YÜZÜK

Miras

Saatlerce ağladı sahilde. kimseye sesini duyuramıyordu. sonunda yağmur yağmaya başlayınca eve döndü. Dönmezse hasta olurdu. Hasta olursa çalışamaz, borçlarını ödeyemezdi.

        Evin anahtarını girişteki koltuğa fırlattı. Gözyaşları dinmişti yine de. Bomboş bakıyordu etrafa, karşısındaki plazma televizyona.... Bu evi turgay bey döşetmişti. Kira teyzesindeydi. Ne işe yarıyordu ki bu hayatta ? Bir tek karnını doyuruyordu. zaten onu sokaktaki çocuklar da yapıyordu. Suçlu hissediyordu, hem de çok.

     kıyafetlerini değiştirmek için yatak odasına girdi yavaştan. Üzerine bir eşofman ve ayağına pofuduk terliklerini geçirdi. Aniden kendini yatağına attı. Zaten saniyeler sonra gözleri kapandı.

*********************2 GÜN SONRA**********************

          Aynaya doğru koştu. Bordo askılı elbisesini aşağıya doğru çekiştirdi. Bordo rujunu sürdü. Siyah çantasını ve laptopunu alıp evden çıktı. Aracına binip  holdinge doğru sürdü.

     Onca trafikten sonra nihayet aracından inmişti. Dönen kapıdan geçti. Bu sefer Zerrin'e gülümseyememişti. Odasına girdi hızla. Oturdu ve nefesini dışarı verdi. Bilgisayarını yeeinden çıkardı ve açıp çalışmaya başladı.

       Yarım saat sonra Ecrin'in kapısı tıklatıldı. Gir komutunu verdikten sonra kapı aralandı. İçeriye nadiren görülen asık suratıyla Zerrin girdi ve :

"Ecrin, acil bir toplantı yapılacakmış. 5 dakikaya toplantı odasına bekliyorlar."

"Tamam geliyorum."

        Ayağa kalktı ve elbisesini çekiştirdi. Üzerine siyah deri ceketini geçirdi ve toplantı odasına doğru yavaş yavaş yol aldı.

      İçeriye turgay Bey'in avukatı olduğunu söyleyen  Murat bey konuşmayı başlatan ilk kişi oldu :

"Biliyoruz ki turgay bey büyük bir iş adamıydı. Ve yüklü miktarda mülkü var. Evleri, arabaları, yatları, iş yerleri... Ve bu miras 2 kişiye verildi. Turgay bey vasiyetinde 2 kişiden bahsetmiş. Mirasçıları açıklıyorum." Ecrin gerçekten çok merak etmişti. Mirasçılardan biri belki yeğeni sude olabilirdi ama 2. kişi de kimdi? Merakla avukatın tekrar konuşmasını bekledi. Avukat sözü tekrar ele aldı:

" Bu mirasçılar Savaş Kutay ve Ecrin Atalay . Mirasın eşit dağıtılması da istenilenler arasında."

       Kadının ağzı şaşkınlıkla açıldı. Merakla sordu :

" Peki yeğeni Sude Hanım'a miras yok mu ? Yani yeğeni olduğu için ona da pay düşer sanıyorum."

" Maalesef Ecrin hanım,Sude Hanım'a bir miras söz konusu değil. Sadece savaş Bey'e miras bırakılmış. Hatta sizin için savaş bey'i  de bulacağım. Daha detaylı konular var. Ama bu konular diğer mirasçı gelince konuşulacak. Yani benden öyle istendi. "

       kadın tekrar söze girdi:

" Tamam bulun ve bana haber verin olur mu?"

" Tabiiki. Sizi tekrar arayacağım. Hoşçakalın."

         Kadın odadan çıkarken dudağının kenarında bir gülümseme oluştu. Turgay bey ona güvenmişti. Tüm mirası ona bırakmıştı. Ve bir de Savaşa. Hakikaten kimdi bu savaş?