Birleşik Element

Tören

Medyada:Nilin Törende Giydiği Elbise.

Kapım çalındı.Esneyerek "
Yine ne var."dedim.Melike de sese uyanmıştı.Yaren içeriye girdi."Kahvaltı saatini kaçıracağız.Hemen akademiye hazırlanın"dedi.Telaşla yataktan kalktım.Telefonumu kurmayı unutmuşum.Tabi yaa.Hemen ikimizde dolaplarımıza gidip bişeyler seçtik ve giyindik.İşimiz bitince doğru akademiye indik.Yemekhaneye geçtik.Masalara oturduk.Daha erkekler gelmemişti.Tabaklarda çok fazla çeşit yoktu aslında.Zeytin, peynir, yumurta ve kızarmış ekmek ama yine de yemekler lezzetliydi.En azından karnımı doyurmuştu.Ilk dersim ateşti.Pınar da benimle geldi ćünkü onun elementi de dersi de ateşti herkes karnını doyurunca sınıfa doğru yürüdük ve sıralarımıza oturduk.O sırada havalı bir kız içeri havalı bir biçimde girdi bütün sınıfı bakışları onun üzerindeydi ve beni fark edince küçümseyen bakışlarla bana baktı.Fazla umursamadım çünkü daha ilk günden sınıftakılere bulaşmak istemiyordum.Pınar o havalı kızı bana baktığını görünce "O kızın adı Buse.Herkese havadan bakar ve bütün sınıf onu tanır ve acımasızlığını da onu fazla kafana takma ve olabildiğince uzak durmaya çalış."dedi.Kafamı hafifçe salladım.Ama bu havalı kız saçlarını savurmuş bana doğru geliyordu."Galiba biraz ses çıkacak kusura bakma Pınar "dedim.Der demez de kız karşımda durdu."galiba yeni geldin"dedi parmağını bana uzatarak ve alaycı sesiyle."evet bir sorun mu var "dedim biraz da iddialı olarak.Bir kahkaha attı."sen beni tanımıyorsun değil mi o zaman sana kendimi biraz tanıtayım.Ben buranın müdürünün kızıyım.Ona göre ayağını denk al"dedi.O sırada Pınar kulağıma fısıldadı."ayy sana sòylemeyi unuttum o buranın müdürünün kızıydı.Lütfen onunla fazla dikleşme başının derde girmesini istemem."Ben de ona fısıldadım"Bu havalı kız böyle herkesi rahatsız ediyor mu?" "Evet ama-"sesini kestim ve havalı kıza bağırdım "sen kim olduğunu sanıyorsun da bana hesap soruyorsun müdürün kızı olman benim için bir ayrıcalık sağlamaz ve haddıni bilip ayağını denk alması gereken kişi de sensin.Ben senin sandığın kolay kızlardan değilim."dedim.Ve bana yapabileceğimden emin olmadığım tek şeyi söyledi."Bunu meydan okuma olarak alıyorum madem kendine bu kadar güveniyorsun o zaman prensesin taç takma töreninden sonra yani yarın ben de sana meydan okuyacağım. Bakalım iyi bir element kullanıcısı mısın?" Bi bu eksikti dedim içimden.Eğer yenemezsem bütün okulun önünde rezil olurdum ve bu hiç iyi bir şey değildi.Ama reddedersem de korkak olarak adım çıkacaktı.Yine de bi kere şansımı deneyim dedim ve "Pekala öyle olsun bakalım.Yarın büyük gün"dedim meydan okurcasına o da "evet yarın sesin rezil olma günün" diyerek kahkaha attı ve gitti. Son sözünü umursamamazlıktan geldim.O sırada hoca içeri girdi ve derse başladı.Ateşin nasıl bulunduğunu ateşin tarihini ve ateş elementi kullanıcılarıyla ilgili şeyler anlattı. Ilgimi çektiği için dikkatlice dinliyordum.Sonunda tenefüs zili çaldı.Hoca çıkabilirsiniz dedi ve Pınarla çantamızı alıp diğer ders sınıflarına doğru yürümeye başladık. Düşünceliydim.Gerçekten iyi halt yemiştim.Bu gün epey çalışmam gerekiyordu ve bu konuda yanlız olmadığımı biliyordum.Yanımda bana destek olacak arkadaşlarım vardı.Ben bunları düşünürken Pınar araya girdi ve "Senin şu yaptığının ne kadar da delice bir iddaa olduğunu bilsemde şunu unutma biz her zaman senin yanında olacağız bu gün iyice çalışmamız gerekiyor ne kadar büyük bir işe kalkıştığının farkındasındır umarım"dedi."Evet farkındayım hemde fazlasıyla iyiki sizin gibi arkadaşlarım var"dedim.Hafifçe gülümsedi.Diğer dersler de bittikten sonra kızlarla buluştuk ve ben olanları anlatıp onlardan yardım istedim.Kızlar bana "Çok iyi bir iş çıkarmışsın gerçekten.Yahu mal mısın?"bakışı atarken, ben en şirin halimle onlara bakıyordum.Sonunda dayanamadılar ve "Peki peki madem öyle başka seçeneğimiz yok.Bir an önce sahaya gidelim vakit daralıyor" dediler.Vee işte zaferrr! Sahaya doğru yürümeye başladık.Geldiğimizde içeri girdik.Ben arkadaşlarımın bana verdiği tavsiyeye odaklanmaya çalıştım yani su ve ateşi.Ama bi dakkaaa! Ben bunu nasıl düşünemedim! Eğer iki elementi de kullanırsam o zaman benim kahin olduğumu öğrenirler.O zaman ben de baskın olan elementimi kullanmalıydım.Yani ateşi.Kendimi ateşe odakladım.