"Sana bir şiirler olmuş sevgilim. Yüzün gözün söz içinde. Hangi imla kitabına baksam, 'ben' den ayrı yazılıyorsun."
Özdemir Asaf...------------------------------------------------------
Medya: Sam Smith: Writing's on the wall
Okurken dinlemenizi tavsiye ederim;)
***********************************
Öncelikle bu bir kesittir bölüm başlangıcı değildir. İyi okumalar. Sevgiler...
***********************************
"Nefes gibi" dedi gözlerini yavaşça kaparken. "Nefes gibi" dedi tekrardan elindeki sigaranın dumanını içine çekerek. "Hep içinde olsun istediğin ama sonunda bıraktığın bir nefesti o..." demiştim. O an gözlerini gözlerime kitlitledi adeta. "Bir daha de" dedi sigarasını dudağına götürürken. Ne olmuştu yine? Niye her sözüme takılıyordu? Bir hatalı yapıyordum? Anlamamıştım...
"Duymadın galiba" dediğinde kendime gelmiştim. Kafamı o tarafa çevirip "Ne?" dedim anlamamış gibi yaparak. "Söyle diyorum" derken oda benim gibi bağdaş kurup önüme oturmuştu. O anın şokuna kapılmıştım adeta. O benim tam önüme oturmuştu. Aman tanrım! Gözlerimi birkaç açıp kapamıştım. O benim hem halime şaşırmıştı hemde içten içten gülüyordu. "Söyleyecekmisin artık" demişti bıkkınlıkla. Elindeki sigaraya bakıyordum o arada o sigara en önemliside dumanı ne kadar şanslı olduklarının farkındalarmıydı acaba"?
"Şeyyy..." demiştim sadece. "Eee" dediğinde kendimi konuşamayacağıma emin hissetmiştim. "Olmaz" dedim sadece. "İyi,peki"demişti.
"O zaman sana birşey soracağım" dedi bana doğru biraz yaklaşarak. Şaşırmıştım. "Ne sorusu?"
"Vücudunda benden bir hatıra istermisin?"demişti. Bu sorusuyla şaşırmıştım. Tek kaşım yukarıdayken"Ne" demiştim. Elindeki sigaradan bir duman çekerek"Cevap bekliyorum" demişti.
Beynimde dolanan bin bir türlü karıncadan arınıp "Peki nasıl olacakmış o?" dedim.
"Şimdi o malum kolunu aç bakalım" dediğinde istemsizce kolumu tutmuştum.
"Hadi ama hep böyle mi yapacaksın?"
"Ya ben ister açarım ister açmam sana ne!" demiştim arkamı dönerken.
"Eee iyice çocuklaştın artık!" deyip beni geri çevirmişti. "Ya bırak!" demelerime rağmen kolumu açmıştı. ... Acaba anlamışmıydı? Kafamda ki sorulardan arınıp yüzüne bakma fırsatı bulmuştum. Bana bakmıyordu. Cebinden sigara paketini çıkarmıştı. İçinden çıkardığı sigarayı yakmıştı. Koluma doğru yaklaştırdığında korkuyla geri çekilmiştim. " Düşündüğüm şeyi yapmayacaksın diymi?" demiştim korkuyla gözlerim büyümüşken.
"Korkuyormusun yoksa?" demişti alayla gülerken. "Sen benim kolumda sigara söndüreceksin. Bende korkmayacağım! Ha! " dedim bağırarak.
"Tamam o zaman bende yapacağım gör bak o zaman yapıyormusun! Yapmıyormusun! "
"Tamam!" demiştim istemsizce bağırarak. Âdeta birbirimize meydan okuyorduk. O sigarayı koluna yaklaştırırken kendimi ceylana saldırmaya hazır bir çita gibi hissetmiştim. Sigarayı heyecan ortamı yaratmak için bilerek yavaş yavaş yaklaştırıyordu koluna. "Hadi ama " dediğimde "Sen de çok meraklıymışsın kolumda sigara söndürmeye"demişti. Hiçbirşey dememiştim. Sadece o anı bekliyordum. Kendimi psikopat gibi hissediyordum. Onun canının acımasını bu kadar çok mu istiyordum... Bilmiyordum...
