2.BÖLÜM - The Date

5.1K 368 116
                                    

Yazan; xingthighs

Çeviren; SeKaism




Chanyeol'ün çatı katının geniş penceresinden sızan güzel güneş ışınlarıyla uyandı Baekhyun. Üzerindeki örtüyü attı ve doğruldu. Gerindi ve tıpkı küçük bir kedi gibi esneyerek kafasını kaşıdı. Yanağından gelen karıncalanma hissini hissetti sonra ve alana dokunmak için ince ellerini uzattı. Yanağının bir kısmı hafifçe kızarmıştı ve bazı nedenlerden dolayı Baekhyun içten içe sersem hissediyordu.

Kalktı ve banyoya gitti, geri döndüğünde Chanyeol'ü hala uyuyor halde bulmuştu. Sessizce merdivenlerden çıktı ve uyuyan devin huzur dolu yüzüne bakmak için eğildi. Genç olanın altın renkli buklelerin gözüne geldiğini fark etti bu yüzden tüy gibi bir dokunuşla, onları uzaklaştırdı.

Hemen sonra Baekhyun'un aklına bir fikir geldi, Chanyeol'ün uyanmamasını umdu gerçekten.

Chanyeol domuz pastırması ve yumurtanın lezzetli kokusuyla uyandı, evin her yerine yayılmıştı. Doğruldu ve uykulu gözlerini halsizce ovaladı ve mutfağında dans eden minyon bir bedeni fark etti.

"Baekhyun?" Chanyeol seslendi. Genç olanın boğuk sesini duyduğunda Baekhyun bağırdı. Yatağından inip ayaklarını sürterek ona gelen Chanyeol'ü görmek için döndü. Esnedi ve kafasını kaşıdı, Baekhyun bu kadar sevimli görünüşüne haykırmak üzereydi. "Ne yapıyorsun?"

"Huh? O- Oh sana kahvaltı hazırlamalıyım diye düşündüm, en azından gece evde kalmama izin verdiğin için... Buzdolabına gidip yemeklerini ve mutfaktaki eşyalarını kullandığım için kızmazsın diye umdum." Baekhyun masanın üzerindekileri gösterirken yanıtladı. Chanyeol kafasını çevirdi ve masayı gördüğünde gözleri büyüdü. Baekhyun içinde: krep, yağda yumurta, tost, kahve, kruvasan, omlet ve hatta domuz pastırması bile dahil olan bir ziyafet hazırlamıştı.

"B-bunların hepsini... benim için mi yaptın?" Uzun olan dili tutulmuş bir halde sordu. Baekhyun'a baktı ve utangaçça başını salladığını gördü. "Tabi ki de!" Kısa olanı çekip onu koca bir sarılmaya hapsederken sevinçle söyledi. Baekhyun tekrar cırladı ve Chanyeol hemen onu bıraktı, "Ö-özür dilerim Baekhyun..."

"S-sorun değil Chanyeol." Birbirlerine bakmayı reddederlerken bir sessizlik oluştu, ta ki Chanyeol dişlerini fırçalamaya gideceğini söyleyene kadar. Chanyeol gittiğinde, Baekhyun kızardı ve düzelmeye gitti. Chanyeol naneli temiz bir nefesle geri geldi ve masaya oturdu. Oturan ve ona bakan Chanyeol'ü görmek için kafasını kaldırdı.

"Uh yemeyecek misin Chanyeol?"

"Hayır, gelip bana katılana kadar yemeyeceğim çünkü bu benim için yeterde artar bile." Baekhyun genç olanın cevabına güldü ve onun çaprazına doğru oturmak için yürüdü. İkisi de biraz yemek aldı ve tabaklarına koyup yemeye başladılar, ta ki Chanyeol'ün birden bağırmasıyla Baekhyun korkana kadar.

"Omo! Baekhyun bu yemek çok lezzetli! Bana daha sık yemek yaptığından emin olmalıyım!"

"Yah sadece yemeğini ye Yeol" Büyük olan krepine doğru homurdandı. Chanyeol ona sevimli puppy ifadesiyle baktı. "Yeol?" Baekhyun o an Chanyeol'e nasıl seslendiğini fark etti ve bir bahane aradı.

"Uh... evet Yeol, ç-çiftlerin biliyorsun k-ki... ben- birbirimize isim takmayı severim bu yüzden düşündüm ki b-bu t-tatlı bir tanesi iyi olur. Ü-üstelik bu Kris'in önünde bizi daha çok ç-çift gibi gösterir..." diye kekeledi.

"Yeol demek. Sevdim bunu! Sana Baekkie diye seslenebilir miyim?" Chanyeol parlak gözlerle sordu. Baekhyun başını salladı ve Chanyeol ağzına daha çok domuz pastırması doldurarak kutladı.

Fake BoyfriendHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin