Bu kitap, sizi ateist yapmaya veya dininizden koparmaya çalışmaz. Amacı, muhtemelen yanlış bildiklerinizi düzeltmek ve bazı sorularınıza yanıt vermek. Eğer bitirdiğinizde kafanıza takılan birkaç soru daha varsa, ne mutlu bana... .)
İnançlı bir insan için, kutsal kitaptaki her söz, koşulsuz şartsız doğru kabul edilir. Bu yüzden, ben açıkcası bilim ve din düşüncesinin birlikte olamayacağına inanıyorum. Çünkü bilim, her zaman "aksi ispatlanmadıkça" terimini kullanır. Bu şu demektir, bilim her zaman kuşkucu ve araştırmacı bakış açısıyla ilerlemektedir. Yani bir tez ispatlandıktan sonra bile aksinin ispatlanması olasılığı herzaman vardır. Ve aksi ispatlanmadığı sürece o doğru kabul edilir. Daha rahat anlamak için basit bir örnek verelim;
Mesela dağları inceleyelim. Büyük ihtimalle çoğunuz bir dağ görmüşsünüzdür. Ve dağların (kabaca) büyük, hareketsiz nesneler olduğunu biliyorsunuzdur. Bilimsel olarak da bir dağın (heyelan vb. bir doğal felaket yaşanmadıkça) oldukları yerde sabit olduklarının farkındasınızdır. Peki bakalım kutsal kitapta dağlar nasıl anlatılmış :
"Dağları görürsün, onları hareketsiz sanırsın. Hâlbuki onlar bulutların geçişi gibi hareket ederler. Bunu, her şeyi sağlam ve yerli yerince yapan Allah yapmıştır..."[1]
Burada görebileceğiniz gibi açık açık dağların, bulutların-kine benzer hareket ettikleri vurgulanmıştır. Fakat bunun üzerine konuşmadan önce, gelin aynı kitaptan (Kur'an-ı Kerim) dağlar ile ilgili diğer ayetlere de bir bakalım :
"O, yeryüzüne sabit dağlar yerleştirdi." [3]
"Sizi sarsmaması için yeryüzünde sağlam dağları yerleştirdi..." [4]
"...dağları da birer kazık yapmadık mı?" [5]
"Yeryüzünü de döşedik ve ona sabit dağlar koyduk." [6]
Şimdide dağların sabit ve sarsılmaz olduklarını görüyoruz. Dağlar hem kazık gibi sağlam hemde bulutlar gibi nasıl hareketli olabilirler?! Elbette bununda bilimsel bir açıklaması var.
O zamanlarda yaşayan atalarımızın, kısıtlı kaynaklarından bahsetmiştik. Bu sebeple deve ile seyahat ederken, dağlarında onlarla beraber hareket ettiğini düşünmeleri son derece doğaldır. Aslına bakarsanız bunu gözlemlemek için çölde olmanıza veya deve ile seyahat etmenize de gerek yok. Muhtemelen sizde uzun yolda bir araç ile seyahat ederken, pencereden baktığınızda dağların veya Ay'ın "tıpkı bulutların geçişi gibi", sizinle beraber hareket ettiklerini gözlemlemişsinizdir. Fakat, bu optik bir yanılsamadan fazlası değildir. Aracınızın hareket halinde, söz konusu nesnenin ise sabit olduğunu bilirsiniz, bu yüzdende psikolojik olarak arkanızda kalmasını beklersiniz. Fakat Ay ve Dağlar kütle olarak sizden çok büyük oldukları için, aranızdaki mesafe büyük ölçüde değişmez ve sizinle birlikte hareket ediyor etkisi yaratırlar.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kısaca; her ne kadar din bilimci arkadaşlar, burada bir levha hareketinden bahsedildiğini öne sürse de, benim şahsi görüşüm, psikolojik algımızın ve hareket kanunun sebep olduğu, günümüzde de çok sık rastladığım, basit bir göz yanılsamasının olduğu yönünde.
