Işıl'dan
Kanepede boş boş otururken mesaj sesiyle irkildim.Whatsapp grubundan gelen mesaja baktığımda Fulya'dan geldiğini gördüm .
"Mekana gel" diyerek yanına mor kalp emojisi eklemişti - mor kalp çabuk olmamı simgeliyordu-.Bende dediğini yapıp kot pantolonumu üzerime geçirip mekâna uçtum.Bir tek filmlerdeki fon müziği eksikti âdeta.O havayla etrafa cool bakışlar attım.Fulya seslendi
"hadi be,çabuk ol!"Bende ona karşılık verip
"çirkefleşme Flo geldim işte,"dedim.Fulya'nın hoşlanmadığını bildiğim halde ona "FLO" diye çemkirmiştim.
" Bana 'Flo' demekten vazgeç"dediğinde,onu umursamadan boş bulduğum bir yere oturdum.Begüm ve Beste de gelince Fulya'yı dinlemeye başladık.
" Uzun süredir yaptığımız planı hayata geçirmeye başlayalım bence." Beste ordan atılarak
"bir zahmet artık," dedi. Begüm,
" olabilirde nasıl ailemize çaktırmayacağız,"diye ekledi.Ben söze atlayıp
"bu gece 4.30'da eşyalarınızla buraya gelin."
Beste de arkadan
" son gelen çürük yumurta,"
diyerek ilkokuldan kalma espirilerine bir yenisini daha ekledi.Fulya bir kenarda
" terk et burayı,"
diyerek gözlerini devirdi.
~~~
Gitme saatimiz yaklaşırken eşyaları çantaya tıkma işlemini bitirmiştim.Evden nasıl sessizce çıkacağımı düşünürken telefonuma üç bildirim geldi ,
"hadi kızım çabuk ol.Çabuk.Çabuk." Kim göndermiş diye baktım.Hıh,tabiki ödlek Begüm.Yine tek başına korkmuştur minik tavşan.Parmak uclarımla yürüyüp sessizce kapıyı açtım.Ayakkabılarımı ayağıma geçirip kapıyı kapattıktan sonra arkama bakmadan koşmaya başladım. Oraya vardığımda Begüm'ün konuşmasını dinledim ve ardından Fulya geldi. Beste içeriye
"Çürük yumurtaya hoş geldin demek yok mu "Diyerek girdi. Begüm,
"Hoş geldin bayan-yumurtaların-en-çürüğü"Diyerek karşılık verdi. Herkes çantasını bir yana atıp planı tekrar konuşmak için boş yerlere yerleşti. Fulya oradan atılarak
"Aydın'a nasıl gitmeyi düşünüyorsunuz ?" Begüm cevap verdi
"Tabiki otostopla flo bu nasıl soru"
Herkes birbirine bakıp olur mu bakışları atıyordu. Begüm,
"Başka fikri olan varsa söylesin"
Deyince, bende
"Begüm ilk defa mantıklı bir şey söyledi" Dedim. Herkesin kafasına yatınca çantaları alıp mekanın çıkışına doğru yürüdük. Dışarı çıkınca Fulya,
"Kim otostop çekicek acaba bayan-pek-zeki-kankamız"Diyerek Begüm'e laf attı. Begüm,
"Onuda siz bulun otostop çekme fikri benden çıktı"
Beste,
"Pankart açalım nasıl fikir ? " deyince atıldım
"ne yazalım 'seç-beğen-arabaya-at' mı ? Fulya "
" zeki kız tabikide ' bizi Aydına atın' yazıcaz"
Beste
"insanı fikir söylediğine pişman ettiniz be"
ben söze atlayarak
"önce bir anayola gidelim belki araba geçmicek,eğer geçerse düşünürüz"
dedim hızlı ve sessiz bir şekilde anayola gittik
*****
sabah 6 civarlarıydı hâlâ bekliyorduk Begüm
"bu kısmı düşünmemiz gerekiyordu "
dedi. hepimiz onayladık, tam bütün umudumuzu yitirmişken bir arabanın geldiğini gördük Beste
"şimdiye kadar gelen arabalar Aydına gitmeyeceğini söyledi bence buda gitmeyecek"
derken Fulya çoktan arabanın önüne atlamıştı içerisindekilerle konuşup sevinçle üstümüze atladı ama cidden atladı
"Kızlarr onlarda Aydın'a gidiyorlarmış" diyerek sevincinin nedenini söyledi. Arabanın camı açıldı ve bir çocuk
"Acaba kaç saat beklicez sizi ?"Deyince hemen arabaya bindik.
