Sehun'un Bakış açısı;
İşte her zamanki gibi mükemmel görünerek geliyor-altın rengi saçlar gözlerini gölgeliyor ve gözleri pırıl pırıl parlıyor.Ama benim tarafıma gelmiyordu,nasıl oluyorsa,başka bir yere gidiyordu...acınası erkek arkadaşı Xiumin'in yanına.Xiumin'in kollarına koştu ve dudaklarına sevgi dolu küçük bir öpücük bıraktı.
Neredeyse öğürecektim.Dürüst olmam gerekirse iğrenç bir manzaraydı.
Onlar her şeyden çok nefret ettiğim çiftti,eğer Luhan'dan daha çok nefret ettiğim biri varsa o da lanet olası Xiumin'di.Neden?diye sorabilirsiniz.Luhan'ı benden çalmıştı-benim Luhan'ımı.
İlk önce ben ona açılacaktım...ona gerçekten nasıl hissettiğimi söylemek için ama ne yazık ki,Kim-siktiğim-Minseok sağolsun bu hiç gerçekleşmedi.Luhan için olan hislerimi biliyordu ama yine de onun peşine takılmıştı...piç.
Herneyse,bugün benim intikam günümdü ve küçük bir hediye hazırlamıştım...çok özel bir şey değil.Görüyorsunuz,bunun için bir süredir hazırlanıyordum ve sonunda duyulacaktım.Sanki orada değilmişim gibi üzerimde yürüyüp öylece geçemeyeceklerini bilmelerini sağlayacaktım-Luhan varlığımı öğrenecekti,beni farketmesini sağlayacaktım.
Eğer bugünden sonra yine gelmemeyi seçerse,o zaman onu sonsuza dek rahat bırakacaktım ama şimdi...biraz eğlenme zamanı.
Onu evinin önünde bekledim,hemde soğukta titreyerek.''Neden hala dönmedi?'' Nefesimi soğuk ellerime üflerken kızgınca düşündüm,umarım ellerim kopup düşmeden önce geri dönerdi.
Bu sadece tüm sürprizi mahveder,öyle değil mi?Düşüncelerim karşısında sırıttım.
Ve sonra bir ses duydum;''Sehun?Burada ne yapıyorsun?''
''Ben sadece...düşündüm ki uğrayıp merhaba derim ama sen daha gelmemiştin.'' olabildiğim kadar masumca söyleyip,zorlama bir titreme taklidi yaptım.Luhan'ın endişeli bakan yüzünü görmek için sağa döndüm-Tanrım güzel miydi ne?Çok güzel bir şey ama bir yanım onu imha etmek istiyordu...lanet olasıca mükemmelliğini imha etmek.
Yani imha etmek demeyelim ama...ona sahip olmalıydım.Ona şimdi ihtiyacım vardı;Kontrol edemiyordum.Bu düşünceler...Bana çok yakın olması ve endişeli bakışları...tüm vücudum onu istiyordu.Vücudum isyan ediyordu,onun tarafından çoktan baştan çıkarıldığımı hissedebiliyordum.Dolgun pembe dudakları ve parıl parıl ışıldayan büyük geyik gözleri...Tanrım,onu sevmekten nefret ediyordum ama o hiçbir şey bilmiyordu.Eğer ona şimdi sahip olamazsam,muhtemelen delirirdim.Sadece biliyordum işte.
''Eğer beklediğini bilseydim,daha çabuk gelirdim.'' Luhan söyledi.Daha sonra beni bileğimden kavrayıp içeri girene kadar eşlik etti...Bingo,herşey planlandığı gibi gidiyor.''Seni beklettiğim için özür dilerim,sana sıcak bir çay yapayım.''
Bileğimi bıraktı ama ben karşılık olarak aleleacele elini kavradım,ince parmaklarını kendiminkilerle kenetledim.''Hayır...'' karşı çıkıp onu daha yakınıma çektim.''Beni ısıtacak sadece bir yol biliyorum..'' Hafifçe dilimi kulak memesine sürterek fısıldadım.
Luhan'ın Bakış açısı;
Kulağımı gıdıklayan sıcak nefesi ve dilinin hissettirdikleri omurgamdan aşağı bir titreme yayıyordu.''S-sehun,ne yapı-''
''Sana senden ne kadar çok nefret ettiğimi göstereceğim.'' cümlenin ortasında bilgilendirdi ve beni duvara kenetleyip vücudunu bana yasladı.''Sana her itişle,her inleyişle ve her orgazmla göstereceğim.'' ekledi.Sertleşmiş üyesini benimkinin üzerinde hissedebiliyordum ve yanlışlıkla dudaklarımdan bir inleme kaçırdım.Gözlerim genişledi,elimle ağzımı kapattım ama sehun buna izin vermedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Fiery Desire(OS)
FanfictionSenden nefret ediyorum ama...sana ihtiyacım var.Sana sahip olmalıyım-sahibin olmalıyım...Seni yakınımda hissetmek için ve daha fazlası için...içimde hissetmek için.ya da tersi,umurumda değil.Sonunda sana benim diyebileceksem umurumda değil. Ne olduğ...