İçimdeki gücün açığa çıkmasına izin verdim.Ama bi sorun vardı.Ben izin vermeme rağmen şu ateş bir türlü açığa çıkmıyordu.Arkadaşlarım bana moral verdiler.Tekrar tekrar denedim.Ama hepsi umutsuz vakaydı.Sadece parmağımın ucunda ufacık bir kıvılcım çıkmıştı o kadar.Ağlamak üzereydim.Yarın ne yapıcaktım ben?Melike" boşuna üzülüyosun oýle hemen birinci ikinci günde ortaya çıkmaz ki bu güçler.Hem bakarsın yarın başarısın." Ama ya başaramazsam?"Sude"Güzel düşün güzel olsun güzelim"dedi .Onun bu dediğine güldüm.Bunlar gerçekten ben ağlayacakken bile güldürmeyi başarıyorlardı.O sırada Yaren araya girdi " EYVAHH! TÖRENİ UNUTTUK! " Ahh gerçekten harika törenin başlamasına iki buçuk saat kalmıştı.Apar topar yatakhaneye döndük.Bir kişinin odasında toplanıp orada birlikte hazırlanmaya karar vermıştik.Hepimiz Pınar'ın odasına doluştuk.Herkes giyindi geriye saç ve makyaj kalmıştı.Ama işe bakın ki ben bunlardan hiç anlamam en iyisi ben böyle gideyim demiştim içimden.Kızlara "Ben hazırımm"dedim.Pınar bana baktı ve " Aman Allahım saçını sadece at kuyruğu yapmışsın ve üstelik makyaj yok.Bilmiyorsan bana söyleyebilirdin.Hemen buraya gel.Sana bi saç stili ve makyaj ayarlamam lazım"dedi. O böyle deyince kendimi bi tuhaf hissetmiştim.Gülerek yanına gittim ve işaret ettiği sandalyeye oturdum.Saçımı açık bıraktı.Zaten böyle yeterince güzel duruyordu.Fazla bir işlem yapmadı.Direkt makyaja geçti.Koyu pembe bir ruj ve hafif bir makyajdan sonra hazırdım.Diğerleri çoktan hazırlanmışlardı.Sude gülerek"Ooo prensesimiz de hazırlanmış o zaman artık törene gidebiliriz"dedi.Hepimiz onun bu sözüne güldük ve daha fazla zaman kaybetmeden bir taksi çağırıp törenin yapıldığı yere gittik.Herkes çok güzel giyinmişti.Ben onları seyrederken Yaren beni kolumdan tutup oturmak için seçtiğimiz masaya sürükledi.Biraz sonra prenses gelecek ve tacı ona takıldıktan sonra parti başlayacaktı.Yaklaşık 10 dakka sonra prenses alkışlar eşliğinde kendisine tacın takılacağı yere doğru yürümeye başladı.Çok güzeldi.Üzerinde mavi ve pembe renkleri bulunan elbisesi yerlere kadar uzanıyor ve üzerindeki simler parıl parıl parlıyordu.Uzakta oturduğumuz için onu pek fazla inceleyemiyordum.Prensesi incelemeyi bıraktım ve bizim kızlara döndüm.Onlarda hayranlıkla prensesi izliyorlardı.Ve sonunda prensese ışıl ışıl parlayan taç takıldı. O an herkes alkışlamaya ve ıslık çalmaya başladı.Sonunda parti başlamıştı.Hareketli bir müzik ve aniden sahnede beliren onlarca insan.Tekrar bizimkilere baktım ve bomm! Onlarda sandalyelerinde yoktu.Artık ne ara piste indilerse.Iyi ki dans etmeyi biliyordum.Piste arkadaşlarımın yanına indim ve ben de dans etmeye başladım.O arada prenses bize doğru ilerlemeye başladı.En yakınımdaki Melikeyi dürtükledim.Prensesin bize doğru gelmeye başladığını görünce ilk önce şaşırdı sonrasındaysa kendini toparladı.Ona"Bize özel bişey değildir.Belki de halkını tanımak istemiştir ve şimde de sîra bize geldi."dedim."Evet öyle olmalı"dedi ve gülümsedi.Biz bunları konuşurken prenses yanımıza geldi."Merhaba benim adım Lamia.Sizin adınız nedir? Herkesle tanışmaya çalışıyorum da."Diğer kızlar da prensese doğru dönmüşlerdi.Tanıtmaya ben başladım"Ben Nil, arkadaşlarım Pınar, Melike, Yaren ve Sude." Prenses Lamia gülümsedi ve "Tanıştığıma memnun oldum arkadaşlar"dedi.Biz"Biz de memnun olduk "dedikten sonra devam etti"lütfen bir sorun olduğunda yanıma gelin.Size kanım kaynadı.Iyi insanlara benziyorsunuz.Sarayın yolunu sorduğunuzda herkes size sarayın nerde olduğunu gösterecektir.Arada sırada da eğer izin verirseniz sizinle takılmaktan memnun olurum."dedi.Pınar" Elbette ne zaman isterseniz bizimle takılabilirsiniz.Bize ilgi göstermenizden dolayı teşekkür ederiz Prenses Lamia."Prenses"Ne demek, bu benim görevim izninizle diğer davetlileri de tanımam gerekiyor sonra görüşürüz."dedi.Biz de arkasından el salladık.Bir kaç saat sonra parti bitti ve herkes dağılmaya başladı ve biz de taksiyle akademiye geri döndük.Bu gün epey yorucu geçmişti.Rahatlatıcı bir duşun ardından yataklarımıza uzandık ve uykuya daldık.Yarına enerjik olmam gerekiyordu.