Media: Josh ve Twenty One Pilots= Stressed Out
Kafeteryadan çıktıktan sonra Lucy ile birlikte dolaplarımıza doğru yürüdük. Kitaplarımızı değiştirip dolabı kilitledik.
Bu arada Lucy bana bu geceki maçın çok çekişmeli olacağını karşımızda iyi bir takım olduğunu söyledi. Ona sadece gülümsemek ile yetindim çünkü içimden çıkan Amerikan futbolu kızı bazen çok uçlarda oluyordu.
Bende bunu maça saklamayı doğru buluyordum. Telefonum çaldığında Lucy bir anda sustu. O böyleydi telefon çalarsa susardı.
Telefonu çantamda arama çalışmalarına başlamama gerek olmayan bir kız olduğum için çantamın ön cebinden onu çıkarıp açtım.
"Alo" dedim. Evet arayana bakmamıştım ama doğru konuşalım bir kaç dakika sonra derse girecek biri isime niye baksın?"Alo. Ava benim. Bugün antremanlarım uzadı maça kadar eve gelemeyeceğim. Sana haber vereyim dedim beni bekleme."
"Tamam. Saat 18:00'da burada olacağız. Çok çalış. Bu maçı alırsak finallerdeyiz unutma oyun kurucu."
"Hahhahaha daha fazla gerilemezdim galiba. Neyse seni seviyorum. Evden gelirken bana kutlamalık şeyler almayı unutma. Ha sende kendine bir şeyler al. Unutma bugün parti var."
"Hey tamam unutmam. Stres yapma. Sonra konsantre olamazsın. Bende seni seviyorum."
"Tamam tamam. Gidelim neyse hadi benim gitmem lazım by."
"By."
Telefonu kapatıp eski yerine koyarken ve aynı zamanda telefonda konuşurken Lucy'nin bakışları hep üzerimdeydi. Ona baktığımda sonunda konuştu ve "Ne dedi?"dedi. Bu muydu yani yarım saattir kıvrandığı şey. Aniden kahkahalarla gülmeye başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aves(Durduruldu)
Science FictionKuşlar nasıl canlılardı? Özgür mü? Mutlu mu? Huzurlu mu? Onların hiç derdi yok mudur? Peki insanlar nasıldır? Gerçek dünyayı bilirler mi? İnanırlar mı gerçeklere? Kandırırlar mı birbirlerini? Yoksa asıl dünyayı bilirler mi? Nedir asıl dünya? Dünya k...