Jason hızlıca evden çıkıp gitmişti korkmuştum ,hemen Jackson’ı aradım ama lanet olası telefonuna bir kez olsun bakmıyordu.
Sabah olmuş yatakta tek başıma uyanmıştım ev çok sessizdi ve beni ürkütüyordu. Jason dönücek miydi. Yaşıyor mu onu dahi bilmiyordum. Üzerimi giyip salona iniyordum ki odanın kapısında kan ve tırnak izleri vardı. İçimdeki korkuyla kan izlerini takip ediyordum. Salona indiğimde bir adam öylece dikiliyordu. Güçlü bir çığlık atıp tezgahtaki bıçağı elime geçirdim. Adama saçma sapan tehtitler yağdırıyordum. Korkudan güçsüz düşüp yere yığıldım.
Genç adam öylece dikiliyordu. Siyah camlı gözlüğünü çıkardı. Gözleri kan çanagı olmuştu. Titriyerek onu izliyordum. Hemen hazırlanmamı bana yardım edecegini söyledi. Ne konuda edebilirdi. Jasonın bu adamı daha önce gördüğünü hatırlamıyordum. Odaya çıkıp T-shirt’ümün üzerine siyah deri ceketimi geçirdim kot pantolonumu giyip belime bıçağı sokmuştum. Yavaş adımlarla merdivenlerden iniyordum.
‘’ Hazırsan çıkabiliriz’’
‘’ Nereye götürüceksin beni ne konuda yardım ediceksin?’’
Genç adama tonla sorular soruyordum.
‘’ Belindeki bıçağı çıkarabilirsin sana zarar vermek için burada bulunmuyorum. Jason için yanındayım. Bazı bağlantılar sayesinde sana yardım etmemi ve on bulmanı istedi.’’
Belimdeki bıçağı nerden biliyordu. Giyinirken beni izlemiş olamazdı. Ah hayır neler oluyordu hangi bağlantılar resmen çıldırıcak gibiydim adam ne derse aynılarını yapıyordum. Belimdeki bıçağı arabadan dışarı fırlatmıştım.
Hiçbir soruma cevap vermiyordu. Sadece yolu izliyordu. Tek dediği tüm bu soruların cevabını yakında öğrenicek olmamdı.
Nihayet evine gelebilmiştik. Burası resmen hurabeye dönmüş sadece bir çöplük gibiydi.
‘’ Burada mı yaşıyorsun’’
‘’ Sadece gerektiğinde bu gibi zamanlarda’’
‘’ Jason nerede lütfen iyi mi? hakkında en ufak bir şey söyle’’
‘’ Pek fazla iyi değil fakat güvende’’
Sadece sessizce ayaklarımı karnıma çekip oturuyordum başımı bacaklarıma koymuştum.
‘’ Jason Huntington sürüsüne katılıyor onu bu lanet olası beladan beraber kutarmamız gerek.’’
‘’ Huntington? Sürüsü? Oda nedir ?’’
‘’ genetik bir nörolojik hastalıktır. Hastalarda bazı hareket bozukluklarının yanı sıra mental gerilik görülür. Sürüde bu gibi kişilerden oluşuyor. Jasonun son zamanlardaki davranışlarını sebebi bu hastalıgın boy göstermesi. Tanrıya yalvarmalısınki bu hastalıgın etkisi altında sana zarar vermemiş.’’
‘’ Sende mi bunlar arasındaydın?’’
‘’ Maalesef. İlk kurbanım karımdı. 1994’te onu kurban ettim ve yedim.Burada. Buenos Aires Üniversitesine hukuk bölümüne kaydolmuştum.Çok okuyordum.Önceliklede Totem ve Tabuyu. Tüm bunlar yazılıydı anlıyor musun?. İlk kurban.İlk suç.Zaten o, o gün ölmemişti.Benimle bütünleşti. Hala yaşıyor (gögüsüne vurdu). İşte burada.’’
Gözlerimi dikmiş kanlanmış ve solgun yüzüne bakıyordum. Anlattıkları kanımı dondurmuştu. Ne gibi bir belaya bulaşmıştım ben. Ne yapıyordum.
‘’ Huntington sürüsünün liderlerine major deniyor. Majorlar huntingtona çevirdikleri kurbanları hayatta kalmaları için kana susatıyor. Ve sadece katil yaratıyor onlarada Zohak deniyor. Jasonda artık bir Zohak… Evinde gördüğün kan izleri Jason’a ait dün gece eve geldi ve sana zarar vermemek için kendini parçaladı evden sürünerek ayrıldı.
‘’ Ah Tanrım. Şuan ölü olması gerek miyor mu ?. O artık bir katil. İnanamıyordum.’’
