Bak bu aşk, sevgilim, senin kalbindeki ne peki? Öfke mi? Kin mi, ne? Nefret mi?
Her sabah farklı yataklarda, aynı sabaha uyanıyoruz. Farklı pencereleri açıyor, aynı havayı soluyoruz. Gökyüzünü bu kadar çok sevmemin nedeni, içinde senin verdiğin nefesin bulunması sanırım. Belki o nefesi ben çekeceğim içime, kim bilir.
Hiç geçmiyorsun aklımdan. Bazen oturuyorum böyle, oturuyorum ama saatlerce, bakıyorum güneş doğuyor. Güneş doğuyor, sevgilim. Gözlerim yanıyor. Nasıl ağrıyor bi' bilsen. Görmeyeceğimi bilsem seni, uyumak gibi. Ölüm gibi. Çok gülümsüyorsun sen bana, seviyormuş gibi.
Ama hak etmiyorum. Hatta gitmek oluyor bazen, çok oluyor, gidemiyorum ama, gitmem gerekiyor.
Bildiğin tek şey bu, değil mi? Gitmek.
Anlamıyorsun ki. Dayanılabilir değil, diyorum. Dayanılabilir gibi değil.