Gözlerimi dün kurduğum alarmın sesiyle gözlerimi yavaşca açtım. Alarmı kapattım. Oflaya oflaya yataktan kalkıp banyoya yöneldim. Özel işlerimi halledip elimi yüzümü yıkadım ve üzerimi giyinmek için dolabımın yanına gittim. Bugün içimden sade giyinmek gelmişti zaten okulun ilk günü olduğu için serbest giyinecektim. Tabiki de normal okullar gibi bizim de okul kıyafetimiz var. Ama her zaman olduğu gibi resmi şeyleri sevmiyorum.
Dolabımda askıları karıştırırken gözüme geçen hafta aldığım yırtık şortum çarptı, askıyla beraber yatağımın üzerine koyup siyah tişört ve gömleğimi çıkardım.
Üzerimdekileri çıkartıp, aldıklarımı giydim.
Gömleğimi belime bağlayıp aynanın karşısına geçtim. Multi Elimle saçlarıma şekil verip hafif makyaj yaptım. İşlerimi hallettikten sonra çantamı alıp odadan çıktım.
Evimiz iki katlı olduğundan merdivenlerden inip salona ulaştım.
Gönül abla yani evimizin yardımcısı
kahvaltıyı hazırlıyordu "günaydın"
deyip kapıya yürüdüm. "kahvaltı yapmadan mı çıkıyorsun?"
"istemiyorum gönül abla saol, bem okula da geç kaldım zaten" deyip, spor ayakkabılarımı giyerek evden çıktım.Servisi kaçırmışım. Babamın şoförü Kemal abiden beni okula bırakmasını
istedim.
10-15 dakikada okula geldik. Çantamı sırtıma alıp okula doğru ilerledim. İlk önce müdürün odasını bulup sınıfımı öğrenmem lazım.
Koridorda müdürün odasını arıyordum ki birine çarptım başımı kaldırmadan "pardon" dedim ve ilerledim. Arkamdan "müdürün odasını arıyorsan şurda" deyip çaprazımdaki kahverengi kapılı odayı gösterdi. Teşekkür edip odaya doğru yürüdüm.
Kapıyı çalıp içeri girdim. "Batuhan bu kaçıncı kavgan? Seni uyarmaktan bıktım artık anlıyomusun" müdür sandığım orta yaşlı adam, adının batuhan öğrendiğim çocuğa bağırıyordu. Çocuk umursamaz bir tavırla camdan dışarıyı seyrediyordu.
Müdür benim odaya girdiğimi görünce "buyur kızım" dedi.
"Şey.. ben yeni öğrenci-" derken sözümü kesip "Evet.. tamam biliyorum Osman beyin kızı değil mi?"
Babamın adını duyunca kafamı salladım.
"Buyur kızım bu kağıtta hangi sınıfta olduğun ve numaran yazıyor" diyerek elindeki kağıdı bana uzattı.
Kağıdı alırken göz ucuyla batuhana baktım bana bakıyordu,
gözlerimi devirip müdüre teşekkür ederek odadan çıktım.
Kağıda bakıp 11\B de olduğumu öğrendim ve sınıfımı aramaya başladım.İkinci kata geldiğimde 11\B sınıfını gördüm ve ilerlemeye başladım. Sınıfa girdiğimde herkes kafasını çevirip bana baktı ve fısıldaşmaya başladı. Umursamayarak sınıfa göz attım.
En arka sıraya gözüm çarptı. Boştu.
Hemen oraya doğru ilerlemeye başladım. Çantamı koyup duvar
kenarına kaydım. Hala herkesin gözü üzerimdeydi. Yan sıradaki çocuk
"Tamam be yeter artık kıza bakmayı kesin" dediğinde herkes önüne döndü
Bende beni sınıfın bakışlarından kurtaran çocuğa dönüp gülümsedim.
Sonunda sınıfın meraklı bakışlarından kurtulmuştum.
İlgi odağı olmayı hiç bir zaman
sevmemişimdir zaten. Ne var sanki o kadar bakacak. Sanki hiç yeni birini görmemiş gibi bakmalar. Bütün sınıf ayağa kalkınca düşüncelerimden sıyrıldım.
Hocanın geldiğini farkedip ayağa kalktım. Hoca "oturun" derken gözü bana çarptı. " sen yeni öğrenci olmalısın, müdür bey bahsetmişti
hoşgeldin" gülümsedim "hoşbuldum teşekkürler" deyip oturdum. Ders edebiyatdı en sevdiğim derslerdendir.
Hem dinleyip hem not alıyordum.
Hoca hepimize yazarlarla ilgili araştırma verirken zil çaldı. "Araştırmaları haftaya istiyorum" diyerek sınıftan çıktı... Buse..
Bende çantamdan telefonumu ve kulaklığımı çıkartıp sınıftan çıktım. Merdivenlerden inip bahçeye doğru ilerledim.
Boş bir bank arıyordum ki buldum ve oraya doğru yürümeye başladım.
Kulaklığımı telefonuma taktıktan sonra sevdiğim bir şarkı (Bilal Sonses- Zor Bela) ~Multi~
dinlemeye başladım.
Şarkı sonlara doğru gelirken yan tarafıma bir kızın oturmasıya irkildim. Kulaklığımı çıkartıp kıza bakmaya başladım. "ben nisa şey.. Sende bizim sınıfa yeni gelen kızsın dimi" dedi gülümseyerek. Koyu kahverengi gözleri ve gamzeleri vardı çok tatlıydı.