İnsanlar seni yüceltmez ,tam tersi seni gömerler. Eğer birileri seni yüceltiyorsa bilki çıkarları için gerekli bir oyuncaksın.
...
Karanlık dar uzun koridorda ilerliyordu West. Koridorun küf dolu kokusu zihnindeki düşüncelerle kayboluyordu. Bir ışık gördü koridorun sonunda. Anlaşılan başkalarıda vardı. İlk bulduğu odanın kapısını açarak etrafa göz gezdirdi . Odaya ay ışığı süzülüyordu. Cam olması gereken yerde demir parmaklıklar vardı. Odanın köşesine sıradan tek kişilik bir yatak konumlandırılmıştı. Yatakta yatan kıza gözü takıldı. Muhtemelen Natalie 'nın deneklerinden biridir diye düşündü. Kestane rengi uzun saçları, biçimli burnu, solgun küçük dudakları , uzun ve sıskaydı. Keşke bu bedenin arkasındaki gözleride görebilsem diye geçirdi içinden. Dışardan gelen seslerle kapıyı dinlemeye başladı. Topuklu ayakkabı sesleri giderek yaklaşıyordu ve durdu birden. West duvardaki gizli bölmeyi açarak içine girdi.Bu terkedilmiş binayı Natalie 'dan daha iyi biliyordu. Odanın kapısı açıldı "Ciao miele "(merhaba tatlım) dedi. Natalie olduğunu düşündüğü kadın sesi. Bi süre oda sessizliğe büründü. Sessizliği bozan ise odanın gıcırdayarak kapanan sesi oldu. West bir kaç dakika bekleyerek gizli bölmeden çıktı.Gördükleri karşısında soğukkanlılığını korumak için fazladan çaba sarf etti. Kız yatakta oturur pozisyondaydı ve direk olarak West'e bakıyordu bal rengi gözleriyle. Oda'ya ilk girdiğinde kızın üstünde gördüğü beyaz elbise kıpkırmızı ve "z"şeklinde kesilmişti. Kızın sağ göğsünden sol bacağına kadar kesilmiş ve kanlar içindeydi sıska bedeni. Kız acıyı hissetmiyormuş gibi ifadesiz bakışlarını West'en ayırmadı . West kapıya doğru hareket ettiği sırada kız West'in üzerine aniden yürümeye başladı tam West'in üstüne atlayacakken ayağında ve boynundaki zincirler engel oldu ve zemine sert bi şekilde düştü kız. Büyük ihtimalle bayılmıştı .West kızın bayıldığını fırsat bilerek odadan çıkmayı düşündü ,kapıyı dinlemeye başladı .Kızın aniden saldırgınlaşmasına anlam verememişti. Koridordan ses gelmeyince yavaşça odadan çıktı. Kapının yanında bir dosya vardı. West'in dikkatini çekmişti . Eline alıp incelemeye başladı ."Ceri Marea"yazıyordu dosyanın ilk sayfasında ve kızın daha canlı bi fotoğrafı vardı. Bu kızın dosyasıydı. Geri kalanına bakmanın zaman kaybı olacağını düşünerek yerine koydu . West hızlı ve dikkatli adımlarıyla koridorda ilerlemeye devam etti. Koridorun sonuna geldiğinde hiç düşünmeden sağ taraftaki merdivenlerden çıkmaya başladı. Bu kat daha bakımlıydı . Kırmızı duvarları tablolarla donatılmıştı. Kapıların rengiyse siyahtı. Natalie laboratuvarın olduğa kata özen göstermişe benziyordu. Bu kat aynı zamanda Natalie'nın deneklerini psikolojik açıdan'da kullandığı kattı. Koridorda duyulan ayak sesleriyle kendine bir gizli bölme buldu. Ve girdi. Bu bölme havalandırma kısmıydı burdan laboratuvara gidebilirim diye düşündü. Havalandırma da elleri ve dizleri üzerinda hareket etmeye başladı,10-15 metre sonra zihni hastane kokusunu aratmayan bir kokuyla doldu. Önündeki yol ayrımından kokunun geldiği yönü yani sol tarafa doğru gitmeye başladı. Bir süre sonra kendini bir ızgaranın üstünde buldu. Izgaranın üstünden oda'ya doğru baktı. Burası Natalie'nın o meşhur laboratuvarı olmalıydı. Oda 'da