Amethyst || Harry Styles | Türkçe

One

Bir

"Cumartesi, Harry. Sakın ununtma."

"Yapmayacağım, Gemma. Merak etme."

"Tamam, Ella'ya selam söyle. Seni seviyorum küçük kardeşim."

"Yapacağım. Bende seni seviyorum Gems."

Bunun yanısıra telefonu bacağıma yerleştirerek , uzun bir nefes aldım, yorgun ellerimle yüzümü sildim.

Sana değer veren bir aileye sahip olmak harika. Herkesin hayatında olması gereken bir şey. Ama ailem, onlar bakımda ve dürüstlükde beni çok strese sokuyordu. Niyetlerinin iyi bir şey olduğunu biliyorum, ama benim enerjim iki kat daha hızlı onların bir şekilde olması gerekenden daha fazla.

"Baba?"

"Efendim, Ella?"

"İyi misin, baba?" Beş yaşındakına bakarak, bir tane yumuşak gülümseme verdim. Yanımda oturması için vurdum ve o memnuniyyetle atladı, yatakta benimle yanımda oturarak kafasını kolumda yeniden dinlendirdi.

"Evet, baba sadece biraz yorgun." Ellerimi dalgalı buklelerinde, yumuşak kahverengi saçlarında gezdirmeğe başladım.

"O zaman uyu, baba. Bu gün Cuma, yarın okul yok." Bir esneme verdi. Her yanıtına gülümsedim.

"Evet, haklısın, Prenses. Baba uyuyacak. İkimizde yapıcağız." O kıkırdamağı seviyor. "Bu gece burada yatmak istermisin?"

"Burada."

Ayağa kalktım, kısa sürede Ella'yı alıp belimde dinlendirdim. Çabuk işıkları kapatıp, kızımı, yanıma bıraktım ve örtüyü üzerimize çektim. Ella yanıma sokuldu, yüzünü saçıma gömdü.

"Yarın bir şeyler yapmak ister misin?"

"Hmm... Gem Teyzemi ve Nana'nı ( yani nine anlamına geliyor. Anne'den bahsediyor. Garip çıktığı için değiştirmedim. Karşınıza çıkarsa bilin ) görmek istiyorum" dedi.

"Pazar günü onları görüceksin"

"Gerçektenmi?" Gözleri genişlenerek heyecanla bana baktı. Küçük bir gülümseme ile başımı salladım.

"Gerçekten. Yarın ne yapmak istiyorsun?"

"Bilmiyorum, yorgunum, babacığım."

"Tamam, Prenses." Yüzünü omzuma koyarak, gözlerini kapattı. "İyi geceler." Alnından öpdüm. "Tatlı rüyalar."

"İyi geceler. Tatlı rüyalar." Geri mırıldandı.

"Seni seviyorum, Els."

"Bende seni seviyorum, baba."

Bir kaç dakika sonra, tatlı derin nefesini duya biliyordum ve göğsünün yükseldiğini , koluma karşı düştüğünü hissediyorum.
Başımı çevirerek küçük kızıma baktım, ellerimi saçlarında gezdirdim.

Bazen ona baktığımda, bunun nasıl olduğunu düşünüyorum. Ben onun gibi uslu bir kıza sahip olduğum için ne kadarda şanslı olduğumu düşünüyorum. Kendim bile bazen nasıl yaptığımı merak ediyorum, 19 olduğumda doğan, annesinin yardımı olmadan.

Bu düşünce aklımda dönüp duruyor, son beş yıl andık. Zor oldu, çok zor, bir çocuk yetiştirmek ve aynı zamanda okula gitmek. Ve bu yüzden ailemi çok seviyorum, annem ve Robin olmadan başaramazdım, ben gün boyunca okula giderken Ella'nın bakımı ve genel olarak bu bebek olayı ile bu genç yaşta bana yardımcı oluyorlar.

Ella kazayla gelmiş ola bilir, ama güzel bir kaza. Ella benim dünyam. Bir esneme dudaklarımdan kaçtı ve bu zaman, sadece çok yorgun olduğumu fark ettim. Gözlerim yavaş yavaş ağırlaşarak uykuya daldım.