° DURU !

14 1 2
                                    

Multi BERİL yani ana karakterimiz. Çok güzel değilmi sizcede ? Bu arada bu ilk hikayem umarım beğenirsiniz. ✨

Sabahın erken saatlerinde, annemin sesiyle uyandım ya da uyanmaya çalıştım.
- " Beriiil. Hala uyuyormusun sen ? Okula geç kalıcaksın. "
- " Anne bağırma. Tamam dediklerini duydum."
Ayaklarımla yorganı ittim. Ağır hareketlerle doğruldum. Dünki ödevler yüzünden geç yatmıştım. Zaten uyku düzenim berbattı. Belki ödev dışında biraz dizi de izlemiş olabilirim.
- " Kızııım. " Dedi uyarıcı bir ses tonunda. İçeriye girdiğinden haberim bile olmamıştı.
- " İyimisin? "
Hiç bir şey demeden kafamı olumlu anlamda salladım.
- " Pekala." Dedi inanmayan bir ses tonuyla . " Kahvaltın aşağıda. Biraz hızlı yemen gerek yoksa geç kalacaksın. " dedi
- " Tamam." dedim.
Okula sadece onu görmek için gidiyordum. Yoksa okul hiç umrumda değildi. Hemen lavaboya koştum. İşlerimi halledip, aşağıya indim. Vay canına. Annem pankek yapmış. O da çok sever. Anneme teşekkür etmek bile aklıma gelmeden pankekimin bitirdim. Merdivenlerden yukarı çıktım. Koridorun sağında olan odaya yani kendi odama girdim. Birkaç askıda duran kıyafeti çıkarıp yatağa koydum. Hangisini giysem derken telefon çalmaya başladı. Tam o diye hevesleniyordum ki telefonun üstünde " babaannem " yazısını gördüm. Ne olmuştu ki ?
- " Alo ? "
- " Kızım ben gözlüklerimi bulamıyorum sizdemi acaba ? "
- " Anneme veriyim ben ? "
- " Peki kızım . "
Telefonu kapatıp annemin araması için bağırdım. Köntürü ona harcayacak değildim. Zaten vaktimde yoktu. Düşüncelerimi bir kenara bırakıp kıyafetlere yöneldim. Sonra saate baktım. Hadi ama bu kadar çok zaman ne ara gecti ? Hışımla tataktan bir elbise alıp giydim. Saçlarımı taradım. Birde rimelimi sürdüm. Çantamı sırtıma aldım. Koştura koştura aşağıya indim annem ve babam çoktan gitmişlerdi. Şoföre Hiç birşey demedim zaten biliyordu. O sırada elime telefonu aldım ve "sister" i aradım. Yani Duru'yu. Duru çok sıcak kanlı biri. Ayrıca çok güvenilir .
- " Alo. " Dedi. Ağlıyordu.
- " Duru ? " . " Ne oldu ? ". Dedim.
- " Beril ... " . Hala ağlıyordu.
- " Kızım konuş hadi. " o sırada arkadan bir bağıma sesini duydum. Çok yüksekti sesi. Sonra kız çığlıkları duyuldu.
- " Duru nerdesin sen ?! " diye bağırdım. Şoför dikiz aynasından bana baktı ve tek kaşını kaldırıp kafasını ne olduğunu sorarcasina salladı.
- " Duru ! " diye bağırdım. Bir cam kırılma sesi geldi. Gittikce korku içimde yayılıyordu.
- " Dıt Dıt Dıt ... " telefon kapandı. Tek kelime bile etmeden telefon kapandı.
Duru'nun başı dertteyken benim içim rahat edemezdi. Acaba neredeydi? Şarjı mı bitmişti? Bilerekmi kapatmıştı ? Tekrar arasaymıydım ? O sırada araba aniden durdu.
- " Küçük hanım bir sorun mu var? " Şoför çok iyiydi bana kendi kızı gibi bakardi. Aslında ona kucuk sırlarımı bile verirdim. Ama kendim halletmek istedim.
- " Hayır ." dedim. Ciddi bir sekilde. Kapıya yöneldim.
