Yolculuk sona ermişti.İngiltere'ye varmışlardı.Güzel bir yere benziyordu.Yolculuk boyunca Katty burayı sevmeyeceği,başından neler geçeceğini hayal edip durdu.Daha sonra evlerine gitmek üzere biraz daha yol aldılar.Sonunda oturacakları eve varmışlardı.Evin rengi yeşildi.Tıpkı diğer evlerindeki gibi...Evleri çok güzeldi aslında.Katty düşündü:"Acaba burada nelerle karşılaşacağım,yeni arkadaşlar edinebilecek miyim?"Annesi Katty'e seslendi:"Katty eve girecek misin yoksa yatıya bahçede misin,dedi. Katty:"Geliyorum anne,dedi.Daha sonra içinden:"Hem de ne hevesle"dedi.Katty düşündü:"Belki de burayı seveceğim,sandığım kadar kötü olmayacak.Hem annem sevmeyeceğimi bilse taşınmazdık.sonuçta anneler her şeyin en iyisini bilirler,bu kadar negatif olmamalıyım"dedi.
Katty ne kadar taşınmak istemese de evin içini ve düzenini merak ediyordu.En çok da kendi odasını merak ediyordu.Annesi ona odasının çok güzel olduğunu söylemişti.Annesi evin kapısını açtı.Katty"Ayyy!Çok heyecanlandım." Ve kapı açıldı.Evleri çok güzeldi.Baya Marry kendisi dekore etmişti evlerini.Girişte hemen karşıda kocaman bir ayna ve aynanın altında beyaz,parlak ve çok gösterişli fiskos vardı.Ve sağ tarafta kocaman bir salon vardı.Salonda L şeklinde beyaz-mor koltuk vardı.Ve beyaz-mor renklerinde halıyla muhteşem uyum sağlamıştı.Ve bir de aksesuarlar...Odanın akışına uygun renklerde bir sürü aksesuarlar vardı.Katty aksesuarlara bayılırdı.Eski evleri de aksesuarlarla doluydu.T.V ünitesinin içi de aksesuarlarla doluydu.Daha sonra mutfağı gezdiler.Mutfak da çok güzeldi.Katty mutfağı gezerken çok duygusallaştı.Aklına eski evlerindeyken arkadaşlarıyla arasında geçen bir olay geldi.Arkadaşlarıyla otururken kendilerine pasta yapmak istediler.Ama hiçbiri yapmayı bilmiyordu.Ve yapmaya başladılar.Yanlışlıkla Sofya bir kase unu Mia'nın üstüne dökmüştü.Ve karşılık olarak o da un poşetini Sofya'nın başından aşağı dökmüştü.Ve böylece un savaşı başlamıştı.Hepsi durmadan birbirlerine un ve hamur atıyordu.Sonra un savaşını bitirdiklerinde birbirlerinin yüzüne bakıp kahkahalara boğulmuştu.Çünkü hepsi kocaman bir unlu kurabiyeye benziyorlardı.Ve ......"Şimdi de mutfakta mı yaşamaya mı karar verdin kızım,hadi diğer odaları gezeceğiz.Bir daldın mı dalıyorsun sende."dedi Bayan Marry.Katty'nin hatırladığı anısını yine bölmüştü.ve diğer odaları da gezdiler.Sıra Katty'nin odasına.Katty çok heyecanlıydı.Acaba odası nasıldı?Beğenecek miydi?
