LONELY BOY 1.BÖLÜM

28 1 0
                                    

''Dur ! Justin bırakma beni,bizi bırakma.''istemsizce ağlıyordum.Her zamanki gibi.O yine bırakmıştı beni.Yine.Gözlerim dolmuş onu izlerken taksiye bindi ve yavaşça kapıyı kapattı.O an herşey bulanıklaşmıştı.Ve hızlıca uzaklaştı benden,bizden.AŞKIMIZDAN !.

-------- 1 YIL SONRA --------

Saçlarımı umursamayark hızlıca savurarak ortamın tadını çıkartıyordum.Aslında berbat dans ederdim.Ama içince bu özelliğim kayboluyor gibiydi.En azından ben öyle hissediyorum.Ve bu beni mutlu etmek için iyi bi sebep.1 yıldan sonra şehrime gelmek.Ve mekanımda vakit geçirmek mutlu etmişti.O günden sonra herşeyden uzaklaşmıştım.Onun yüzünden...Şarkının bittiğini farkettiğimde.Yüzümü buruşturarak mini bar'ın önüne yaklaştım ve kendimi rahat koltuklara attım.İçkilerin beni bekleyebileceğini düşünerek eski mekanımda tanıdık birilerini bulma umuduyla gözlerimi dans eden toğluluğa diktim ve o anda onu görmemle sarsıldım. O buradaydı.Tam karşımda.Kahverengi saçları,muhteşem yüzüyle etraftaki kızları dikizliyordu.Beni farketmemesi büyük bi şanstı.O beni farketmeden burdan kaçabilrdim.Ondan gözlerimi ayırarak hızlıca çantamın olduğu yere yönelmiştim.Ama lanet olasıca çanta ortalıkta yoktu.Muhtemelen biri çalmıştı.Şanslımı demiştim kendime ?.Hayır yalanmış.Gözlerimi devirdim ve başımı sağa sola sallayark onu aramaya koyuldum.Ama bir anda tanıdık bi sesi duymamla hızlıca yüzümü oraya çevirdim.Tüm ukalalığıyla Tyler karşımdaydı ve elinde benim çantamı tutuyordu.

''Bunu aramıştın galiba.''dedi büyük bi gülümsemeyle.Açıkçası çantamın Tyler'da olması işime gelmişti.En azından biri çantamı çalmamıştı.

''Sende güzel duruyor.Ama şimdi o bana lazım.''  Evet onu çıldırtacaktım.Bir aralar gay lafı yemişti ve bende o konudan vuracaktım onu.Büyük bi gülümsemeyle ona karşılık verirken.O Kaşlarını çatmış bana sinirli bir hal almıştı.Açıkçası onu bile özlemiştim.Oda beni özlemiş olacakki bişey demeden sarıldı bana.Bunu beklemiyordum ama hoşuma gitmişti.

''Seni burda görmel güzel bi duygu.Bi daha göremeyeceğimi sanıyordum.''

Evet dostum bende öyle sanıyordum dedim içimden ve elimi aline götürerek cevap verdim.

''Bende seni göremeyeceğimi sanıyordum.Biliyosun o günden sonra kendimi toparlamam zor oldu.''dediğimde başıyla beni onayladı ve tuttuğu elimin avucunu kendine çevirerek diğer elindeki çantayı koydu.

''Bidaha çantana sahip çık.''dedi yine büyük bi ukalalıkla o benim hiç olmamış kardeşim gibiydi.Hep beni korur ve beni düşünürdü.Üzülmemi istemezdi.Ama beni sinir etmeyide çok iyi bilirdi.

''Burda olduğuma göre bi ara konuşalım.''dediğimde hızlıca telefonunu çıkarttı ve bana uzattı bende Iphone'umu çantamdan çıkararak ona uzattım ve numaralarımızı yazdık.Telefonumu aldıktan sonra dudaklarını yanağıma koydu ve masum bi öpücükten sonra geri çekidi.Büyük bi ciddiyetle bana baktı ve tekrar görüşmek istediğinin haberini verdi.

''Mesaj atacağım.''bu lafı duyduğumda gülümsedim ve benimde ona atacağımı mimiklerimle anlatark ondan uzaklaştım.Tam kurtuldum dediğimde Justin'in sesini duymamla yerimde çakılı kaldım.

''Geldiğin gün hemen birini budun gibi gözüküyor ''dediğinde gülümsemiştim.Bu söz onun beni hala kıskandığının habercisiydi.Nasıl gülmem.Hızlıca ona dönerek aramızdaki mesafayi kapattım.Ve 3 adımlık kaldığında durdum.Büyük bi keyifle ağzımı araladım.Ve onu ne kadar özlediğimi farkettim.

''1 yıldan sonra hayatımda bi erkeğin olması iyi olurdu açıkçası.''diyerek ona karşılık verdim ve kaşlarını çatmasına izin verdim.Bal gözlerine bakarak onu ne kadar özlediğimi anlatmayı isterdim.Ama onun yerine nefret bakışlarımı atmayı tercih ettim.Onunda bana öyle bakması ise beni artık sevmediğini düşündürmüştü.Ama sonra yüzünde bi gülümseme belirdi.Ve tehditkar bir ifade alarak bana yanıt verdi.

''Seninle olan her erkek.Ölümüne imza atmış olacak bebeğim.''bunu dediğinde gözlerimi devirerek ona seni umursamıyorum havası verdim.Ve yanıtını verdim.

''Ayrıldığımızı sanıyodum.''evet ayrılmıştık.Ama bedenen.Bence kalben hiç bi zaman ayrılmamıştık.İnanmıyordum buna.Ama ona ayrıldığımıza ikna olmuş biri olarak gözükecektim.Güçsüzken,güçlü görünmek gibi.Ona cevabını verdiğimde susacağını tahmin ederek arkamı döndüm ve tam gidecekken kolumda bi acı hissettim.Yüzümü ona döndüm.Ve ona nefret bakışı attım.Sinirli görünüyordu.Onu sinirlendirmiştim.Hiç bişey demeden beni çekiştirmeye başladı bişey demeyecektim çünkü o sinirli olduğunda açıkçası herşeyi yapabilen biri.Zaten ilişkimizde onun sinirlenmesiyle başlamamışmıydı ?.Hızlıca beni yukarı çıkarttı ve beni kırmızı koltuğa attı.Ve bağırarak konuşmaya başladı.

''Neden geldin ?.''dedi.Ve bende burnumu kıvırdım.Bana bağırmaya hakkı yoktu.O beni terketmişti.Asıl ben ona bağırmalıydım  onun altında ezilmemeliydim.Ama korktuğumdan sadece ''Bana bağırma.''diyebilmiştim.Sanki annem tarafından azarlanmış gibi.Masum cevap vererek.O an yüzüne baktığımda yumuşamış gibiydi.Bu masum halim hep onu uysallaştırırdı.Ve o da bunu biliyordu.Yanıma oturdu.Ve saçlarımı okşamaya başlamıştı.Biliyordu ki buda beni uysallaştırıyordu.Nefesini yüzüme üflediğinde ise tahrik olduğumu bildiği için nefesini üfledi ve ilahi gibi sesiyle konuştu

''Seni Özledim.''

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Aug 30, 2013 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

LONELY BOYHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin