Evcilik

125 10 6
                                    

Elvan , sokakta saklambaç oynayan 16 yaşında masum bir kız iken kendini küçücük bedeninin üzerinde ki ağır gelinliği ile aynanın karşısında buldu . Kendini yaşça büyük gösteren makyajı yüzünde bırakılan derin bir yara izi gibi görünüyordu .
Annesinin , oyuncak bebeğinin üzerine diktiği gelinlik büyümüşte Elvan'ın bedenine yerleşmiş gibiydi. Artık yapacak hiçbirşey yoktu .
Elvan açılan kapı sesiyle irkildi. İçeri giren babasıydı. Babası , Mardin'in en paragöz adamıydı . Kızını  bir hiç uğruna para için satmıştı . Elvan babasına acınası gözlerle baktı . Babası :
- Hayde Elvan zırlomayı kes ! Ortıkh getma vahti gelmoştır. De hayde herkes seni behleyor.
Babasının kapıyı çekip gitmesinin ardından davul zurna sesleri odadan duyulmaya başlamıştı . Elvan pencereden baktığında , bahçesindeki özenle büyüttüğü sarı papatyalarının yanında kahverengi takım elbisesinden göbeği taşan , kirli sakallı , saçları ak ve ceketinin cebinden sarkan köstekli saati ile duran Cabbar'ı gördü . Cabbar , Elvan'ın babası Eşref'in , borçlu olduğu için kızını sattığı adamdı . Cabbar , Mardin'in en zengin ağalarındandı . Elvan onun 4. Karısı olacaktı . "Küçük Hanımı".
Elvan gözyaşlarını sildi . Ayağına büyük gelen ayakkabılarına pamuk sıkıştırarak ayağına olacak forma getirdi . Her ne kadar istemese de gitmek zorundaydı . Babasını sinirlendirmek istemiyordu .
Elvan odadan çıktı ve ilerlemeye başladı . Tahta merdivenlerden inmiyor , adeta gelinliğini sürüklüyordu . Kapıda onu Cabbar karşıladı .
- Benim göcçük hanım ağam , hayde gel beyaz atlı pirensini behletme .
Cabbar'ın sinsi gülüşleri Elvan' ın kulaklarını çınlatıyordu . Elvan isteksizce Cabbar'ın yanındaki beyaz ata doğru yürüdü . Biraz zorlansada ata binmeyi başardı . Atın üzerinden bütün köy halkını görebiliyordu . Topal Mehmet , Kırgız Hatçe , Inganın Emine ve birçok kişiyi daha... Davul ve zurna sesleriyle beraber herkes Elvanla beraber düğünün yapılacağı , Cabbar'ın evinin önüne gidiyordu . Cabbar'ın evi tam ağalara yakışır bir evdi . Elvan ,  atın üzerinden dikkatlice inerek onun için ayırtılan gelin masasına geçip oturdu . Şimdi oturduğu masada önceden sadece şeker toplamak için beklerdi . Etrafında şeker için bekleyen çocukları görünce içinde ki sıkıntılar artmaya başlamıştı . Babasını hayatı boyunca affetmeyecekti .
Görümcesi Meftune Elvanın elinden tutarak oynaması için onu ayağa kaldırdı . Ama o sadece evcilik oynamayı biliyordu . Olsundu . Çiftetelli de oynayabilirdi . Oynarken Cabbar 'ın onu süzdüğünü farketti . Cabbar'ın sapkın bakışları Elvan 'ın içinde ki sıkıntıyı daha coşkulu bir hale getiriyordu . Elvan arkadaşı Leyla ile göz göze geldi . Elvan orada daha fazla duramazdı . Leyla olanları anlamıştı . Kaçmasına yardım edecekti . Elvan atın nerde olduğunu kestirebilmek için oynarken kendi etrafında dönüyordu .
At Elvan'ın görüş alanına girmişti . Elvan ile birlikte plan yapan Leyla dikkati kendi üzerine çekmek için oyun alanına kendini attı . Onun ortaya gelmesiyle herkes geri çekilmeye başladı . Leyla aynı zamanda dansçıydı . Fakat babası yüzünden işini pek yapabilemiyordu . Leyla Work şarkısının çalması eşliğinde amuda kalkıp bacaklarını kafasının etrafında döndürerek break dance yapmaya başladı . Köy halkı ilk defa gördüğü dans şeklini dikkatlice izliyor ve ritim tutturmaya çalışıyordu . Aralarında ayıplayanlar da vardı tabi .
