Bu Hikaye Sadece Hayal Ürünüdür, Fakat Hikayeden Aile ve Çocukların Ders Çıkartmasını Umuyorum...
-Hira
--------------------------------
Ben yazarım, ben oynarım UKALA.
---------------
''Tamam baba beni rahat bırak!'' dedim ağlıyarak odama çıktım, kapıyı kilitledim ve tek yaptığım hıçkıra hıçkıra ağlamaktı, yeter artık dayak-dayak-dayak. Bende insanım ve yaşamayı hak ediyorum eve hapis edilmeyi değil! Lanet olsun. Elime telefonumu aldım, Bonnie'den mesaj gelmiş, ''Kanka sokağa kadar sesleriniz geliyor, iyi misin?'' lanet olsun değilim iyi olmayacağım. OLAMICAM. Ben bu durumda yaşamaya karar verirsem asla olamıcam. Öldürüyolar beni günden güne, ne yani eve 2 dakika geç kaldım diye neden dövüyorsun ki? Canım yanıyor baba anlıyor musun canım! Bu cümleleri dedikten sonra kapıya biri vurmaya başladı, ''Canın cehenneme ! Senin gibi bir kaltak kızım olcağına köpeğim olsaymış iyi olurmuş!'' dedi, pardon ne? Kaltak mı?!! Banamı dedi o lafı ? Bir saniye kapıya doğru yürüdüm ve kilidi çevirdim yüzüne tükürerek ''Beni dövebilirsin, benimle dalgada geçebilirsin hatta okulumdan bile alabilirsin ama asla namusuma küfür edemessiz! Adi şerefsiz!'' dememle yüzüme tokat atması bir oldu. Yere düştüm ağlıyordum, ve dudağımın yanından sıcak damlalar hissettim, evet kanıyordu.. Gece hep böyle sürdü..
(Saat 06:35)
Uyandım, canımın acısıyla koluma baktım morarmıştı. Odamdaki lavaboya girdim ve aynaya baktım ağlamaktan gözümün altında kırmızı kırmızı benekler oluşmuş, dudağıma bakarsak hiç gelmesek o konuya? yara bandı yapıştırdım. Ama acısı geçmedi. Lanet olsun baba biricik tek çocuğun tek kızının canını nasıl yakabiliyorsun seni adi! Gözlerimdeki yaşların hepsini bir yerine sok baba. Arkadaki çantayı alıp içinden makyajlarımı çıkardım, yüzümdeki her bir çizik ve benekleri kapadım. Eyeliner çektim parlatıcımı sürdüm ve hazırım.
Odama tekrar yürüdüm ve dolaptan bir kaç şey çıkartıp giydim sarı saçlarımı dağıttım. Ve çantamı hazırladım, sırtıma atıp merdivenlerden aşağıya doğru inmeye başladım. Ses yapmamaya özen gösteriyodum. Mutfağa geçtim, masada bir sürü güzel şeyler vardı, annem yine beni seviyor hiç değilse masaya oturdum tıka basa yedim ortalığı toplayıp Bonnie'ye mesaj attım ''Dışarı çıkıyorum.'' gözlüğümü taktım ve kapıya doğru yürüdüm. Ayakkabılarımı giyip dün olanları unutmaya çalıştım derin bir nefesten sonra kapıyı açıp yürümeye başladım.
Bonnie oradaydı, bana doğru koştu sarıldık. ''İyi misin meleğim?'' dedi bende yutkundum ve ağlamıcam diye diye sessizliğe boğuldum. Anlamıştı iyi olmadığımı o yüzden elini yumruk yaptı ''Şerefsiz.'' dedi sadece ve taksiyi bekliyorduk. Sonunda bir tane gördüm parmağımı kaldırdım durduktan hemen sonra kapıyı açıp o ağır çantayı atmam bir oldu.
Okulun yolunu sürüyorduk. Bonnie durduk yere ''Bugün okula gitmesek kafamızı dinlesek olmaz mı?'' dedi, ''İyi fikir, ama olmaz.'' dedim yüzü asıldı ''İyi fikir ise niye gezmiyoruz ? Hadi ama bir kerede benim dediğimi uygulayalım, tanıdığım bir bar var oraya gidip eğlenebiliriz?'' dedi böyle konuşmaların sonunu iyi biliyorum ama herneyse. Kafamı sallamakla yetindim, şoför'e gittiğimiz yeri söyledi.
Ve geldik, lanet olsun dışardaki insanların hepsi yerinde duramıyordu Bonnie'nin böyle bir yerde ne işi var ? Utanarak ve korkarak içeri girdik bir ton laf yedik, laf derken iltifat. Sadece korkuyordum.
''Bonnie bu iyi fikir değil.'' derken elimden tutup bi kaç kızın yanına götürmesi bir oldu, yanlarındada serseriler. ''Gitmek istiyorum!'' dedikçe zorluyordu hepsi bağımlıydı ah lanet olası kız sen beni ne sandın!
(2,5 saat sonra)
''Hadi ama Martha korkma!''
''Deniyebilirsin!''
''Alt tarafı şırınganın ucunu sokucaksın, şırıngayı değil!''
''Bir kerecikten bir şey olmaz.''
Lanet olsun sesler kulağımda çınlıyor başım dönmeye başladı ''Bonnie!!'' dememle bayılmam bir oldu. Uyandığımda gözlerimi odamda buldum babam sopayla başımda bekliyordu. Birden irkildim ve ''Ö-Özür..'' sözümü kesti ''Sen kimsin!'' dedi vurdu omzumda sanki bir şeyler kırıldı. ''Yeter artık bıktım senden ve beni dövmenden bir gün olsunda bana seni seviyorum canım kızım diyip sarılıp saçımı kokladın mı baba!'' dedim göz yaşlarım ve inlemem arasında. Bana baka kaldı annem evde yoktu. İçeri Bonnie girdi ''Tamam efendim lütfen daha fazla vurmayın hepsi benim suçum, lanet olsun benim suçum!'' dedi bağırarak babamı odadan çıkardı kapıyı kitledi ve bana sarıldı. ''Özür dilerim.'' diye sayıkladı ağlıyordu. ''Ö-özür dilerim Martha hepsi benim suçum.'' dedi hıçkırarak sorun yokmuş gibi sarıldım. Ama sorun vardı. Benim Eroin krizim vardı.
----------
Biliyorum çok kısa oldu bir günde 2 tane kitap çıkarmak oldukça kolay olmadı tabii, o yüzden kusuruma bakmayın, beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum sizide seviyorum ♥
Umarım beğenirsiniz.