Neredeyse iki saat geçmişti. Fulya ve benim arada kıkırdamalarımız dışında neredeyse hiç ses çıkmıyordu. En sonunda Fulya dayanamayarak
"Çok sıkıcısınız be" Dedi . Arabayı süren çocuk cevap verdi
"Matmazel ne isterdiniz ? Tiyatro gösterisimi ? Yoksa Egenin kalkıp twerk yapmasını mı ?"Demek Egeydi yanında oturan çocuk. Adının Ege olduğunu öğrendiğim çocuk atladı hemen olaya
"Niye ben twerk yapıyorum kim kardeshian gibimi görünüyorum ordan ?" Bestenin karnına dirseğimle vurdum ve aynı anda kahkaha attık. Begümde kendi halinde 'şarkı açın bari' diye yakınıyordu. O arada arabayı süren çocuk
"Hayır Ege kardeshian sın "Diyerek kahkaha patlatınca hepimiz güldük. Yolculuk devam ederken aklıma birşey takıldı, arabayı kullanan çocuğun adı neydi? Aklıma gelen bu soruyu direk çocuğa yönelttim.
"Adı ne ? "Çocuk dikiz aynasından bana bakıp ona sorduğuma emin olunca
"Emir" diye cevap verdi.
"Peki"Diyerek önüme döndüm. Mola vermek için bir lokantanın önünde durduk. Emir inmemizi söyleyince indik. Lokantada oturup siparişleri verdikten sonra Ege lafa girdi
"siz neden aydına gidiyorsunuz? Sabahın 6 sında anayolda niye bekliyodunuz?"
Tabiki hayallerimize ailelerimizin engel olduğunu söylemiyecektik. Begüm olaya açıklık getirmek adına
"Ailesel bazı nedenlerden dolayı Aydında yaşayacağız"
"Peki nerede kalacaksınız"
"Biz buluruz bir çaresini "
Diyerek Begüm cevap verdi. Ah, minik tavşanımız birtaneciğimizdi o bizim. Ay olarak en küçüğümüzdü. Burçlarla ilgilenmeyi çok sever, kendiside bir oğlak burcu olarak burcunun tüm özelliklerini taşır, herzaman kendinden emin güçlü ve sarsılmaz bir kişiliğe sahip. Her ne kadar dış görünüş olarak kırılgan,narin bir yapıya sahip olsada diğer yandan Demi Lovato'ya çok sadıktır. Son zamanlarda gerçektende buna ihtiyacı vardı babaannesini kaybetmişti. Bu olay onu biraz yıpratmış ve güçlü olmaya biraz daha yeltendirmişti. Ben bunları düşünürken yeniden yola koyulduk. Saat 08:00 olmuştu neredeyse yarım saatlik bir yolculuk daha geçirdikten sonra nihayet varmıştık. Aydın'a fulya Aydınlı olduğundan yabancı değildi. Her sene zaten gelirlerd. Antalya yada babasının işleri dolayısıyla gelmiş, kısa zamanda alışmıştı. Hoş Antalya'da alışılmayacak bir şehir değil ya...
***
Arabadan indikten sonra Beste hemen hayranlığını dile getirdi
"Flooo! Burayı görünce neden sizin her sene geldiğinizi daha iyi anladım. Öf be, süper üstü harika bir yer burası"Fulya Beste'ye bakıp gözlerini devirdi.
"Eee ışılım beğendinmi"Diye soruyu bana yöneltti. Bende evet anlamında başımı salladım. Emir bize dönerek,
"Bizden bu kadar. Yayında ve yapımda emeği geçen herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz"Deyip arkalarını dönerek uzaklaştılar. Begüm biraz huysuzlaştı
"Nerede kalmayı düşünüyorsunuz"
Fulya cevabını esirgemeden
"Huysuz Begüm yine bir huysuzluk yaptı işte başka ne bekleyecektikki ?"
Biraz yürüdükten sonra hâlâ kapalı olan telefonuma göz atma amaçlı açtım. 98 cevapsız arama 215 mesaj ,59 whatsapp sesli mesaj 'ah annem seni çok üzdüm ama bunu yapmak zorundaydım seni çok seviyorum Yağmuru öp yerime' diyerek sesli bir mesaj gönderdim. Ardından telefonu kapatıp, cebime sıkıştırdım. Yağmur benim birtanecik kardeşim. Buraya gelirken en çok onu özleyeceğimi bildiğimden bir tane tişörtünü almıştım.
Uzun bir süre yürüdükten sonra sessizliği Fulya bozdu
"Buldumm!"
Diyerek sevinç çığlığı attı.
