Multimedya:Sırasıyla
Jung Hwan
Taek
SunWoo"Geldik"
Şu an içinde bulunduğumuz kamyon gibi ama bir o kadarda küçük olan arabanın -ki biz kamyonet diyoruz-
Şoförü konuştuğunda Sehun'a baktım.Gözlerinde, evine dönmenin verdiği heyecanı görebiliyordum.
"Hadi çocuklar eşyaları toplayalım"
Diyince babam, hemen kamyonetin kapısını açıp yere ilk adımı attım.kamyonetin arkasında olan kutulardan birisini alıp evin dış kapısından geçtim ve ana kapıya gelip zaten açık olan kapıyı ayağımla ittirdiğimde karşıma çıkan görüntü beni mutlu etmişti. Evimi özlemişim..
Elimdeki kutuyu yere koyup başka kutular taşımak için kamyonete geri döndüm.Ama orada kamyonetin önünde üç agasshi vardı... Ve elbetteki tanıdıktı.
Birisi Sehun'un saçlarını karıştırıyor, bir diğeri ise babama konuşuyordu."Bizde size yardım edelim Bay Oh " dedi Jung Hwan 'ın annesi .
"Omoo ! Bu Sun Yeon değil mi ?!!"
Diye bağırdı bana şaşırmışçasına bakan Sun Woo'nun annesi .Hemen eğilerek "merhaba , agasshi ! " dedim ama o buna izin vermeden bana sarıldı."Aigoo.. şu güzelliğe bak , Sun Yeon bu sen misin ? Senin bebekliğini hatırlıyorum ..aigoo..çok çirkindin."
Diyince birden yüzüm asıldı. Tabii gizlice , hatta alttan alttan bana bakıp -yüzüne piç smile takmış olan ikizim -
Sehun'a bakınca iyice sinirlendim.
Jung Hwan'ın annesi "Hayır ~ Bebekken çok tatlıydı ~ aigoo ne kadar çok büyümüşsün " bu sözlerden sonra kim yumşamaz ki?
⊙⊙⊙⊙
"Agasshi , diğerleri ne zaman gelir ?"diye sordum bütün eşyaları , kutuları eve taşıdıktan sonra oturarak . Bir elimle boynumu ovmaya başladım . Gerizekalı Sehun
bana en ağır kutuları verdiii! Gött !!
"önce biraz dinlen, on iki saat boyunca havadaydın ,hâla onları mı görmek istiyorsun ? " kafamı evet anlamında salladım.
"Demekki çok özlemiş " diyerek yanıma oturdu İl Hwa agasshi.
"10 dakikaya burada olular sanırım "
Kafamı salladım.
İçeriden kırılma sesleri gelince "yah!!Sehun!!Sakın bir şeyler kırayım demee ! " diye bağırdım. Sesim biraz ince mi çıktı ne? "Bana bağırmasanaa!" Tabi hemen cevap gelir zaten .Hiç altta kalır mı ?
Hayır.
Ayağa kalkarak Sehun'la beraber kullanacağımız odaya girdim .Kapıyı açtığım gibide kapattım.
"ne yapıyorsun ?"
"Eşyalarımı yerleştiriyorum." Pis bir bakış attım"iyi" Odanın köşesinde yanyana duran masaya kendi şeylerini yerleştiriyordi.Bende ayağımın dibinde duran ve üzerinde
yeşil keçeli kalemle 'oh sun yeon ' yazan kutuyu kucağıma aldım - Ahh
ne koydum ben buna böylee ?!!
Yüzümü buruşturarak kutuyu masaya bıraktım."Sehun masayı sildin mi?" Kafasını yukarı aşağı sallayarak bezi bana uzattı . Ne istiyeceğimi çok iyi biliyor.
Bezi alarak masanın her yerini hiç bir tane toz kalmayacak şekilde sildim ve artık kirlenmiş olan şu elimdeki şeyi bir kenara fırlattım.
Kutuyu hızlıca açtım . İcinde tahmin ettiğim gibi ders kitaplarım , renkli kalem, uçlu kalem gibi şeyler vardı.Kitapları raflara teker teker yerleştirdim.Kalemleri bir kutuya ordanda çekmeceye koydum .Tamam bitti..
"Hey! Sun Yeon ,Sun Woo sanırım geldi."..