Türkçü Kimdir?

389 4 1
                                    

Türkçülük kutlu davadır. Tanrı Dağına uzanan büyük ve uzun bir yolu vardır. Bu yol dikenlidir. Büyük fedakarlıklar ve mücadeleler vermek gerekir. Bu davaya 'Türk Irkı Sağolsun' diye durum atmak bir yerlere yazmak yeter mi? Yetmez! O güzel ve rahat hayatından vazgeçip davaya atılmak gerekir. Sözde Türkçü olmak kolaydır. Herhangi bir efelik çekilmesi gereken yerde 'Ben Türk'üm, Türkçüyüm' demek bir k*rdün efelik taslaması kadar kolaydır. Ne kadar k*rt böyle yaparak efe olamaz ise 'ben Türkçüyüm'  diyen her kimse de Türkçü olamaz. Uğrunda ömrümüzü son dakikasına kadar feda edeceğimiz davada süslü kelimelerle bir yere gelinmeyeceği gibi ne efelik ne de lakaytlığı kaldırır. Türkçülük bir siyasi görüş değil bir Türk için hava ve su gibidir ve 2 esas üstüne kurulmuştur: Irkçılık ve Turancı'lıktır. Bu iki ilke hayatını bu davaya harcayamayacak kimseler için tonlarca ağır, bir Türkçü için ise baş üstünde taşınacak onurdur.
Türkçü fikri hür, vicdanı hür, şuuru yüksek ve karakterlidir. Ahlakı Türk ahlakı, töresi Türk töresidir. Konuştukları dil Türkçe'dir. Yürekleri Türk için atar. Gözü açık, millî menfaati herşeyden önce tutan gizli kahramanlardır Türkçüler. Sayıca az da olsalar hepsi 'Türk için, Türk'e göre, Türk tarafından' derler ve Türk Irkı uğruna çalışmaktan gurur duyarlar. Biz yeterince konuştuk dilimizin döndüğü kadar anlattık. Sözü Atsız Beğ'e bırakalım...

Türkçü Kimdir?
(Hüseyin Nihal ATSIZ)

Türkçü, Türk soyunun üstünlüğüne inanmış olan kimsedir. Bilir ki bugün görülen geri ve kötü ne varsa, hepsi, geçici bir hastalığın belirtisidir ve geçmiş zamanlarda bizi ileri götüren, zaferden zafere yürüten erdemlerin hepsi kanımızda, ruhumuzda, içimizde gizli bir halde yaşamakta, belirecek imkan ve fırsat aramaktadır.

Türkçü, milli çıkarları şahısların üstünde tutan, milli mukaddesata ve geçmişe saygı gösteren, görev ahlakı yüksek olan, haksızlıklarla savaşta korkusuz bir insandır.

Türkçü, gününü gün eden veya dalkavuk bir insan olamaz. Sert yaşamaktan hoşlanır ve en büyük sertliği de nefsine karşı gösterir. Tarihimizde kahramanlık ve büyüklük bol bol bulunduğu için, bazı küçük milletlerin yaptığı gibi kahraman ve kahramanlık icadına lüzum görmeden, esasen var olanların hakkını vermekle yetinir. Böylelikle, milli kahramanlarına saygı gösterir, fakat milli kahramanların kusuru da varsa, söylemekten çekinmez ve hiçbir sebeple, kahraman olmayana kahramanlık payesi vermez. Hele Türklüğün mukaddesatını yıkanı asla bağışlamaz ve bunları bağışlayanları düşman sayar

Türkçü, alçak gönüllü olmaya mecburdur. Çünkü, kendini ileri sürmek, yaptığının karşılığını beklemek veya takdir olunmak içindir. Halbuki takdir beklemek bir bencilliktir. Türkçü, milletine bir hizmet yaparken, bunu, beğenilmek için değil, görev bildiği için yapar ve yapacağı en büyük hizmetin bile, adı sanki bilinmeden ölüp mezarsız yatan şehitlerin hizmeti yanında pek küçük kalacağını bilir.

Türkçülük, yükselmek için değil, yükseltmek içindir. Topluluklar, fedakar fertlerinin çokluğu nispetinde yükselir.

Türkçülük, bir fikir olduğu kadar da inançtır. İnanç olduğu için de tartışmasız, tenkitsiz kabul olunur. Onun tartışılacak ve tenkit olunacak tarafı temeli, esası değil, ayrıntılarıdır

Türkçüler, dayanışmalı yaşamaya mecburdur. Dayanışma, az kuvvetle çok iş görmenin tek ve değişmez çaresidir. Dayanışma olmayan yerde, için için bir çekişme var demektir. Türkçü, ülküdaşları ile olacak bir geçimsizliğin ülküye zarar getireceğini bilir

Türkçü hiç şüphesiz, Türkten olur. Fakat her “Türkçüyüm” diyen Türkçü değildir. Samimi olması ve Türkçülüğün şartlarına uyması lazımdır.

Türkçülüğün en büyük görevi Türklüğe hizmettir. Bunun da baş şartlarından biri, çevresinde bulunanlara Türklük sevgisini aşılamaktır. O, yorulmadan, bıkmadan, Türk soyunun üstünlüğünü anlatacak yabancıların tehlikesini söyleyecek, Türk ahlakının gereklerini bildirecek, barışmaz düşmanımızın Moskof olduğunu telkin edecektir

Moskofçu komünistin vatan haini olduğunu en iyi ve herkesten önce anlayan Türkçülerdir. Onun için komünistlerle her yerde, her vasıta ile, her şekilde savaşacaklardır.

Kısacası, Türkçüler, XX.yüzyılda Türk milletinin fedakarlarıdır.

Orkun, 20 Ekim 1950, Sayı: 3

TÜRKÇÜLÜK ÜZERİNE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin