinin evinde yatakta çırılçıplak bir şekilde, ağlamaktan hitap düşmüş halde sadece ağlıyordu. Ali mutluluktan uçuyordu, zevkini aldığı için sadece o anı yaşıyordu, Aslı'nın ağlaması umrunda değildi...