Ve annesi Katty'nin odasının kapısını açtı."wowwwww" diye bir çığlık yankılandı.Katty odanın kapısı açılır açılmaz şoka girmişti.Odasını çok beyenmişti.Hemen annesine sarılıp onu öptü.Kısık bir sesle:"Muhteşem olmuş anneciğim,seni çok seviyorum",dedi.Katty o kadar heyecanlanmıştı ki o an taşınmayı,arkadaşlarını,telaşı...Her şeyi unutmuştu.Ve gözüne bir şey çarptı.Fotoğraflar vardı.Katty gittikçe heyecanlanıyordu.Ne olduğuna bakmak için yatağının yanına gitti.Çünkü yatağının üstündeydi.Katty ağlamaya başladı.Arkadaşları yapmıştı bu süprizi.Bugüne kadar, bebeklikten bugüne kadar olan fotoğraflarıyla,bir tasarım hazırlamışlardı.O an tüm anılar tüm yaşanmışlıklar Katty'nin gözünde canlandı.Oldukça duygusallaşmıştı.Annesi:"Ben seni yalnız bırakayım" deyip ayrıldı.Katty'i yalnız bırakmak istemişti.Katty yatağına uzandı.Daha şimdiden herkesi çok özlemişti.Dost acısını şu an çok iyi anlıyordu.Odasına baktı.Eşyalara baktı.Her şey çok güzeldi.Özellikle sürpriz...Duvarlarda bir sürü raflar vardı.Üzeri de aksesuar doluydu.Odası çok iç açıcıydı.Eski evlerinde her canı bir şeye sıkıldığında,üzgün olduğunda hatta mutlu olduğunda bile Katty'i rahatlatan penceresi vardı.Penceresinden bakınca manzara vardı.Çok iç açıcıydı.Burada da olmasını çok isterdi.Penceresini anımsamak amacıyla pencereye doğru gitti.Perdesini bir açtı.Ağzı kulaklarındaydı.Manzarası muhteşemdi."Oley be"dedi.Katty'nin en çok sevdiği şeylerden biri de sabah saat 4-5 gibi dışarıyı seyretmek.Çok hoşuna gidiyordu.Çok rahatlayıcıydı.İnsana pozitif enerji veriyordu.Daha sonra pencerenin yanına sandalyesini getirdi ve oturdu.Tam iki saat boyunca izlemişti dışarıyı.Ve uyuya kalmıştı.Bayan Marry onu yatağına taşımıştı.Ve sessiz bir şekilde:"Eminim baban da yanımızda olsaydı senin bu tatlı uyuyuşuna bayılırdı benim gibi."Ve gözünden bir damla yaş düştü.""Olsaydı ama"... Ve odadan ayrılıp aşağı katta olan mutfağa indi.Katty'nin en sevdiği atıştırmalık olan patates cipslerden yaptı.Kızına motivasyon vermeliydi.Çünkü pazartesi günü kızı yeni okuluna gidecekti.Ve bu durumun kızı için kolay olmadığını da biliyordu.Çünkü Katty 7 yıldır aynı okuldaydı.Ve her ortama uyum sağlayamıyordu.Ve kapı çaldı. Bayan Marry şaşırmıştı."Kim ki acaba?" dedi.Kapıya doğru yürümeye başladı.Ve" kim o?" dedi.Karşılık olarak:"Benim,yeni komşunuz."dedi.Ses genç bir kızınkine benziyordu.Ve delikten kim olduğuna baktı.Gerçekten de kızı yaşıtında görünen bir kızdı.Gelen kız:"Merhabalar,biz yan evde oturuyoruz.Annem dedi ki söyle yeni komşuya arz ederlerse akşam yemeğine konuğumuz olsunlar.Yorulmuşlardır."Bayan Marry şarşırmıştı.Genç kıza:" tabi ki geliriz canım,adın neydi senin?"Kız cevap verdi:
-Elizabeth. Bayan Marry tekrar teşekkür etti ve kıza dedi ki: -Biliyor musun,senin yaşıtlarında kızım var benim de.O da arkadaş arıyordu.Beraber takılırsınız,dedi.Kız sevinmişti hem de hayatında sanki hiç arkadaşı olmamış gibi.Kız:
-Tabi ki çok sevinirim,dedi.Ve daha sonra kız:"Hoşça kalın!"deyip gitti.Bayan Marry kapıyı kapattı.Çok sevinçli görünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat Süprizlerle dolu...
ChickLitSimons ailesi pek telaşlıydı.Gerçi buna aile denebilirse.Çünkü aile bölünmüştü ve aile iki kişilikti.Anne Bayan Marry ve evin tek çocuğu,tek kızı Katty...Baba sigara içtiğinden kanser olmuştu.Ve kanser Bay Nick'in ölümüne neden olmuştu.Daha ye...