Sigarayı yavaşça koluna bastırırken yüzünde hiçbir ifade oluşmamıştı. Acı hissetmiyordu sanki. Sigarayı bir kenara fırlattığında "Robotmusun sen ya? " demiştim. Ama beni takmamıştı bile. Sigara paketinden tekrar bir sigara çıkarıp yakmıştı. Kolumu bir anda tutunca öylece kala kalmıştım. Şu anda vücudumda yüklü olan adrenalin bombalarının patlamasını cidden istemiyordum. Ama ona 'Tamam' demiştim diymi sözümden çıkamazdım. "Tamam hadi yap" dediğimde sigarayı koluma yaklaştırmıştı. O sıcaklığı hissedebiliyordum. "Sakin ol" demişti sadece. Hiçbirşey demeden sadece tenimde ömür boyu kalacak hatırasını bekliyordum.
Canımın acıdığını hissettiğimde. Isırdığım dudaklarımı daha çok ısırmaya başlamıştım. Çok acıyordu.Fazlasıyla...
Sigarayı bir köşeye fırlattığında acıdan hâlâ yerimde tepiniyordum."Gözlerini kapat" demişti sadece. Hiçbirşey demeden gözlerimi kapatmıştım. Ama hissediyordum tenimde onun tenini hissediyordum. Boynumda nefesini hisettiğimde tüm acımı unutmuştum. Kulağıma "İnsan sevdiği yanında olunca unuturmuş tüm acılarını. Doğru mu? " dediğinde kaskatı kesilmiştim. Gözlerimi açıp kendimi onun gözlerinde bulmuştum adeta. Kollarımız havada birleşik haldeydi. İkimizinde sigara yanığı olan kolları.
"Sen acılarını unuttunmu ?" demişti bana. Ama benin gözlerim hâlâ onun gözlerindeydi.
Derin bir nefes aldım yavaşça
"Ben acılarımı seni tanıdığım gün unuttum. Bir sigara acısı neymişki! Sen bana yokmuş gibi davranırken , ben senin aslında hep yanındaydım! Sen bana "Sen yoksun!" dediğin gün ben aslında hep vardım! Hep de var olacağım!" demiştim tek nefeste. Güçsüzdüm... Gerçekten guçsüzdüm... Çünkü ağlıyordum. Hemen elmacıklarımın üstü yaşlarla dolmuştu bile. "Ben ağlamak istemiyorum anlıyormusun! İstemiyorum!" diye bağırmaya başlamıştım bile. O ise ifadesiz bana bakıyordu. "Gerizekalı bırak kolumu!" diye bağırıp kolumu ayırmaya çalışsamda bırakmıyordu bir türlü. Ağlamam iyice artmıştı artık. Dik duramıyordum. Tam o anda bedenimi saran kolları hissetmiştim. Sarılmıştı hemde çok güçlü.
Yine kulağıma yaklaşıp
"Sana son kez birşey diyeceğim. Lütfen dinle" deyip söze girmişti."Ben seni hep gördüm ama görmemiş yaptım. Ben sana zarar vermekten korktum be! Sen ceylandın ben aslan. Sana yaklaşamazdım bile. Diyelim ki korkmadım ya diğerleri n'olcak? Baban ne der hiç düşündün mü kızım sen! Ben seni gizli gizli sevmekten bıktım be kızım! Ben sana aşık olmaktan korkarken sen beni daha öteye götürdün be! Duydun! Ben sana aşığım kızım! Hemde deliler gibi! "
Tekrardan uzun bir süre sonra merhaba. Galiba ilk bölümü hiç yayınlayamayacağım. Uzatmayıp kesit yayınlamak istedim. Eğer bölüm düzenlemelerini bitirirsem -ki galiba bir iki haftaya bitmeyecek- yayınlayacağım. Görüşlerinizi merakla bekler , iyi akşamlar dilerim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mevsimler Geçerken
Teen FictionMutsuzluk bulaşıcı bir hastalıktır. Mutsuzlar, zavallılar, daha mutsuz ve zavallı olmamak için birbirlerinden uzak durmalıdırlar." (Dostoyevski - İnsancıklar) İnsanlar... Sevgi yoksunu küçük insancıklar... İnsan rüyasında gördüğü hatta sadece adın...