1.

284 13 0
                                    


Multi=Kıvanç Korol

✳✳✳✳

Ah kafam, ne vuruyosun be manyak" her sabah böyle kaldırılmaktan bıkmıştım artık tek gözümü açarak beni acımasız şekilde uyandıran caniye baktım "ne var tuğçe" dedim sinirli bir şekilde

"Beste, saat 6 hadi kalk da yürüyüşe çıkalım yani ben değil sen çıkacaksın" of tabi ya dün oyunda kaybetmiştim ve cezam sabahın erken saatinde yürüyüş yapmak böyle ceza mi olur yaw neymiş ben dışarı çıkmıyomusum he he tabi.Yarı uykulu halimle sinirle Tuğçeye sert bir bakış atıp yataktan kalkarken yere düştüm

Tuğçe elini karnına koymuş fare ciyaklaması gibi gülüyor mübarek "ya kızım çok sakarsın hemen hazırlanda cezanı uygulamaya başla" diyrek odadan çıktı.Kendi kendime "inşallah sabahtan akşama kadar matematik testi çözersin Tuğçe" diyerek ayağa kaltım.Lavaboda elimi yüzümü yıkadım aynadan baktım kendime "tövbe bismillah bu ben miyim lan kocaayak bile yanımda daha güzel durur be" diyerek odaya gectim.Altıma siyah adidas şort malum havada afrika sıcaklığı var , üstüme beyaz bir bluz ve son olarak Tuğçe'nin gardorabından aşırdım beyaz adidas spor ayakkabı evden çıkmadan önce kulaklığımı ve damak çikolatamı alarak evden çıktım.
Koşu parkurunda birkaç insan vardı bende kendimi zorlamadan çikolatamı yiyerek gidiyorum tabi millet bana salakmışım gibi bakınca "Ne var ilk defa mı sabahın köründe çikolata yiyen bir kız görmediniz mi" diye bağırasim gelsede yapamadım.Çikolatam bitince :( hafif tempoda koşmaya başladım yavaş koşmaktan sıkılınca hızlı koşmaya denedim ve BAM 2 dk sonra yere düstüm.Dizim hafif sıyırmıştı

"Oha lan , oha , oha , oha önüne baksana olum" diyerek kafamı kaldırdım.Adını bilmediğim ve bilmek istemediğim mavi gözlü,ultra yakışıklı çocuk elini uzatarak "ben önüme bakıyordum da sen önüne bakmadan koşuyordun sakar?" sakar mı? Dedi o al iste eline vurarak ayağa kalktım.Çüş lan çocukta ki boya bak sanırsan Eyfel kulesi mübarek.. kendi düşüncemi bir tarafa atıp çocuğa sinirli bir bakış attım

"Sakar mi hem kendin düşür hem sonra sakar de manyak mısın sen ya" diyerek çıkıştım
"Ya kızım benle düzgün konuş önüne bakmadan koşuyordun ve sen bana çarparak kendin düştün yere" allahm ya bir bu eksikti sabah sabah
"Sabah sabah zaten buraya zorla gönderildim birde seni çekemem ben ya" diyerek önünden geçip koşmaya başladım arkamdan bir ses "taşa takılıp düşme sakar " al işte o bana bulaşıyor ben ona değil arkamı dönerek ona dil çıkardım ve tekrardan koşmaya başladım.

15 dk sonra parkuru bitirdiğimi farkettim tekrardan dönerek koşmaya başlayacaktım ki az once beni düsüren mavi gözlü cocuk gülerek sırıtıyordu ne yani 15 dk'dir arkamda koşuyormuş ve ben bunu şimdi mi farketmiştim.Hala gülerek bana bakarak sırıtıyordu

"Ne gülüyosun abdulrezzak kılıklı maymun?" evet söylediğim bu cümleyle mavi gözlü taş cocuk ben şok , ben vefat durumna girmisti ve aniden ne oldugunu anlamadan bir kahkaha atmıştı..

