Birini sevmeli, bir serçeyi inctmekten korkar gibi.Öyle sevmeliki onu, gecesine ayışığı olmalı. Ve gündüzleri;gündüzleride güneşine gölge etmeli insan kendini. Dokunmamalı bir yabancıya ve bir başka koku değmemeli tenine. Açlık hissi uyandırmalı gözleri. Birlikte sustuğun an, ilk kez konuşur gibi hissetmeli. Ucuza getirmemeli ellerini. Olabildiğince sıkı sıkı tutmalı ve asla bırakmamalı. Gerektiğinde hüzün biriktirmeyi bilmeli, ama ona belli etmemeli. Bir cümle içine hapsetmemeli "sevmek" denen eylemi. Gökyüzü kadar hükümsüz, toprak kadar dayanıklı olmalı sevdalar. Ağzından aşk diye dökülmüş hiçbir sözcük, ayrılık diye dönmemeli bu hayatı paylaştığın kişinin kulağına. Sevmişsen önce saat vurmalı on ikiden, sonra da durmalı tam da göz göze geldiğin an. Birini sevmeli, tam da şimdi. Ama bu son olmalı; o da gitmemeli ...
Ve gitmeyeceğini bilmişsen,
Bir Özdemir asaf dörtlüğü gibi,
Dört Dörtlük sevmeli...