Hava çok sıcaktı. Camdan baktığımda dışarıda oynayan çocuklar vardı. Tabi bende buna dayanamayıp hemen marcus' u, martinus' u camilia yı ve diger kişileri aradım. Hep birlikte saat kulesinin önünde buluştuk. Diğer parkurcuların yanına gittik. Bazıları çok havalıydı ve onların kaptanı yanıma geldi ve "Hey sen ezik şey, seni yenmek inan ki çok kolay aramızdakilerin en eziğisin"
"Ben aranızdakilerin en eziğiysem o zaman şu parkurda yarışalım" dedim. Herkez bağırmaya başladı Emma Clara ya meydan okuyor. Parkur o kadar uzun ve zorluyduki nasıl yarışacağımı bilmiyordum. Başlangıç noktasına geldik. Nefes almam o kadar hızlıydıki düşüp Bayılacaktım. Yarışı başlatmak üzere camilia geldi ve " Hazır üç iki bir başlaaa!!!" Dediği an nasıl koştuğumu bile bilmiyordum yüksek bir duvara geldim ve sağımdaki taşa bastım daha sonra soldaki ve hızla duvardan atladım. Clara ile aramda sadece 2 saniye vardı...
Gittikçe hızlandım baktım ki clara önüme geçmiş heyecanlandım ve hızlandım bir evin çatısından diğerine atlamak zorundaydım. Ve arasında 15m boşluk vardı. Çok hızlı koştum ve atladım yere düşmekten son anlık kurulmuştum. Parkur un sonuna geldim
Vee... ilk gelen kişi ben oldum. Ben kazanmıştım herkes şaşkınlık içerisindeydi. "Clara parkuru ben kazandım demekki ezik olanlar bile kazanıyormuş. Ama ezik olmayanlar kaybediyor. Kendini hep havalı zannettiğin için kaybettin." Clara bu sözlerim sonunda sustu.
Marcus " inanamıyorum emma clarayı yendin" martinus " artık kendisi parkurların kraliçesi deyil ve ona öyle demezler" " clara her şeyi kendisinin başarabileceğine inanıyor du ama artık inanamıyor.
Bu sözler üzerine hepimiz gülmüştük...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Parkur Gücü
RandomHerkes eylenmeyi seviyor. İşte bunu en iyi parkurlarda yaşayabilirsiniz. İçinizdeki heyecan sizi alıp bambaşka bir dünyaya götürür. Ordan oraya atlamak bambaşka bir his. Ve bu hikayede hepsi var emmanın parkur tutkusu ile anlatılıyor Umarım hi...