- " Peki , lazım olursa hemen ara yada konum at. Ben gelirim. " dedi gülerek. Şu an gülecek vaktim hiç yoktu. Koşarak okula girdim. Gözüme ilk çarpan Ekin oldu. Gene pis pis sırıtıyordu. Hala içim içimi yiyordu. Duru nerdeydi bilmiyordum. Yoksa Ekin bir şey mi yaptı dedim içimden. Evet olabilir ! Hemen yanına gittim. Sinirden kan beynime sıçradı.
- Duru nerde ! Diye bağırdım. Hala gülüyordu. Gözlerimden bir çift yaş düştü yanaklarıma. Beni güçsüz ve ezik sanmasını istemiyordum. Göz yaşlarımı koluma silip suratına baktım.
- " Ne Durusu ya ? " dedi alay eder gibi. Sinir bozucu bir gülüşü vardı. O sırada Tuna geldi. Tuna. İşte o. Yüzüm biraz tebessüm eder gibi oldu ama acı onu bastırdı. Dudaklarım tekrar aşağı eğildi. Beni bu halde görmesini istemiyordum. Rimelim akmıştı. Ama Duru'yu bulmama yardım edebilirdi. Duru. Nerdesin ? Nerde?
- " Beril ? Birisi bişey mi yaptı sana ? Kim lan o yürek yemiş ? " Onun huyuda böyleydi hep beni aglarken güldürmeye çalışırdı. Sonra gülmedigimi gördü.
- " Sanırım ciddi ? " dedi acımı paylaşır gibi.
- " Duru , Duru nerde ? "
- " Daha gelmedi neden sordun ? "
- " Bak. Anlatacak Hiç vaktim yok. Duru'nun başı dertte. "
- " Nedemek o öyle ya ? "
- " Ya. Duruyu aradım okula gelirken. Ağlıyordu. Arkadan bi erkek sesi duydum,bağırıyordu. Sonra bişeyler kırıldı. Kızlar çığlık attı. Bilmiyorum sadece Beril dedi. Sonra telefon kapandı. Omu kapattı bilmiyorum. Şimdi yürü ! "
- " Dur bi nefes al. "
- " Ya ne kadar rahatsın?! Gelmiyorsan tek başıma gidiyorum ! "
Duraksadı sanki içinde biseyler kopmuş gibiydi. Dümdüz bakıyordu.
"Hadi." dedim.
- " Beril... "
- " Ne ? "
- " A-a ne ? Yok bişey hadi gidelim. " Sanki bisey söyleyecekti. Ama suan ona aklımı yorazdım. Elimi cebime attim. Telefonumu çıkarıp Duruyu aradım. Çalıyor... Çalıyor... Çalıyor...
Yok. Açmıyor. Hayal kırıklığı. Tuna bana bantı. Gözleri beni çok etkiliyordu. Masmavi. Derin anlam taşıyan gözler. Sonra telefonum titredi. Aniden irkildim. Tuna benim halime gülmemek için dudaklarını ısırdı. Annemdi.
- " Efendim anne ."
- " Kız sen ağlıyor musun ? " gözlerimden birkaç damla daha düştü. Burnumu çektim ve Tunaya baktım.
- " Anne derse giriyoruz sonra konuşalım. " diyip kapattim. Olanlari ona anlatırsam endişelenirdi. Tekrar aramadı. Duruyu tekrar aradım. Tuna beni inceliyordu. Telefon açıldı.
- " Duru ? " dedim heyecanla. Tuna suratıma baktı.
- " Duru hanım suan görüşemez. "
Dedi biri ciddi bir ses tonuyla.
- " Nerdesiniz? Hatta siz kimsiniz ? Duru'ya bişey bi oldu ? "
- " Siz neyi oluyosunuz " dedi derinbir nefes alarak .
- " En yakını,sırdaşı,dostu... "
- " Ben size konum atayım ama arkadaşınız biraz... Şey . "
- " Ney ? "
- " Rahatsız "
- " Hemen konum atın " suratıma kapattı. Tuna merakla bana baktı konusmamı bekledi.
- " Duru ya ne olmuş " dedi.
- " Şimdi göreceğiz. "
O sırada telefon gene titredi. Ama konum geldiği için. Ufak bir titreşimdi. Baktım ve bir kilometre uzaklıkta idi. Bir taksi aradık. Sabahın yedisinde yaşadığımız aksyona bak dedim içimden. Taksi tam önümüzde durdu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 15, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gönlümün Parlayan Yıldızı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin