Güneşin ışıkları gözlerimi kamaştırdı ve uyanmama sebep oldu. Penceremin açık kalmasından kaynaklanıyordu sanırım. Merdivenlerden yavaş yavaş indim. Mutfağa doğru giderken karnım guruldadı ve ben sebepsizce gülmeye başladım. Her zamanki gibi Eylül uyuyordu. Başımı kaşıya kaşıya Eylül'ün odasına girdim. Başının altındaki yastığı aldım ve suratına vurmaya başladım. Gözlerini araladı ve bana her zaman olduğu gibi ters ters baktı.
"Lan ne vuruyosun kızım! Kaşınma bak! "
"Ah ah kanka sırtımın üst tarafları çok kaşınıyor hahah "
"Ecrin canın dayak istiyo sanırım? "
"He tamam çok konuşma ben hazırlanacam sen kahvaltıyı hazırlarsın artık kendine"
"Kendine? "
"Dışarda yicem ben "
"Ecrin bende gelirim ama hesap sende "
"Öf öf başımın belası! Tamam hazırlan gel "
"Tamam Ecrinim benim. Allah rızası için karnımı doyuruyorsun ya! Seni çok seviyorum. "
"Pis menfaatçi seni!"
"Kızım ne sapık çıktın çıksana odamdan giyinicem. Önünde giyinemem mal "
"İyi hazırlan"
Odadan çıktım ve kendi odama gittim. Kıyafetlerimi seçmekte biraz zorlandım ama seçtim en sonunda.
*Multi 1.Resim Eylül'ün kıyafetleri ve makyajı , 2.Resim Ecrin'in kıyafetleri.*
Eylül'ü kapıdan çağırdım ve evin yakınlarında yeni açılan kafeye gittik. O kadar şirindi ki . Biz kapının önünde duran masaların arasından geçerek içeriye girdik. Cam kenarında olan bir masaya yerleştik ve duvara montelenmiş olan televizyonu izlemeye başladık. Televizyonda NR1 açıktı. Benle Eylül'ün en sevdiğimiz şarkılardan biri açıktı. One Direction - Drag Me Down. Biz şarkının ritmine uyarak şarkıyı mırıldanırken garson geldi ve siparişlerimizi verdik. Çok geçmeden siparişlerimiz masamızdaydı. Biz tıkınırken şarkı bitti ve bizde ağzımız dolu halde şarkıyı mırıldanmayı kestik. Yemeğimizi bitirdik ve hesabı ödeyerek Üniversiteye doğru yola koyulduk. Sonrası tahmin edilir zaten. Sıkıcı ders , sıkıcı öğretmen vs. Bir an önce akşam olsun istiyordum. Sebepsizdi bu isteğim. Sadece uyumak ve imkânsız hayaller kurmak istiyordum. Evet. İstediğim buydu. Bir de hayatımda değişik şeyler olsun istiyorum. Hayatım günleri sıkıcı geçen bi üniversite kızının hayatı. Ankara'dan uzaklaşmak, sessiz sakin bir yere gitmek istiyorum. Yemyeşil çayırların olduğu bir yer. Huzur , sessizlik ve ben! Yine hayallere başladım ben. Ne mutlu bana ki uykuya daldım derste. Ve bu harikaydı. Eylül tenefüste ona uyguladığım uyandırma tekniğimi kullandı. Başımın altındaki kitabı aldı ve başıma vurmaya başladı. Onun bana verdiği tepkiyi bende ona verdim. Ders Seçmeli Görsel Sanatlar idi. En sevdiğim ders buydu çünkü en sevdiğim hobilerden biri olan hayal kurmayı en rahat yapabildiğim dersti. Hayallerimi kağıtlara yansıtıp rahatlıyordum. Ve övünmek gibi olmasın ama bu konuda gerçekten iyi olduğum söylenebilir. Bu yüzden bu dersten hep pekiyilerle geçerim. Ben resmimi bitirdim ve tuvali hocaya teslim ederek eve döndüm. Eylül müzik dersini seçmişti. Ve kız gerçekten harika müzik aleti çalıyor. Neyse ben eve vardım be içeri girdim. Kıyafetlerimi değiştirdim ve kendimi yatağa attım. Eşsiz hayaller eşliğinde uykuya daldım..