kimsenin olmadığını anlayarak ızgarayı kaldırdı. Laboratuvara yavaşça indi. Duvarlar beyaz olmasına rağmen küften herhangi bir iz yoktu. Donanımlı bir laboratuvara benziyordu. West zaman kaybetmeden Eleadora 'nın istediğini bulmak zorundaydı. Natalie 'nın elinde olması tehlike demekti. Birden gözüne mavi sıvı dolu bir tüpe gözü takıldı. Eleadora'nın istediği buydu. Odanın karşısında duran tüpe ulaşmak için bir adım attığı an koridorda yankılanan ayak seslerini duydu. Havalandırmaya tekrar girdi West. Laboratuvarın ameliyathanelerdeki yoğun bakım kapısına benzeyen sensörlü kapıdan üstünde beyaz önlük bulunan tahminince Laborant olan bir adam girdi.West'in gözleri keskindi. Adamın yaka kartında "Donzel Flavio" ismi yazıyordu. Sarışın, uzun boylu ,gri gözleri, sıska bedeninde sırıtıyordu .Donzel mavi tüpün yanındaki sarı tüpü alıp oda'dan çıktı. West havalandırmadan çıktı . Seri adımlarla mavi tüpü alıp havalandırmaya geri döndü. Havalandırma dan çıkarak geldiği yoldan geri gitmeye başladı. O sırada aklına "Ceri" geldi. Ona ne olmuştur diye kendini düşünmekten alıkoyamadı. Küf dolu koridorda buldu kendini West. Dikkatli adımlarla Ceri'nin bulunduğu odaya yönlendirdi adımlarını. Kızın dosyasını eline alıp yavaşça odaya girdi. Ceri odada aynı pozisyon da yerde yatıyordu. Kızın zincirleri dikkatini çekti. Ceketinin cebinde olan bir sıvıyla zincirleri eritti West. Kızı omzuna atarak odadan çıkacakken kızın üstüne yatakta bulunan ince çarşafı sardı. Natalie'nın neler çevirdiğini öğrenebilirler. Dikkatlice odadan çıkıp küf dolu koridordaki gizli bölmelerden birinden kızla birlikte girdi. Bu bölme terk edilmiş binanın 100 metre ilerisindeki ormanlık alana bir kapı yardımıyla çıktılar. Onları bekleyen arabaya doğru ilerleyerek kızı arka koltuğa yatırdı. Elini ve ayaklarını bağladı. Kızın uyanıp aniden saldırganlaşmasına karşı. West sürücü koltuğunda yerini aldı. Arabayı son hız kullanırken takip edilmediklerine emin oldu. Şehre yaklaştıklarında West yavaşladı . Ara sokaklardan dikkat çekmeden gitmekti amacı. Şu zamanlarda çıkan isyanlarla karşılaşmak istemiyordu .
Eleadora'nın laboratuvarına yaklaşmıştı. Garaj kapısına gelince camı açıp parmak izini okuttu. Kız hareketlenmeye başlamıştı. West bunu fark edip arabayı son hız garaja girip park etti . Kızı arka koltuktan kucağına alıp asansöre ilerleyip 8. katı tuşladı. Sekizinci kat Eleadora'nın bulaşıcı hastalıkları gözetim altında tuttuğu kattı. West kızı boş bir odaya yatırdı ve yatağa bağladı. Odadan çıkıp asansöre ilerledi. Yirmibirinci katı tuşladı. Bu kat Eleadora'nın ofisinin bulunduğu ve arşiv katıydı. Asansörün aynasından kendine çeki düzen verdi. Asansör durunca mavinin hakim olduğu koridorda ilerlemeye başladı. Natalie'nın duvarlarındakinin aksine Eleadora mavı duvarlarının üstüne beyaz bulutlar ekletmişti. West lacivert kapıya gelince durdu hafifçe tıklayarak odaya girdi. Eleadora West'e gülümsedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GEN #Wattys2016
Science FictionÜç bilim insanı . Üçüde üvey kardeşler. İnsanlık tarihinde yeni bir dönem başlatacak ilaç için ölmüş binlerce denek. İlacı bulabilecekler mi sizce ? Yoksa denek olarak binlerce insan ölmeye devam mı edecek ? İnsanlık kendi sonunu getiriyor. Siz kim...