"Abdulrezzak kılıklı maymun mu? Ben daha çok yakısıklı meteor dersin sanıyordum." Gözümü devirip egosu boyundan büyük olan Megolaman'a döndüm "Sen kendini ne zannediyorsun ya ilk önce bir tipine bak" oha ya ne diyorum ben çarpılmazsam iyidir.Bildiğin çocuga çirkin demeye getirdim.Ama daha sonra mavi gözlü kendini beğenmiş ukala

"Sen bana tipsiz mi diyorsun çarpılacaksın" diyince sinirim tepeme çıktı.

"Son bono topsoz mo doyorson çorpolocokson" diyip dil çıkardım.Konudan kurtulmak ister gibi "Benim adım Kıvanç...Kıvanç Korol bence sen kıvanç desen daha iyi" tekrar göz devirdim ne yapayım ben senin adını ukala herif birde özgüvenle "Kıvanç Korol" demesi yokmu onu öldürme isteğimi arttırıyor.Kıvanç'in bana seslenmesiyle düşüncelerimden sıyrıldım.

"Senin adın ne sakar"

"Sanane be Megolaman sanane benim adımdan, senin adında benim umrumda değil tamam mı?" söylediğim şey komikmiş gibi gülmeye başladı."tamam Beste adını söyleme ama kolyen kendini ifşa etti" ne? tabi ya kolyemde BESTE yazıyordu ve zincirlerinde sıralanmış gitar, piano, müzikle ilgili olan şeyler vardı umursamadan "tamam adımı öğrendin şimdi çıkta yürüyeyim" diyerek bir adım atmıştım ki tam önüme geçti bıkmışcasına bakıp "ne var" dercesine kafamı salladım

"Soyadın ne?" bu çocuk ciddi mi yaw "napacan soyadımı nüfusuna mı geçırecen" ciddi bir ses tonuyla tekrar soyadımı sorunca "Soydan, Beste Soydan" dediğim şeyle tebessüm edip önümden çıktı "Tamam artık gidebilirsin Beste Soydan" hadi ama bu çocuk sürpriz yumurtadan falan mı çıktı tam bir dengesiz "Birdaha görüşmeyiz umarım Kıvanç Bey" diyerek hızlı adımlarla yürürken sanmıyorum diye kısık sesle seslendiğini duydum umursamayıp yola devam ettim ve bende kendimi tutamayarak dudaklarımda bir tebessüm beliriverdi.

Eve geldiğimde saat 7:30 du.Herkez yavas yavas uyanmaya başlıyordu.Nehir Sultan (teyzem) kahvaltı hazırlıyordu.Yukarı çıkarak bana ayırdıkları ama salak kuzenimle kaldığım odaya girdim.Tuğçe leptobun başında film izliyordu bana dönüp "Ooo Beste Hanım nasıl gitti yürüyüs" agresif bir tavırla "Berbat geçti ve bir daha yürüyüşe çıkmicam" diyerek yatağıma oturdum.Evde internet olunca hemen telefondan wi-fi yi açıp instagrama girdim.Gelen bildirimlere bakarken ilk gözüme çarpan bildirime tıkladım "KıvançKorol sizi takip etmeye başladı" demek bu yüzden bana soyadımı sordu.Merakla profiline girip takipçilerine baktığımda ağzım beş karış açıldı.Oha be 388.665 takipçi nedir ya yuh? Fotoğraflarına baktığımda hepsinin profesyonel makinayla çekildiği belli oluyordu.Dikkatimi çeken bir fotoğrafa tıkladım Kıvanc'ın yanında bir kız vardı.Kıvanc'ın sırıtarak kızla uğraştığı belliydi.Beğenilere baktığımda 264.324 beğeni 1.012 yorum vardı.Birde bizimkilere bakın 500 zar zor geliyor.Bir ara yorum yapmayı düşündüm sonra bu fikirden vazğeçtim.

Teyzem seslenince yataktan kalkıp aşağı indim.Tuğçe aşağı inmiş televizyon izliyordu.Hemen masaya oturup kahvaltıya başladım.Ben yemeğe o kadar çok dalmışım ki Tuğçe'nin seslenmesiyle irkildim ne var dercesine ona döndüm

"Beste şuna bak Korol Holding'in sahibinin oğlu."

MEGOLAMANHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin