Sabah saat 08.00 da çalan alarmdan başım şişmişti. Kalkıp kapatmaya üşenince durmak bilmeyip uykumu kaçırmıştı. Birden jetonum düştü. Bu gün büyük gündü. İzmir'e gidiyorduk. Pijamalırımı çıkarıp kısa kollu beyaz tişörtümü, açık mavi şortumu ve kısa beyaz çoraplarımı giydim. Kahküllerimi iki yana ayırıp kıvırcıklaştırdım ve saçımı topuz yaptım. Turkuaz ojelerimi ve açık pembe rujumu sürüp, parlak taşlı küçük küpelerimi taktım. Hızlıca aşağı indim ve kahvaltı eden anne ve babamın yanına oturdum. Kahvaltıdan sonra odama gidip bavulumu hazırladım. Gerekli olan herşeyi aldıktan sonra Telefonumu alıp müzik dinlemeye başladım. Saat 13.00'da yola çıkıcaktık. 12 olmadan dışarı çıkıp tanıdığım herkezle vedalaştım. Eve gelip öğle yemeğini yedim. Artık yola çıkma vaktiydi. Eşyaları yükleyip yola koyulduk. Yeni evimizi gerçekten çok merak ediyordum. Uzun bir yolculuktan sonra varmıştık. Evi görünce ağzım açık kaldı buda neydi böyle muhteşem...