Sabah olmuştu ve Pol Fred e bunlarsan kimseye bahsetmemesi gerektiğini söyledi. Bir kaç saat sonra herkes uyanıp kahvaltı ve Pol için mutfağa geçti. Fred tehlikenin farkında olduğu için kunt adına şu konuşmayı yaptı; beyler Kunt Pol eski bir çavuş ve soğuk savaş döneminde naziler tarafından gizli üstte geliştirilen bir teknoloji ile uyutulmuş. Hiç birşey hatırlamıyor neredeyse. Onu fazla yormayalım. Bunun üzerine Pol ayağa kalkıp konuşmayı desteklemek zorunda kaldı. Gizlilik çok önemli çünkü bu bilgi bir şekilde devlet, gizli sektörler veya hükümetler tarafından öğrenilirse en iyi ihtimalle kaosa aksi taktirde Kunt Pol için bir felakete neden olabilir. Fred kahvaltıdan sonra Pol u alıp gezdirmek için dışarıya çıkarmak istedi. Çevreyi gezdiklerinde Pol sürekli aklında kalan savaşı anlattı. General Ben paylayan bir bomba yüzünden göğüs kafesine gelen bir şarapnel yüzünden kan kaybediyordu. Onu sırtlayıp araca götürdüm. Başkan Favgo şarapneli çıkardı. Bende bir bez parçasıyla tampon yaptım yaraya lakin çok derindi. Sürekli olarak beni bırakın dedi. Girişe ulaştığımızda Favgo araçtan indi hemen ve girişe doğru ilerlemeye başladı. Gaz bulutu hızla sarmalıyordu gezegeni. General ölmeden önce Başkan Favgo yu koruma görevini verdi demiştim lakin şimdi hatırlıyorum. Başkan araçtan indikten sonra Ben kolumu tutup "her ne olursa olsun ordakilere güvenme onlar dostumuz değil. Elin tetikte olsun. Başkana dikkat et. Onda bir gariplikler var" dedi. Son sözleri bu oldu. Başkan onu araçta bırakıp gelmemi söyledi. Giriş kapanmıştı ama bir süre sonra kralın aracı geldi ve bizi aldı. Kralın odasında yalnız konuştular be beni dışarıda tuttular. Elim yanıyor gibiydi lakin bunu zehirlenmek olarak nitelendirdiğim için saklamıyordum. Evet hatırlıyorum. Krallıktaki herkesin elleri böyleydi. Bu yüzden saklamıştım. Bir süre sonra başkanla kral çıkıp geldiler ve kral elimi fark etti. O burda kalıyor dedi. Başkan pek itiraz etti denemez buna. Hayır dedi evet ama ikilemedi. Beni bir sandığa kilitlediler. Ve konuşmalar duydum bir süre. Tam hatırlamıyorum. Bir süre sonra kendimden geçtim. Duyduklarına fred de şaşırdı. O esnada bir çocuk bağırmaya başladı; imdat! Yardım edin, imdat! Kunt ve fred o yöne doğru koşmaya başladılar. Bir adama araba çarpmış ve kaçmış. Oğlu ise yardım istiyor etrafından. Kunt adama yaklaşıp nabzına baktı. Çok yavaş atıyordu ve fazlasıyla kan kaybediyordu. Fred acil servisi aradı ama gelene kadar çok geç olabilirdi. Kunt eldivenlerini çıkartıp adamın kalbine doğru tuttu. Baygın adam yavaş yavaş gözlerini açmaya başladı. Kanı akmıyordu artık. Fred gitmeleri gerektiğini söyleyip kendisi gibi şokta olan Pol u kolundan tutup çekti. Hemen ordan uzaklaşıp eve geçtiler. Pol tekrar sandıktan çıkan notu okudu. "Kneflis dönecektir". Not Pol a anlamsız geliyordu. Çünkü Başkan çok şey biliyordu ve kneflis çoktan gelmiş olmalıydı. Bunca hayatta kalmış olabilmesi ve Başkanında notta çok uzun yıllar geçmiş olacaktır, ben güvendeyim vari açıklamaları Polu çelişkiye soktu. Henüz anlayamadığı olaylar dönüyordu ve çok az şey hatırlıyordu. Kime güvenebileceğinden emin değildi ve güçlerinin ne işe yaradığını henüz tam olarak bilmiyordu. Bugün araba çarpan o adama yaptıkları kendisini şoka sokmuştu. Adama dokunduğunda adamın bir ögretmen olduğu ve alışveriş için evden çıktığı zihninde belirmişti. Dokunduğu yerdeki yarasının hızlı bir şekilde kapanmasınıda isteyerekmi yaptığından bile emin değildi. Tüm bu olanlardan sonra yorgunluktan uykuya dalmıştı. Fred Pol un üstüne birşeyler örtüp mutfağa geçti. Sandalyeye oturup olayın şokunu atlatmaya çalıştı. Bu arada Pol sayıklamaya başlamıştı. General, iç dreaux u biliyor musunuz yani? Ölmeyin. Orda ne oldu daha önce. Ölmeyin efendim. Bana anlatın...