Leyla köyde yeni bir akım başlatmıştı . Artık çiftetelli yoktu .
Org başındaki müzisyen "Çocukları alalım" duyurusu yaptı . Leyla , müzisyene ritmi yükseltmesini istediğini mimikleriyle belirtti . Müzik sesinin yükselmesiyle ,  Leyla Cabbar'ı kendi alanına çekerek ritim tutturmasını sağladı . Bu dans Cabbar'ın hoşuna gitmiş gibi görünüyordu .
Elvan ata doğru ilerledi . Atın yanında yüzünü tam seçemediği biri vardı . Yaklaştı . Ona gülümsediğini görünce ne yapacağını bilemedi . Gözlerini ovuşturarak tekrar baktı . Hayal görmüyordu . Bu Ömer'di. Ömer Elvan'ın çocukluk aşkıydı . Onu en son askere uğurlamıştı . Geldiğine göre Elvan'ın mektubunu almıştı. Babasının onu zorla evlendireceğini biliyordu . Elvanı kurtarmaya gelmişti . Ömer köyün en yiğit çocuğuydu . Elvan onu öyle ona gülümserken görünce dayanamayıp sımsıkı sarıldı . Gelinliğe takılan Ömer ile birlikte yere kapaklandılar . Bu sırada Leyla'nın dans ettiğini gören babası " Bizi el elaleme rezil etmişsen . Sen görecehsan " diyerek Leyla'yı oyun alanından çekip götürmüştü. Oluşan sessizlikle birlikte Cabbar'ın sağ kolu Mahmut bağırmaya başlamıştı.
- Cabbar ağam ! Gelin gediyor .
Sesi duyan Cabbar arkasını dönüp Ömer ile Elvanı görmüştü . Durumu fark eden Elvan,  Ömere işaret ederek kalkıp ata doğru koşmaya başladı. Cabbar hemen arkalarından tüfeğini alıp Mahmut ve diğerleriyle koşmaya başladı. Ama Elvan ile Ömer at ile Üsküdar'ı aşmıştı. Cabbar dizlerinin üzerine çöküp sinirli bir şekilde ağıt yakmaya başladı .
- Elvannnnnn ! Seni gördigim yerde vuracagım .
Mahmut ve yandaşları Elvan ve Ömerin peşindelerdi . Ateş etmeye başlamışlardı .
Elvan 'ın kalbi korkudan g*tünde atmaya başlamıştı. At silah sesiyle irkilip , Elvan'ı üzerinden atmıştı . Ömer atı kontrol edemediği için atın üzerinde gitmeye devam ediyordu . Elvan koca bir tezek yığınının üzerine düşmüştü. Bembeyaz gelinliği tuvalet gibi kokuyordu . Hayat Elvan'a fake atmaya devam ediyordu .
Elvan düştüğü yerden kalkmaya çalıştığında , Cabbar silahını Elvan 'ın kafasına doğrultmak için bekliyordu .
- Hata ettin Elvan . Cezasını da çehecahsın.
Elvan'ın gözyaşları tezeğe karışmıştı . Yapacak birşeyi yoktu . Gözlerini sımsıkı kapatıp ölmeyi bekledi . Birden beynini patlatan bir silah sesi duydu . Elvan gözlerini açtı . Ölmediğini anlamıştı . Kafasını kaldırdığında ise Cabbar yanında boylu boyunca uzanmış kanlar içinde yatıyordu . Cabbar'ın başında ise Elvan'ın annesi Türkan hanım bekliyordu . Elini , kocasının silahı ile kana bulamıştı . Küçük kızının canı uğruna katil olmuştu . Elvan annesini ve Cabbar'ı o halde görünce adeta dili tutulan şaşkın köylüler gibi etrafına bakınmaya başladı . Tam bu sırada Ömer 'in peşinde olan Jandarmalar silah sesini duyup olay yerine gelmişlerdi . Türkan hanıma "Silahı yere bırak" diye emir verdiler . Türkan hanım silahı yere bıraktıktan sonra kelepçelenip ceza evine gönderildi . Elvan olanları kaldıramayıp olduğu yerde kendini yırtarak ağladıktan bir süre sonra bayıldı. Ama onun için asıl hikâye daha yeni başlıyordu...

AĞLAMALI GÜLMELİ BİR TÖREHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin