Merhaba arkadaşlar benim adım Lale.Bu hikayede kendi okulda karşılaştığım zorlukları ve başarı öykümü anlatacağım.
Bu gün okulun ilk günü. Kıyafetlerim ve yeni eşyalarımı kullanacağım ilk gün.Benimle birlikte okula gelen ve aynı sınıfta olan arkadaşım Eda aynı zamanda benim en iyi kankam.Evet okula ilk adımımı atmıştım.Yeni öğretmenler ve yeni arkadaşlar nede heyecanlı öyle değil mi?Ama benim içinde tam bir hayal kırıklığı.Neden derseniz,kısaca ah şu titizlik diyebilirim.Okulda yeni sıralarımıza oturmuş,öğretmenimizin gelmesini bekliyorduk.Herkez bir birini tanıyor,bize uzaktan bakıyorlardı.Ama insan tanışınca kanıda ısınıyor.Öğretmenler tek tek kaldırıp adımızı,nereli olduğumuzu,nereden geldiğimizi vb.şeyler sordu.Tenefüslerde ise en yakın arkadaşım Eda ile sınıf hakkında konuşuyor,geçen seneden bu sınıfta olanlar yanımıza gelip bizimle sohbet,muhabbet ediyorlar.İşte ilk gün böyle sonlanmıştı.Çıkış saati Eda ile arabaya doğru gittik.Eda'nın babası Ahmet Amca okulunuzun ilk günü nasıl geçti diye soruyordu.Eve varmıştık.Eda ve benim evlerimiz yakın olduğu için ikimiz beraber gidiyoruz.Annem evde,ablamın okulunun nasıl geçtiğini soruyor olmali ki ablam okulunu anlatıyordu.Eve girdim üstümü değiştirip büyük bir heyecanla annem ile anlamın yanına gittim.Annem ablama sorduğu sorunun aynısını sordu.Bende güzel geçtiğini, yeni arkadaşlarımın iyi insanlar olduğunu,öğretmenlerimizin ne kadar iyimser olduğunu vb. İşte babam geldi.Babamda annem gibi ikimize "İlk okul gününüz nasıl geçti?" diye sordu.Yine aynı cevapları verdim.İşte yemek yenilmiş,ders çalışılmış ve dişler fırçalanmış yatmıştım.İşte ikinci gün ve bu gün okulun en kötü günü.Çünkü o iğrenç takıntı bu gün başladı.Sabah kalkmış yatağımı toplamıştım.Mutluydum fakat bu mutluluk kısa sürdü.Başıma geleceklerden habersiz kahvaltımı yapıyordum.Üstümü giyip,dişlerimi fırçalamış,Eda'nın babası Ahmet Amcayı bekliyordum.Bizi okula Ahmet Amca getirip ,götürür.Bazı zamanlarda benim babam getirip, götürür.Okula varmıştık.Sınıfa çıktık.İşte o zaman geldi "titizlik zamanı."Bazı sınıflarda temiz olmayan çocuklar vardır.Birisi de bizim sınıfta, adı Eren.Bu çocuk burnunu karıştırır,kulağını karıştırır ve ağzına sürerdi.Ve ben bu durumdan iğreniyordum.Aynı şekilde Eda da iğreniyordu.Ve bu iğrenmelerimiz bizi titiz yaptı.Günde bir paket ıslak mendil bitiriyor,bu durum girdikçe artıyordu.Birisi bize deydimi hemen ıslak mendil ile siler dururduk.Sıramızın altı ıslak mendil doluydu.Benim bir günde 100 lü ıslak mendil bitirmişliğim bile vardır.Mevsimlerden kıştı.Tabikide okula giderken mont giyiyorduk.Ama okulda askılıklara asmak yerine,biz cam kenerında oturuyorduk.Orada bulunan duvara iki tane askılık yalıpıştırmış,ve montumuzu oraya asıyorduk.Elbette diğer arkadaşlarimiz sürekli bize astığımız askılıkla ilgili şeyler söylüyorlardı.En azından bunlar iyi günlerimizdi......