Giriş

89 6 0
                                    

Her şey sıradan bir şekilde ilerliyordu.

Uzcak, Uzar'a sataşıyor, Uzcan, Uzya ile teknoloji hakkında rutin tartışmalarını yapıyor, Uzay, Uzaycan baba-oğul insanlara uzaylıları nasıl sevdireceklerini tartışıyor, Uzhü ise her şeyi boşvermiş bir şekilde elmalarını yiyordu.

"Uzcak bak senin yeşil kanını akıtırım sinir etme beni!"

"Uzar'cığım bu sonsuz Mars'ta kanımı akıtsan neye yarar? Ölmüyorum ki."

"İşte en çok koyanda bu ya."

"Bak kırıyorsun beni, olmaz ama böyle."

Uzar derin bir nefes alıp Uzhü'nün yanına gitti.

"Ulan, şu elmaları bütün bütün yutma sonra açım deyip, ortada dolanıyorsun."

"Siktir et, ölümsüz Mars."

Uzhü'nün felsefesi buydu, ölümsüz Mars.

Uzar, Uzhü'nün yanında da sinirleneceğini anlayınca Uzya ve Uzcan'ın yanına gitti.

"Uzya, anlamıyorsun. Mars ekonomisinin yapamayacağı bir şey yok diyorum!"

"Nasıl yok? Dünyalılar telefonla konuşurken biz hala telsizle konuşuyoruz!"

"Seni Uzay'a şikayet edeceğim! Resmen hakaret bu!"

"Bende Uzaycan'a ederim!"

Uzar derin bir nefes alıp, gözlerini yumdu.

"Aydınlamayan sokaklar adına."

Bir kaç kere Dünya'ya gitmiş ve orayı gezmişti. Dar sokakların, gece lambalarının yanmadığını görüncede kendince bu sözü uydurmuştu.

"Baba, sen ne kadar istersen iste biz hiç bir zaman Dünyalılara kendimizi sevdiremeyeceğiz. Onlar bize hep önyargıyla yaklaşacaklar."

"Uzaycan, haklısın ancak biz düşündükleri gibi biri değiliz ki. İğrenç veya tipsiz de değiliz. En önemlisi kötü değiliz."

"Uzay baba, Uzaycan haklı. Bizi anlamayacaklar."

Uzar'nın söze dahil olmasıyla, Uzay derin bir nefes alıp, verdi.

"İnancınız gün geçtikçe bitiyor. Biz baştan anlaştık, unuttunuz mu? Kendinize gelin!"

Evet, Uzay dışında hepsinin inancı bitmişti. Dünaya'yı biliyorlardı, orası kötü ve kirli bir gezegendi.

"Orada ki insanlar birbirlerini öldürüyorlar, bizi nasıl sevebilirler ki?"

Uzhü haklıydı. Birbirlerinden nefret eden insanlar, onları sevemezdi.

İçlerine bir sıkıntı girdi. Bu iş ne kadar baş edilmez bir hale gelmişti böyle?

Uzya eski anılarını hatırladı.

"Buraya ilk geldiğimde hepiniz inançlı birer uzaylıydınız ama gün geçtikçe sizde bıraktınız. Uzay baba bizi böyle görmeye alışkın değil, bir şeyler yapmalıyız"

"Bir fikrin var mı?" diye sordu Uzaycan bıkınca.

"Hayır." dedi Uzya "ama pes etmemeliyiz, güçlenmeli ve eski inancımız yerine yeni inancımıza doğru ilerlemeliyiz."

"Neden eski değil de yeni?" diye sordu Uzcan.

"Çünkü eski inancımız geride, yenisi ise ileride bizi bekliyor. Eski inancımıza gidersek önümüzde ki düz yolları değil, arkamızda yani geçmişte yaşadığımız olayları yeniden yaşarız. Bu olmamalı, kendimize yeni bir defter bulmalı ve özenle onu doldurmalıyız."

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 04, 2016 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

UZAYLILARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin